Akdeniz kıyıları, sahip olduğu arkeolojik hazinelerle her yıl binlerce dalış meraklısını bölgeye çekiyor. Çok sayıda gemi ve uçak batığına sahip Antalya'nın gözde dalış merkezleri, yılda ortalama 400 bin profesyonel ve amatör dalgıca ev sahipliği yapıyor.

Antalya'nın 650 kilometrelik kıyısında yer alan dalış noktaları, sualtı zenginliği sayesinde dalış tutkunlarının da gözdesi oldu. Antalya ile ilçeleri Kaş, Manavgat, Kemer ve Alanya kıyıları, yapay resifler, gemi ve uçak batıklarıyla Akdeniz'in en popüler dalış merkezleri arasında yer almaya başlıyor.

Antalya Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, yaz sezonu boyunca gelen turistlerin en fazla tercih ettiği aktivitelerin başında dalış turizminin yer aldığını söyledi. Turistlere Antalya'nın sualtı zenginliklerini göstermeyi hedeflediklerini belirten Acar, şöyle dedi:

"Bölgemizdeki batık ve yapay resifler, dalış merkezlerini cazip hale getirerek turizmi ivme kazandırdı. Sezon bittiğinde ne kadar dalış yapıldığı net olarak ortaya çıkacak. İnsanların sadece otelde vakit geçirmesini istemiyoruz. Gelen turistlerin tarihi varlık ve sualtı zenginliklerimizi de görmesi çok önemli."

Antalya Valiliği'nin koordinesinde bu yıl 132 dalış noktası ilan edildiğini ancak 72 dalış noktasına izin belgesi verildiğini dile getiren Acar, şöyle devam etti:

"Liman başkanlıkları ve sahil güvenlik komutanlıklarıyla işbirliği içinde dalış merkezlerinde bazı şartlar arıyoruz. Göz önünde bulundurduğumuz en önemli konu, turistlerin can ve mal güvenliğinin sağlanması. Yeterlilik verirken olması gereken her türlü dalış aleti ve aparatının eksiksiz ve sağlıklı olması da göz önünde bulunduruluyor."

Antalya Limanı girişindeki Fransız askeri nakliye gemisi, 20-32 metre derinliklerde yer alıyor. Antalya Yat Limanı'nın 1 kilometre açığında, şamandıranın altında yatan batık, 1942 yılında savaş sırasında batırılan 'St. Didier' adlı Fransız savaş gemisine ait. 1946 ve 1974 yılları arasında yapılan çalışmalarda geminin içindeki yükün büyük bir bölümü çıkarıldı. Hastane destek gemisi görünümünde olan bu gemide cephane ve çöl şartlarına uygun araçlar bulunuyordu. Bugün üzerinde pek yük olmayan batık, dalgıçların ilgisini çekiyor.

Antalya'nın Kemer İlçesi'ndeki Kiriş Akvaryum Koyu'nun açığında yer alan 'Pati' gemisi batığı, tecrübeli dalgıçlar için oldukça uygun bir dalış noktası. 1 Ocak 2001'de fırtınalı bir gecede Gürcistan bandıralı 'Pati' ismindeki ve 15 metre uzunluğundaki gemi, koyun açığındaki kayalara sürüklenerek ortasından ikiye ayrıldı. Baş tarafı sulara gömülen, arka tarafı kayalara oturan gemi, 2004 yılının kış aylarında tamamen battı. Yaklaşık 12 metre derinlikte kum zemin üzerinde yer alan batık geminin direkleri, zincir ve çapa gibi parçaları etrafa saçılmış halde duruyor. Batıkta orfoz, müren gibi bazı balıklar, enkazın etrafında vatoz, denizyıldızı, deniztavşanı gibi canlılar ve ender olarak ton balıkları görülebiliyor.

Kaş bölgesine yakın bir başka batık ise, Uluburun antik batığı. 1984 yılında süngerci Kaptan Kemal Çelik tarafından bulunan ve su üstüne çıkartılan 3 bin 400 yıllık Uluburun batığı ile çıkarılan eserler Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Uluburun batığının 'Uluburun Batığı 3' adıyla 40 günde inşa edilen kopyası, Kaş'ın Limanağzı mevkisinde sualtı meraklılarının en çok tercih ettiği dalış noktalarından biri oldu.

Alanya'nın Kleopatra Plajı'ndan yaklaşık 400 metre açıkta bulunan eski bir sahil güvenlik gemisi batığı, sualtı fotoğrafçılarının ilgi odağı haline geldi. Yaklaşık 28 metre derinlikte bulunan ve çevresi yapay bloklarla ve amforalarla zenginleştirilen batık, birçok canlı türe barınma ve yaşama ortamı sağlıyor.

Bir sünger dalgıcı tarafından 1954 yılında keşfedilen, 26-28 metre derinlikte bulunan Gelidonya antik batığının, yapılan araştırmalar sonucu Genç Tunç Devri'ne ait olduğu tespit edildi. Antalya körfezinin en batısında bulunan gemi kalıntılarının, M.Ö. 13'üncü Yüzyıl sonlarında battığı tahmin ediliyor. Kalıntıların üzerinde koruyucu kum veya mil tabakasının olmaması nedeniyle, teknenin büyük bir kısmı deniz kurtları tarafından yok edilmiş.

Kemer'in Tekirova Beldesi, Üç Adalar mevkiinde test amaçlı batırılan C-47 tipi kargo uçağı ise dalış tutkunlarının büyük ilgisini çekiyor. Kıbrıs Barış Harekatı'nda kullanılan 1942 yapımı batık uçak, eğitmenler gözetiminde dalış yapan yerli ve yabancı turistler tarafından sualtında inceleniyor. Kemer açıklarındaki 'Paris 2' gemisi batığının ardından, Tekirova'daki uçak batığı da şimdiden dalış tutkunlarının bir numaralı adresi haline geldi.

Manavgat'taki B-24 Amerikan savaş uçağı batığı, 1944 yılında Romanya üzerindeki hedefleri bombaladıktan sonra Kıbrıs'taki üssüne geri dönmekte olan ve Ege Deniziüzerinde vurulduktan sonra Antalya açıklarında denize gömülen bir uçağa ait. Kaş civarındaki batık ise neden düştüğü bilinmeyen bir İtalyan uçağına ait. Uçak, motorları haricinde bir bütün olarak sualtında yer alıyor.

Tekirova ve Kalkan bölgeleri, Akdeniz'in eşsiz derinliklerini ve doğal yaşam ortamlarını görmek isteyenler için çok cazip fırsatlar sunuyor. Tekirova açıklarındaki İç Adalar, çeşitli dalış türlerinin gerçekleştirilebildiği bir bölge. Zengin bir dalış noktası olan bölgede, iri vatozlar ve her çeşit balık görülebiliyor. Tekirova ve Kalkan bölgeleriyse mağara dalışı, makro ve gece fotoğrafçılarının da en çok tercih ettiği dalış noktaları arasında yer alıyor.