Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, geçen yıl başlatılan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Adana, Şanlıurfa ve Erzurum'da 473 tek ebeveynli aile bireylerinden veri toplanarak oluşturulan ''Tek Ebeveynli Aileler'' araştırmasını tamamladı.
Araştırma sonuçlarına göre, boşanma süreçlerinde mahkemelerin çocukları genellikle annelerine vermesi nedeniyle boşanan çiftler arasında velayetle ilgili sıkıntı yaşanmıyor. Ancak genellikle kadınlar, boşandıktan sonra mal rejimi ve nafaka konularında sorun yaşıyor. Düşük sosyo ekonomik durumda olan veya kırda yaşayan kadınların, nafaka konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını ortaya koyan araştırmaya göre, erkekler de sıklıkla ayrıldıkları eşlerine nafaka ödemiyor. Araştırmaya katılan kadınlardan nafaka alamayanların sayısı alanların yaklaşık 2 katı olarak görülüyor.
Tek ebeveynli aile olduktan sonra ekonomik sıkıntıların daha çok görüldüğü, en çok da annelerin bu sıkıntıyı yaşadığı belirlenen araştırmada, bunun nedenleri olarak kadınların iş gücüne katılımlarının hala sınırlı olması, çocuk bakımı için ücretsiz kreş gibi imkanların bulunmaması ve kadınların daha önce vasıflı bir işte çalışmamış olması gösteriliyor. Bu nedenle de özellikle genç yaştaki annelerin baba evine dönme zorunluluğu doğduğu belirtiliyor.
Boşanan ya da eşi vefat ettiği için tek ebeveynli durumuna gelen ailelerde çocukların dershanelerine devam edememe, ek kitap satın alamama ve iş gücüne katılma ya da ev işlerine yardımcı olma gibi nedenlerden dolayı okul başarısında da sıkıntılar yaşandığı görülüyor.
BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİ "ZİYARET EDİLEN AMCALAR" DÜZEYİNDE
Boşanma durumlarında çocuk ve birlikte yaşadığı ebeveyn birbirlerine önemli bir destek kaynağı oluyor ancak çocuğun birlikte yaşamadığı ebeveynle aralarında sorunlar yaşanıyor. Bu da genellikle babalar oluyor. Araştırmaya göre, çocuk ile babanın görüşme sıklığı anneye kıyasla daha düşük olarak gerçekleşiyor. Düzenli görüşen baba-çocuk arasında da duygusal bağ kurulamayabiliyor. Baba-çocuk ilişkisi ''ziyaret edilen amcalar'' olarak nitelendirilebilecek bir ilişki düzeyinde kalıyor. Bu da çocuğun duygusal gelişiminde olumsuz bir etki yaratıyor. Araştırmada, her iki ebeveyniyle de düzenli ve sağlıklı ilişkiler yürüten çocukların tek ebeveynli diğer çocuklara göre kendilerini daha mutlu hissettiği belirtiliyor.
Ebeveynlerin cinsiyetlerine bağlı rollerinin yanı sıra çocuğun cinsiyetinden kaynaklı ihtiyaçlarının ilişkideki dinamikleri de etkilediği görülüyor. Anne ve erkek çocuğun bir arada bulunduğu ailelerde, anne fedakar ve şefkatli rolünü, erkek çocuk da toplumun ona verdiği ailenin reisi olma görevini üstlenebiliyor. Baba ve kız çocuğun bir arada bulunduğu ailelerde ise çoğu zaman otoriter ya da anneye göre mesafeli baba figürü karşısında, kız çocuğun yaşadığı fiziksel değişimler ya da erkek arkadaş gibi konuları paylaşamaması bir sorun olarak görülüyor.
ERKEĞİN MAAŞ ARTIŞI NAFAKAYA YANSITILSIN
Araştırmada, tek ebeveynli aile bireylerinin hayatlarını daha da kolaylaştıracak bir takım önerilere de yer verildi.
Tek ebeveynli ailelere yönelik vergi indirimi ya da çocuk yardımı gibi ekonomik yükün hafiflemesine yardımcı olacak paketler sunulabileceği belirtilen araştırmada, pek çok ülkede tek ebeveynli ailelere yönelik çeşitli miktar ve koşullarda vergi indirimleri bulunduğunu, Türkiye'de de bakmaktan yükümlü olunan çocuk sayısı da göz önüne alınarak tek ebeveynli ailelere yönelik bir vergi indirimi uygulanması yapılabileceği vurgulandı.
Düşük sosyo ekonomik statülü ebeveynlerin hukuksal prosedürlere dair bilgisinin daha az olması ve avukat tutacak maddi gücünün olmaması nedeniyle nafaka, mal rejimi ve velayet gibi konularda ücretsiz hukuksal danışmanlık alabileceği birimlerin yaygınlaştırılması tavsiye edilen araştırmada, nafaka miktarının babanın maaşının artmasına paralel olarak arttırılmasını sağlayacak bir sistem geliştirilebileceği belirtildi.
DERS KİTAPLARINDA TEK EBEVEYNLİ AİLE ÖRNEKLERİNE DE YER VERİLSİN
Araştırmada, boşanmış ya da eşi vefat etmiş kadınların kira yükünü hafifletici düzenlemeler ya da ev satın almayı kolaylaştıracak düşük faizli ev kredileri gibi desteklerin verilmesinin kadınların baba evine dönmek zorunda kalmadan yaşamalarını devam ettirmelerine yardımcı olabileceği belirtildi.
Yetim kartı uygulamasının kapsamının tek ebeveynli çocukları da kapsayacak şekilde genişletilmesi ve sağladığı olanakların çeşitlendirilmesi önerisine de yer verilen araştırmada, tek ebeveynli aile bireylerine uygun bütçelerde çocuk ve aile tatil kampları gibi çeşitli tatil programları sunulabileceği ifade edildi.