Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç beraberindeki Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt ile ilk olarak Mardin Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Gıda Toptancıları Sitesi'nin temel atma törenine katıldı. Törende değerlendirmelerde bulunan Devlet Bakanı Arınç, Türkiye'nin dış ekonomik krizin etkisinden en kolay kurtulan, bunu en az hisseden ülke olduğunu belirterek, "Eskilerin bir sözü vardır; 'Halep oradaysa arşın burada' diye. İşte Yunanistan orada ise Türkiye burada. Yunanistan iflas noktasında memurların maaşlarına yüzde 10'lara 20'lere indirmiş, çünkü 1 trilyon dolar borcu var. Ne memuruna ne emeklisine maaş ödeyemiyor. Ama bizim memurumuza yüzde 10 zam yapıldı" dedi.
"MARDİN AÇIK HAVA MÜZESİ GİBİ"
Bakan Arınç burada yaptığı konuşmada tarihi ve kültürel güzelliklerine dikkat çekerek medeniyetler şehri Mardin'de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Arınç, Mardin'in farklı medeniyetlere beşiklik etmesi ve kültür, tarih, sanat ve ilim merkezi olmasıyla sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın dikkatini çeken bir şehir olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Son yıllarda Mardin sadece Türkiye'de bilinen bir şehirken ve imkanları kısıtlıyken bugün Türkiye Mardin'i görmek için akın ediyor. Bütün dünya Mardin'i görmek için merak ediyor. Öyle bir dış politika uyguluyoruz ki şu anda komşularla sıfır problem var. Vizeleri kaldırdık, 4 tane ülkeyle serbest ticaret yapıyoruz. Suriye, Ürdün, Lübnan ve Türkiye ayrıca kendi aralarında bütün vizeleri, sınırları kaldırdılar. Suriye sizin için ne kadar büyük bir anlam ifade ediyor Mardinliler. Farkındasınız değil mi?
Trabzon'a çok sayıda Müslüman turist geliyor artık. Trabzon'da 3 tane daha lüks otelinin temeli atılıyor. Bu insanlar ülkemize geldikleri için çok mutlu oldular. Bizim yaylalarımızdaki otel ve pansiyonlarda yer kalmadı. Bunlar geldikleri zaman geniş aile olarak geliyorlar. Ve batılı turistin bırakacağının 10 mislini bırakıyorlar. Bu güzellileri gördükleri zaman herhalde Cenab-ı Hak'ın vaat ettiği cennet buralar olsa gerek diyorlar. Mardin'in buralardan hiçbir farkı yok. Mardin'de her taraf açık hava müzesi gibi. Tarihin her döneminde gelmiş yaşamış medeniyetleri bize gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'daki cemaat vakıfları yani farklı inanç mensuplarının vakıfları ve azınlıkların temsilcileri ruhani liderler bize bir iftar verdiler. Orada Süryanilerin temsilcileri de vardı. Bizi ısrarla davet ettiler. Mor Gabriel'deki ayine davet ettiler. Sanırım dün olsa gerekti. Şunun için söylüyorum; Mardin bütün dünyada içinde barındırdığı farklı inançları, farklı etnik kökenleri barış içerisinde sevgi içerisinde müsamaha içerisinde birleştirmiş. Hamdolsun terörden uzak herkesin birbirine dost olduğu güzel bir kent. Onun sokaklarında gezmek o tarihi solumak herkes için fevkalade önemli. Ben size müjde veriyorum: Sadece Suriye, İran Irak ve Ürdün kendi bölgemizden insanlar buraya koşmakla kalmayacak bütün dünyanın gözü burada. İngiltere, Amerika ve Avrupa hepsi. Biz kendimizi buna hazırlamalıyız. Belediyesiyle vilayetiyle, özel sektörü ve yeni yatırımcılarıyla Mardin'i güzelleştirmeliyiz, tarihle buluşturmalıyız, tarihini korumalıyız."
