Bahçeli, "Şimdi Balyoz harekâtı bahanesi ile Yüksek Askeri Şura'ya (YAŞ) bir hafta kala 100'ün üzerinde emekli ve muvazzaf subayın tutuklama kararı alınıyor. Tutuklama kararından sonra da mahkemelerinin 15 Aralık'ta yapılacağı söyleniyor. Aceleniz ne? Silahlı kuvvetleriniz 'tutuklanacağız' diye bu ülkeden mi kaçacak?" diye sordu.
Bahçeli, Sakarya'nın Hendek ilçesinde parti teşkilatını ziyaret etti. Teşkilat binasının balkonundan partililere seslenen Bahçeli, Balyoz hareketi bahanesiyle yürümekte olan bir mücadeleyi akıbete uğratabilecek davranışlardan kaçınmak gerektiğini kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki bütün terfi ve atamaların 1- 4 Ağustos'taki YAŞ toplantısında yapılacağını anımsatan Bahçeli, YAŞ'ta yeni ordu kademelerinin oluşturulacağını ifade etti.
'Şimdi kafamdaki soruların cevabını aramak istiyorum' diyen Bahçeli, şöyle konuştu: "Şimdi Balyoz harekâtı bahanesi ile YAŞ'a bir hafta kala 100'ün üzerinde emekli ve muvazzaf subayların tutuklama kararı alınıyor. Tutuklama kararından sonra da mahkemelerinin 15 Aralık'ta yapılacağı söyleniyor. Aceleniz ne? Silahlı kuvvetleriniz 'tutuklanacağız' diye bu ülkeden mi kaçacak? Ordu komutanlığı yapanlar var, kolordu komutanlığı yapanlar var. Terörist başında çömelmiş Başbakan'ın yanındaki askerde var onların içerisinde. Ne yapacak oradan öteye Irak'a mı gidecek, Kandil'e mi gidecek? Acelen ne? Bunu kalkıp Yüksek Askeri Şura'dan sonra yapsanız, o arada da bunları gözden geçirseniz. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmadan iş mekanizmayla bunları çözseniz ne olur ki. Şimdi bunu yapıyorsunuz."
"DOLMABAHÇE'DE NE KONUŞTUNUZ AÇIKLAYIN"
Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Dolmabahçe Sarayı'nda neyi konuştuklarını sordu.
Bahçeli, şu soruları yöneltti: "Büyükanıt ve Başbakan ne üzerinde anlaştı? Askeriyedeki bir yönetim değişikliği ile ilgili bir senaryoyu beraber mi çizdin? Askeriyede bir restorasyon mu düşünüyorsunuz? Onu mu planladınız? Ne yapıyorsunuz? Artık bu iki buluşma bir araya gelip halkımıza anlatılmalı. Yaşar Büyükanıt ya siz anlatacaksınız veya Başbakan bir gün gelecek sen anlatmak mecburiyetinde kalacaksın. Belki de bu çarpık yargı yoluyla öyle bir gün gelecek ikiniz birden yargılanacaksınız. Bu neyin nesidir. Bu ülkenin her kurumunu ayaklar altına serip çiğnemenin kime ne faydası var?"
"REFERANDUM AYRIŞTIRMASIN"
"Darbecilere 'evet', 'hayır' demokratlara 'evet' ikilemi ile Türkiye'yi referanduma doğru götürüp, 12 Eylül üzerinden yeni bir bölücülükle Türkiye'yi daha büyük sıkıntılara sokabilecek davranışlardan vazgeçilmesi gerektiğini anlatan Bahçeli, konuşmasında şunları aktardı:
"12 Eylül öncesinde devrimciler ile ülkücüler arasında inandıkları yollar uğruna önemli bir mücadele verilmiştir. Bu mücadele sırasında genç yaşlarda çok sayıda vatan evladı hayatını kaybetmiştir, şehit olmuştur. Bazıları vardır ki idam edilmiştir. Şimdi bu idam üzerinden kalkıp ülkücüleri iki de bir tahrik etmenin kime ne faydası vardır? Ülkücüleri bu kadar çok seviyordun da 8 yıllık iktidarda ülkücülerin burnundan kan akıtmaya utanmadın mı? Peki devrimciler ile ülkücüler idam sehpalarında can verirken sen ne yapıyordun? İETT sporda mı? Yolspor'da mı top koşturuyordun?"
AK Parti'nin Genel Merkez binasının 3'üncü katında eski ülkücü üretim merkezi kurulduğunu savunan MHP lideri, "Geleni aldatıyorlar. Gideni besliyorlar. Ülkücü hareketi bölmeye çalışıyorlar. Ülkücü hareket bölünemez. Hele hele 'evet'çi 'hayır'cı diye ülke üzerinde oynanan bir oyunun figüranı olamaz. Onun için vazgeç bu sevdadan. Emeğini boşa harcama." diye konuştu.
