Sözlerine son günlerdeki terör saldırılarına değinerek başlayan Arslan, insanı ve devleti yaşatmanın yolunun adaletten geçtiğine işaret etti. Adaletin, devletin de temeli olduğunu, yokluğunda tüm toplumsal ve siyasal değerlerin değersizleşeceğini belirten Arslan, “Adalet herkese her konuda eşit davranılmasını gerektirmez. Tersine, farklı durumdakilere eşit muamele bazen adaletsizliğe yol açabilir. Mevlana’nın dediği gibi, ‘Suyu ağaca verdiğinizde adalet, dikene verdiğinizde zulüm olur.’ Bu nedenle adalet her şeyi yerli yerine koymaktır, herkese hak ettiğini vermektir” dedi.
RAPORTÖRLER SPİDERMAN DEĞİL
AYM’ye bireysel başvuru sayısının 80 bin civarında olduğunu kaydeden Arslan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önündeki 47 ülkeden gelen başvuru sayısının 75 bin 200 olduğu düşünüldüğünde nasıl bir iş yüküyle karşı kaldığımız daha iyi anlaşılır. Bu başvuruların yaklaşık 60 bini, 15 Temmuz sonrasında yapılmıştır” dedi. AYM’nin elinden geldiğini yaptığını belirten Arslan, “Anayasa Mahkemesi üyeleri ve raportörleri, doğaüstü, olağanüstü güce sahip, Süperma"n ya da Spiderman değildir” diye konuştu.