Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı'na ilişkin yazılı açıklamasında, herkesin temel hak ve özgürlüklerden en ileri derecede ve eşit yararlanmasının hükümetin temel önceliği olduğunu, bu doğrultuda Hükümet Programı ve 2016 Yılı Eylem Planı'nda insan haklarıyla ilgili kurumların etkinleştirilmesi konusuna özel bir önem verildiğini ifade etti.
Kurumun esas olarak üç ana işlevi yerine getirecek şekilde örgütlendiğini bildiren Elvan, bunları "insan haklarının korunması ve geliştirilmesi", "kamu ve özel sektörde ayrımcılığın önlenmesi" ile "işkence ve kötü muameleyle mücadele" olarak sıraladı.
Bu konuların tasarıda, taraf olunan uluslararası sözleşmeler, AB müktesebatı ve örnek ülke uygulamaları dikkate alınarak bütünsel bir bakış açısıyla düzenlendiğini belirten Elvan, şu bilgileri aktardı:
"Kurum, temel olarak insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapacak, gerektiğinde insan hakları ihlallerini resen inceleyecektir. Hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi faaliyetlerini yürütecektir. Ayrımcılık yasağı, kamu kurumlarının işlemlerinin yanı sıra özel sektörde mal ve hizmet sunumu, istihdam ve sosyal hizmetlerle ilgili uygulamaları da kapsamaktadır."
İhlale 15 bin liraya kadar ceza
Başbakan Yardımcısı Elvan, ayrımcı fiil ve uygulamalara karşı mağdurlar tarafından Türkiye İnsan Hakları Kurumuna şikayet başvurusu yapılabileceğini, ayrıca Kurumun gerekli görmesi halinde başvuru olmaksızın resen inceleme de yapabileceğini bildirdi. Elvan, şunları kaydetti:
"Kurul, ilk aşamada tarafları uzlaştırma yoluyla başvuruyu sonuçlandırmaya çalışacaktır. Bunun mümkün olmaması halinde, gerektiğinde tarafları dinleyerek veya tanık ve bilirkişiye başvurarak nihai kararını verecektir. İhlal kararı vermesi halinde, ayrımcılık yapan tarafa bin ila 15 bin lira para cezası verebilecektir. Ayrıca Kurum, işkence ve kötü muameleyle ilgili Birleşmiş Milletler sözleşmesi çerçevesinde 'ulusal önleme mekanizması' olarak görev yapacaktır."