Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Beşparmak Grubu, basında mülkiyet konusuyla ilgili bazı makale ve yazılarda halka bütünlüklü ve objektif bilgiler aktarılmadığını, bunun ise gerçeği yansıtmayan yanlış değerlendirmelere yol açabileceğini belirtti.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Örneğin bir gazetemizde, Rum Temsilciler Meclisi’nin geçirdiği yasadan söz edilip uluslararası kurallara göre mülkiyet özgürlüğünün hiçbir şart altında yok edilemeyeceği, bu nedenle çözümde ‘iadeye’ öncelik verileceği, ne Hristofyas ne de bir başka Rum liderin Girne’den göç eden Rumlara ‘malınızı unutun’ diyemeyeceği ve bunu diyecek Rum liderin ‘gözünün oyulacağı’ dile getirilmekte.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopoulos davasıyla ilgili kararına da atıfta bulunulan açıklamada, “Sözkonusu kararda, mülkiyet ihtilaflarında hakkın aranmasında yerel şartlar ve koşulları göz önünde bulunduracak şekilde iç hukuk yollarının kullanılması gerektiği; bu kapsamda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun geçerli bir hak arama mekanizması oluşturduğu ifade edilmektedir” denildi.
Açıklamada, ayrıca kararda “Taşınmaz mallarla ilgili ihtilaflarda, süresine bağlı olarak söz konusu taşınmazı tasarrufunda bulunduran ve kullananların durumlarının mal sahibinin haklarının aranmasında göz önünde bulundurulacak bir unsur olduğu; taşınmaz malın fiziki bir emtia olduğu ve değerinin biçilerek tazmin edilebileceği; ayni şekilde takasın de geçerli bir hak teslim etme yöntemi olabileceği; talepte bulunan mal sahiplerinin taşınmazlarından 35 yıl ayrılıktan sonra her koşulda taşınmazlarının iadesini zorunlu kılmanın basiretsizlik olacağı, böyle bir uygulamanın hak arayışında mevcut kullanıcılar açısından yeni haksızlıklar yaratabileceği” yönünde ifadelerin bulunduğu da kaydedildi.
Beşparmak Grubu, iki tarafın kabul ettiği iki kesimlilik ilkesinin hayata geçirilebilmesi için Kıbrıs Türk kurucu devletinde mülkiyetin bariz çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde olmasını sağlayacak düzenlemelerin uygulanmasının gereklilik olduğunu da belirtti.