Meclis toplantısının açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, ekonominin yanı sıra, kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bir numaralı sorunun terör olduğunu belirten Budak, "Bu olayların bu şekilde tırmandırılmasının kime ne faydası var? Bu halk birbirine kenetlenmiş, çok geniş bir coğrafyada bin yıldır daha fazla belki de yaşayan bir halk. Bakıyorsunuz, 'çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz' tehdidiyle boykotları dile getiriyorlar. Çocukları kullanan, taciz eden bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dünyada terör insanlık suçudur, çocuk tacizi de insanlık suçudur, bu suçların cezası bir şekilde verilmelidir" dedi.

Konuşmasında 12 Eylül'de gerçekleştirilen Anayasa değişikliği ile ilgili halk oylamasını da değerlendiren ATSO Başkanı Budak, "Referandum takvimi ülkede ekonomiyi en az dört ay geriye attı. Bu arada mali kural çalışması yapılmıştı ve son derece ümit verici bir çalışmaydı. Çok iyi hazırlanmış bir mali kural çalışması vardı ama fakat ertelendi. Ne zamana kadar ertelendiği belli değil, orta vadeli plan, ekonomi planı revizyon çalışması vardı, ki geçen sene yapılan planlarda oranlar değişmişti, bu da mutlaka kısa sürede yapılması gerekiyordu, fakat referandum çalışmaları ekonomi gündemini geriye attı" diye konuştu.

İstanbul'da Nişantaşı'nda Bağdat Caddesi'nde ve İstinye Park'ta gerçekleşen alışveriş şenliğini 600 bin kişinin ziyaret ettiğini ve 50 milyon dolar hasılat elde edildiğini anlatan ATSO Başkanı Budak, "Tam bir şenlik ve şov havasındaydı. Daha iyisi güzeli yapılsın, fakat bu sadece İstanbul için yapılmasın" dedi. Türkiye'de merkezi yönetimin desteklerinden aslan payını her zaman İstanbul'un aldığını ifade eden ATSO Başkanı Budak şunları kaydetti;

"Türkiye'de ticaretin yüzde 50-55 i İstanbul'da. Bütün destekler İstanbul'a olmaz, Anadolu'yu unutamazsınız. Türkiye'nin dünyaya açılan en önemli kapılardan bir tanesi Antalya. Kültür Başkenti İstanbul programına devletin verdiği para 325 milyon TL. Bakıyorsunuz Dünya Basketbol Şampiyonası'nın büyük bir kısmı İstanbul'da yapıldı. Buna karşın İstanbul'un turist sayısı geçtiğimiz ay yüzde 15 eksiye gitti. Antalya'da yüzde 10'un üstünde büyüme var. Ama ne kadar yatırım geliyor Antalya'ya? İstanbul'a tabi ki yatırım yapılmalı ama Anadolu kentlerine de bu yatırımlar yapılmalı."

ATSO olarak Antalya'da önümüzdeki aylarda turizmi de destekleyecek bir alışveriş kampanyası başlatmayı planladıklarını belirten Budak, "Bu ilki olur, merkezi caddelerimize gelmek isteyen büyük markalar böyle faaliyetlerle de çoğalır gider. Çünkü ne böyle caddelerimiz ne tarihi mimari de binalarımız ne de yeterli marka mağazalarımız var. Ama eğer bugünden, doğru çalışmalar başlarsa ancak 10 - 15 yıl sonra Antalya'nın çeşitli semtlerinde bu mümkün olabilir. Buna rağmen, biz bir başlangıç yapmak, bu alanda bir kültür yaratmak zorundayız. Bu mevsimde deniz turizmi zayıflamakta ve Antalya'yı bilen, kenti bilen ve gezen turistler gelmektedir. Hava sıcaklığı bu mevsimde daha uygundur. Dolayısıyla kenti canlandırmak için, akşam saatlerini de kapsayan etkinliklerle bu Alışveriş Günlerini başlatmalıyız. Buna esnaf ve halk sahip çıkarsa başarılı olur. Bu tür faaliyetler çok küçük çaplı başlar, sahip çıkılır ve sebat edilirse gelenek halini alır ve giderek zamanla büyür" dedi.

ATSO AR-GE Birimi'nce yapılan ekonomik barometre anketi ile ilgili "Sonuçları önümüzdeki günlerde sizlere vereceğiz" diyen Budak, "İlk bakışta durumda bir iyileşme görülmektedir. Ancak krizden çıkıldı mı sorusuna, arkadaşlarımızın üçte ikisi daha uzun zaman alacak diye cevap vermişlerdir. Ciro ve tahsilat konusunda olumlu cevap verenlerin oranı yüzde 30-40 arasındadır. Satışım arttı diyenlerin oranı yüzde 38'dir. Artacak diyenlerin oranı ise yüzde 23'tür. Önümüzdeki aylarda ekonomide olumsuzluk bekleyenlerin oranı yüzde 30'lardadır. Çoğunluk yatay seyir beklemektedir. Kredi kullanımının arttığı ve artacağı görülmektedir. En önemli iki konu olarak vergiler ve siyasi gerginlik görülmektedir. Ankette bir soru da sektörünüzde marka olmuş firma var mıdır? Şeklindeydi. Evet var diyenlerin oranı yüzde 60. Demek ki, halen önemli bir oranda sektörde marka olmadığı düşünülüyor. Zaten çalışmalarımızda bu yönde hızla devam ediyor" diye konuştu.