"HESAP SORMAZSAM NAMERDİM"
Bahçeli, AK Parti'nin şu anda sallandığını ileri sürerek, "Referandumda ya AKP'yi yargıdan kurtaracaksınız ya AKP'yi Anayasa Mahkemesi'ni televizyonlar gibi yandaş hale getireceksiniz, yolsuzluğun ve rüşvetin içine bir referandum bezi örtüp üstünü kapatacaksınız veya 'hayır' diyecek ve AKP'den hesap sorulacak yol çizgisini belirleyeceksiniz." şeklinde konuştu.
Partililere seslenen Devlet Bahçeli, şunları söyledi: "MHP olarak bir AKP Anayasası'na değil, Türk milletinin geleceğini belirleyecek yeni bir anayasada buluşmayı 'evet' oyu tercihinden çok daha önemli görüyoruz. Özellikle AKP'den hesap sormak için bu yol izinin açılması lazım. Bu yol izinde de hukuksuzluk, ayrışma gibi hayırın altını nasıl doldurursa doldursun. Referandumda bir hayır çıkarsa ardındaki genel seçimlerde iktidar sarsılacak, AKP eriyecek. Ve bugün sorguladığım yargının önünde adalet içerisinde hesabı sorulacak. Şimdiden söylüyorum. Duyan duysun, duymayan duymasın, yandaş televizyon ister söylesin, ister söylemesin Cenab-ı Allah bir iktidar nasip ederse Yaşar Büyükanıt, sayın Başbakan hesap sormazsam namerdim."
Anayasa değişikliği üzerinden büyük oyunlar oynandığını savunan Bahçeli, "12 Eylül'ü mağdur olanlarla, mağdur olmayanlar, mağdur olanlara sahip çıkanlarla sahip çıkmayanlar gibi bir ayrımı körüklüyor. Sadece 333 ila 335 milletvekili ile o milletvekillerine de nasıl baskı yapıldığını herkes Meclis'te şahit oldu. Meclis'ten çıkarttığın fakat referandumla kesinleşecek olan bir anayasa değişikliği üzerinden yine büyük oyunlar oynanıyor. Böyle bir oyun oynayacağın yerde sayın Başbakan, 335 milletvekili ile olağan üstü baskılar yapacağın yerde, oturup kalkıp Meclis'teki partilerle istişare ederek, bazı konular üzerinde anlaşarak bunu daha güçlü çıkartmanın yolu varken bu inat niyedir?" ifadelerini kullandı.
Şimdi de darbeciler ve demokratlar olarak ülkenin ayrıldığını savunan Bahçeli, şunları söyledi: "Darbeciler ve demokratlar olarak ülkeyi ayırırken Türkiye'de bölücü terörle acımasızca mücadele veren ve her gün şehitlerin verildiği bir silahlı kuvvetleri bu kadar aşağılayacak, hırpalayacak, televizyonlarda kanı beş para etmeyenlere malzeme yapmak kimin hakkıdır?"
"BU ÜLKE DARBELERDEN ÇOK ÇEKTİ"
Ülkenin darbelerden çok çektiğini belirten Bahçeli, "Ülkenin bugün lider bir ülke olmamasında yanlışlık darbelerden kaynaklanmıştır. Birçok ekonomik sosyal meselelerimiz çözümsüzlüğe itilmiştir. Darbelerle ülkenin yönetilmemesinden bu halk gerekli dersi çıkarmıştır. Ama varsa yine darbe düşüncesi olanlar bunu demokrasi kültürünü geliştirerek yapmakta yarar vardır. Demokrasi kültürü yerleşmeden darbeyi önleyemezsiniz. Darbeye kafayı koyanlar başarırsa iktidar olur. Başaramazsa bilir ki kellesini verir. Bunun yasası yok. Bunun hukuki dayanağı yok. Durup dururken bunları gündeme getirmek Türk silahlı kuvvetlerini bölücü terörle mücadelenin en yoğunlaştığı bir ortamda bir takım tereddütlere, kaygılara, halk nezninde gözden düşürme gayretlerine gerek yok. Varsa bir Balyoz operasyonu sonuna kadar git. Varsa Silahlı Kuvvetlerin içerisine ihtilalci, darbeci, kolundan tut at. Bildiğin tanıdığın bir ihtilal hareketi varsa onu halka anlat. Önüne geç, bizden de destek iste. Yanında hep beraber toplanalım." diye konuştu.