Arınç, Türkiye'deki bazı siyasetçilerin felaket tellalı gibi davrandığına, oysa siyasetçilerin topluma ümit vermesi gerektiğine dikkat çekerek, "Böyle siyasetçi olmaz. Siyasetçi topluma ümit verir. Güven tazeler, Gelecek daha iyi olacak der. Kendisi belki çok acı hisseder ama vereceği ümitlerle o ülkenin düze çıkmasını sağlar. Biz hep ümitli olduk. Ümitli olmanın karşılığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMETİMİZ DÖNEMİNDE ALINAN EKONOMİ TEDBİRLERİ BİZİ AYAĞA KALDIRDI"
Siyasi yaşamının 30-40 yılı bulduğunu, 60'lı yıllardan bu yana Türkiye'nin hep ekonomik krizler yaşadığını belirten Bülent Arınç, ekonomide Türkiye'nin çok iyi bir noktada olduğunu söyledi. 60'lar 70'ler 80'ler ve 90'lar da mutlaka iç sebeplerden kaynaklanan ekonomik krizlerin yaşandığı anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Sonra zorunlu bazı tedbirler alınmıştır. Acı reçeteler uygulanmıştır. Devalüasyonlar yapılmıştır. Enflasyon yüksek tutulmuştur vesaire. En sonunda 2000 ve 2001 krizlerinde Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşamıştır. Türkiye bir gecede fakirleşmiştir. Devalüasyon yüksek oranda yapılmış, raflar boşalmış, işsizlik çığ gibi büyümüştür. Gecelik faizler yüzde 7 binleri, 15 binleri bulmuştur. Ve Türkiye fakirleşmiştir. Çok şükür 2001'den sonra 10 yıllık bir süreçte hükümetimiz döneminde alınan tedbirler ve uygulanan ekonomik yöntemler bizi ayağa kaldırmıştır. Şu anda Türkiye dış ekonomik krizin etkisinden de en kolay kurtulan, bunu en az hisseden ülke olmuştur. Eskilerin bir sözü vardır. Halep ordaysa arşın burada diye. İşte Yunanistan orda ise Türkiye burada diyebiliriz. Şimdi memurlar hükümetle anlaşmış diyelim pazarlık yapmışlar. En düşük memur maaşına 250 lira civarında zam gelmiş. Ayrıntılara girmiyorum. Yani artıda anlaşmışlar. Oysa Yunanistan eksi 10'lara 20'lere imza atıyorlar. Çünkü 1
trilyon dolar borcu var, Yunanistan iflas noktasında. Ne memuruna ne emeklisine maaş ödeyemiyor. Cumhurbaşkanı maaş almıyor. Milletvekillerinin maaşı donduruldu."
"HÜKÜMETİMİZİ TÜRKİYE'Yİ ARTI BÜYÜMELERE GÖTÜRDÜĞÜ İÇİN NE KADAR TEBRİK ETSEK AZDIR"
Arınç, İspanya ve Portekiz'de yüzde 28'lik en büyük işsizlik oranların var olduğunu, bu iki ülkede yüksek enflasyon ve dış borç olduğunu dile getirdi. Son krizi bu ülkelerin yanı sıra İngiltere, Almanya, İtalya ve Fransa'nın da çok fazla hissettiğini kaydeden Arınç, Amerika'da kriz başladığında milyar dolarlık finans kuruluşlarının battığını hatırlattı. Türkiye'nin alınan tedbirler sayesinde makro ekonomik göstergelerde çok iyi bir noktada olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Türkiye 2000'lerde 2001'lerde -9.9 olan büyüme şu anda ilk 6 ayda yüzde 11'in üzerinde çıktı. Bunun için Allah'a hamd ediyoruz. Öncelikle milletimizi bu büyük felaketten Rabbim kurtardı. Ama şüphesiz hükümet ekonomi yönetimi ve alınan tedbirler ile bunda çok başarı oldu. Hükümetimizi Türkiye'yi büyük bir felaketten kurtardığı ve artı büyümelere ileriye götürdüğü için ne kadar tebrik etsek azdır. Böyle bir hükümetin üyesi olmaktan doğrusu gurur duyuyorum. Parlamentodan çıkardığımız kanunlarla ve aldığımız tedbirler ile biz 3,5 sene içerisinde reel sektöre 40 milyar lire kaynak aktardık. 40 milyar bugünün parasıdır. Dünün parasıyla 40 katrilyondan bahsediyorum. Mardin'de 45 yatırımcı yatırım için sırada bekliyor. 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) dolmuş yenisine ihtiyaç var. Manisa'da 4 tane OSB vardı, şimdi 5.'sinin yapımına başlanmak üzere. Hem yabancı sermaye Manisa'da yatırım yaptı hem de yerli sermayede Manisa'da 5. OSB için bizi zorluyor. Şimdi eğer Mardin'de bir tane OSB tamamen dolmuş ve sırada bekleyen pek çok kuruluş varsa bu bizim geliştiğimizin büyüdüğümüzün işaretidir. Küçük sanayiler, küçük ve orta ölçekli işletmeler onları saymıyorum. OSB yeni üretim, ihracat ve istihdam demektir. Yüzde 13'lerin üzerinden olan işsizlik oranını yüzde 10'lara yaklaştırdık. Yüzde 10 ile 11 arasında bir noktadayız. Dünyada ekonomik kriz bütün ülkelerde işsizlik oranını sıçratırken biz hamdolsun yüzde 10'lara inme durumundayız. Bunların hepsi birer başarıdır."
"İSRAİL'İN BİR ÖZÜR DİLEMEDİĞİ KALDI"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, temel atma töreninden sonra Mardin Valiliği ve Mardin Belediyesi'ni ziyaret etti. Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu Bülent Arınç'a üzerinde kendi ismi yazılı bulanan gümüşten yapılmış bir isimlik hediye etti. Burada gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail'in Mavi Marmara saldırısı ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Arınç, "İsrail daha önce bütün isteklerimizi yerine getirdi. Daha önce 24 saat içinde yaralı ve ölülerimizi bize teslim edin demiştik. Biz gidip yaralılarımızı ve ölülerimizi getirdik. Filodaki bütün gemilerimizi teslim aldık ve Birleşmiş Milletler (BM) yönetiminde bir soruşturma ekibini şart koymuştuk. Onu da kabul ettiler. Farklı şekillerde dolaylı bir şekilde ifade edilse de bir özür dileme kaldı onu da yerine getireceğini umuyorum" diye konuştu.