AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın disiplin kuruluna sevk edileceğini söyledi. Çelik, kadın muhabirlere yönelik ifadeleri dolayısıyla Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın disiplin kuruluna sevk edileceğini açıkladı.
AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Zeyid Aslan’ın kadın muhabirlere yönelik sözlerini değerlendiren Çelik, "Zeyid Aslan’ın bu tepkisini doğru buluyorum. Ama Zeyid Aslan’ın bayan gazetecilere kurduğu diyaloğu AK parti’ye de Zeyid Aslan’a da yakıştıramıyorum. Dün özür dilemesi için söz istemiş ancak CHP’liler buna da müsaade etmemişler. CHP’li vekiller, bugüne kadar içerde ve dışarda çok galiz küfürler ettiler. Başbakan’ın talimatıyla Zeyid Aslan disiplin kurulan sevk edilmiştir" dedi.
Çözüm sürecini de değerlendiren Çelik, “Süreci zehirlemeye, sabote etmeye yönelik bazı faaliyetler var. Cizre’de, Diyarbakır’da ortaya çıkan görüntüler gibi; kaçırma, şantiye basma olayları gibi. Bunlar kabul edilemez” diye konuştu.
ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN ÖLÜMÜ
Eskişehir’deki gösteriler sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan Hüseyin Çelik, “Bu olayla ilgili bazı basın yayın organlarında yer alan haberler hem doğru değil, hem de kışkırtıcı. İyi niyetle bağdaşmayan haberler var.
Dün Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı 17 maddelik bir açıklama yaptı. Burada bütün detaylarıyla neler yapıldığını ifade etti. Öncelikle basın yayın organlarında ‘2 gün sonra soruşturma başlatıldı’ şeklindeki iddianın doğru olmadığını açıkladı. Olayın meydana geldiği gün soruşturma başlatılmış. Merhum İsmail Korkmaz, 3 Haziran’da Eskişehir Odunpazarı Polis Karakolu’na giderek kendisinin darp edildiğini ifade etmiş. Ama bundan 17 saat önce Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gitmiş, orada muayene olmuş ve muayene esnasında Dr. Nesrin Topçu Çiçek’e kendisinin 6-7 basamaklı merdivenden yük taşırken düştüğünü söylemiş. Cumhuriyet Başsavcılığı bu olayı bütün yönleriyle inceliyor" diye konuştu.
"CD SAVCILIĞIN ELİNDE"
‘CD boş’ şeklinde yapılan haberin de doğru olmadığını belirten Çelik, bunun yalan bir haber olduğunu ifade etti. Farklı formatta kayıt edilen bir CD olduğu için ilgili programlar çalıştırılamadığına işaret eden Çelik, savcılığın elinde CD’nin bulunduğunu söyledi. Çelik, bu CD’nin boş olmadığının ortaya çıktığını ifade etti.
Çelik, "Savcılığın elinde CD vardır, bu CD’ler uzmanlar tarafından incelenmektedir. Bugün ‘16-17 dakikalık kayıt silinmiştir’ şeklinde gazetelerde haberler var. Olayın meydana geldiği mahalde bulunan otel, olayların şiddeti esnasında otel zarar görmesin diye şarteli indirmiş, bu şartelin indirildiği esnasındaki görüntüler mevcut değil. Ancak bu olayla ilgili bütün görüntüler bu değil, etraftaki bütün kuruluşların kameraları tespit edildi, kayıtları alındı, 40 CD’lik görüntü Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmektedir.
Olay böyle olmasına rağmen, yargıya intikal etmiş bir meseleyi medyamızın kışkırtıcı bir ton ile vermemesi gerekiyor. Ülke hepimizin, birilerinin acılarını deşmek kimsenin işine yaramaz. Bizim bir evladımızın ölümünden farklı ideolojik hesaplar yapmak ahlaki değildir. Bugün gazetelerde, ‘bir gizli tanığın ifadesine göre’ şeklinde bir ifade yer almaktadır. Bu da yalandır. Örgütlü suçlarda gizli tanık uygulaması yasal olarak yapılabilir. Bu olayda böyle bir şey söz konusu olmadığı için gizli tanık müracaatı yapanın gizli tanıklığı kabul edilmemiştir” diye konuştu.
"KALP AMELİYATI OLMUŞ"
Polisi ve yargıyı itibarsızlaştırmak için özel bir gayret sarf edilmesinin anlamlı olduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, “Vefat eden evladımızın kim olduğu, nereli olduğu, kaç yaşında olduğu, hangi ilden olduğu hiç önemli değil, bizim bir evladımız, bizim bir insanımız. Hukuk devletinde onun hakkını korumak devletin boynunun borcudur. Burada yargı ve polis hassasiyetle görevini yapmaktadır. Polisi ve yargıyı itibarsızlaştırmak için özel bir gayret sarf edilmesini anlamlı bulmuyorum. Sözünü ettiğim medya organları bir itibardan söz ediyorlarsa biraz da kendilerinin doğru haber yapma itibarıyla ilgilenseler bu çok daha memnuniyet verici olacak. Bu evladımız Güven Hastanesi’nde 2008 yılında kalp ameliyatı olmuş, kalp kapakçıkları değişmiş. O günden sonra kan sulandırıcı ve kolesterol hapları kullanmaktadır. En ufak darbede beyin kanaması geçirebileceği ortadadır. Gerek İsmail Korkmaz’ın şahsi sağlık durumu, merdivenden mi düştü, gerçekten birileri tarafından mı dövüldü, bu kimseler kötü niyetli kimseler miydi, bunlar arasında polis var mıydı, bunlar polis tarafından mı yapıldı, bütün bunlar ortaya çıkmadan hüküm vermenin, bu hükümleri henüz daha İsmail Korkmaz toprağa verilmişken, annesinin babasının gözyaşları kurumamışken, bu kulis bilgilerini ‘gerçek tahkikat’ diye 8 sütundan manşete taşımanın ahlaki bir tarafını görmüyorum. Benim öz evladım birileri tarafından öldürüldüğü zaman hangi ızdırabı duyuyorsam, en azından ahlaki olarak, bir baba olarak evladımla ilgili daha farklı tonlarda olabilir mi? Bu bizim meselemiz. Bu ülkenin çocuğu protesto ve gösteri yapabilir, bu onun öldürülmesini gerektirmez, Bu konuda hemfikiriz. Ama meselenin detayları ile ilgili olarak ‘gizli tanık’ diyorsunuz, yalan, ‘CD boş’ diyorsunuz yalan. ‘Kayıtlar silindi’ diyorsunuz, otelin sahibi orada gidip görüşülebilir. Bu ülkede kaos, huzursuzluk, kavga olduğu zaman bundan kim memnun oluyor. Elbette insanımızın hakkını müdafaa etmek görevimiz, bunu belli bir sorumluluk çerçevesinde yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.