TBMM'nin bugün çalışmalara tekrar başlamasıyla birlikte grup toplantıları devam ediyor.
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada öne çıkan kısımlar şunlar;
"FETÖ'YLE PKK'YLA İŞBİRLİĞİ YAPARAK MİLLETİN GÖNLÜNE GİREMEZSİNİZ"
"Bu anayasa değişikliğinin müsebbibi CHP. 2007'ye gidelim. Meclis'in en büyük partisine cumhurbaşkanı seçtirmeyen, hukuk ikdas eden ana muhalefet partisi bu işin başlangıcına sebep olmuştur. Cumhurbaşkanı seçtirmemek için vesayet odaklarının sözcülüğünü yapan ana muhalefet partisi bugün bütün marjinal odaklarla aynı fotoğrafı veriyor. PKK hayır, FETÖ hayır dediği için biz bu değişikliğe evet diyoruz dedik. Biz cevabı muhataplarından beklerken cevap CHP'den geldi. CHP zaten onların kayığına binmiş vaziyette, Allah ıslah etsin. Siz FETÖ ile PKK ile bölücü örgütlerle iş tutarak milletin gönlüne giremezsiniz.
"CHP'DE TIS YOK"
AK Parti kapalı kapılar ardında gizli gündem kurgulayan parti değil. Milletinin emrinde yol haritası çizen partinin adı. Meclis'te grubu bulunan bütün parti başkanlarına çağrı yaptık. Gelin bir araya gelelim dedik. Ana muhalefet partisi genel başkanı, siz cumhurbaşkanlığı sistemine karşısınız, o zaman ne yapmamız lazım, buyrun siz teklifinizi getirin, biz de teklifimizi getirelim, Meclis'ten ittifakla geçirelim. Milletin kararı başımız, gözümüz üstüne. Daha ne yapacaktık? Ama tıs yok. Millete gitmeye korkuyorlar. Milletin kararı en doğru karardır.
"MHP'Lİ VEKİLLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Aynı çağrıyı MHP'ye de yaptım. Sayın Bahçeli, ben parlamenter sistemin güçlenmesinden yanayım, ancak 2007'de ortaya çıkan durum ve referandum sonrası Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesi ile mevcut durum sürdürlebilmesi mümkün değil, Anayasa'nın mevcut durumla düzenlenmesi şarttır. Mevcut durumu Anayasa ile uyumlu hale getirmek için Cumhurbaşkanlığı sistemine varız dedi. Bu uzlaşma metnidir. Sayın Bahçeli ve MHP'deki bütün vekillere teşekkür ediyorum, çünkü önce ülkem ve milletim anlayışı ile hareket ettiler. Her zaman milliyetçi hareket, ülkücü kardeşlerimiz parti hesaplarını bir kenara bırakmıştır. MHP'nin geçmişte yaşanan krizlerde ülkenin geleceği bekası için bir duruş gösterdiği hepimizin hafızalarındadır.
"TEDİRGİNLİK DUYDUĞUNUZ TEK ADAMLIK DEĞİL"
12 Eylül'de kapıyı çaldılar, bir oradan bir buradan diyerek gençleri astılar. Sonra 28 Şubat'ta yine rahat durmadılar, yaşam tarzı diye hak hukuk edebiyatı yapanlar ikna odalarında genç kızlarımızın yaşam haklarına tecavüz ettiler. 15 Temmuz biraz da bu vesayetçi odakların ürünüdür. 2007'de fiziki muhtıralar elektronik muhtıralara döndü. Seçilmiş hükümeti hedef aldılar. Diktatörlük masalı var. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse, ülke tek adam sistemine geçecek. Açıkça ifade ediyorum, malum çevrelerin tedirginlik duyduğu şey, tek adamlık değil. Böyle bir rahatsızlıkları varsa işe tek parti döneminden başlamak gerek. Tek adam yalanını söylemekten zerre kadar haya etmeyenler iyi dinlesin. Milleti ile bağını alicengiz oyunlarıyla kesmeye çalıştığınız kim Recep Tayyip Erdoğan. Siz hala gizli gündeminizle millet aleyhinde ne üretiriz diye uğraşıp duruyorsunuz. Yarın bu ülkenin çocuklarının yüzüne bakarken başınız öne eğilmesin."