Sağlık Bakanlığı’nda bugün düzenlenen ambulans bağışı töreni sırasında bir gazetecinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Büyükelçi Akça, bildiği kadarıyla Bulut İnşaat’ın Türkiye’de önemli bir yatırımcı olduğunu, KKTC’de de gayrimenkul sektöründe bir şans görüp, burada bir takım yatırımlar yapmaya çalıştığını ifade ederek, bu noktada hayırlı olsun denilebileceğini söyledi.
KKTC’de, Bulut İnşaat’ın Türkiye’deki hükümetin “politikalarını” gerçekleştirmek üzere bir rol üstelendiğine dair bir imajın yerleştiğine dikkat çeken Büyükelçi Akça, bu konuyu tetkik ettiğini, özellikle Bulut İnşaat’ın Türkiye’deki sahibinin, bu konudaki açıklamalarına baktığını ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na gönderdiği yazıda, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’nın söylemlerinden esinlenerek böyle bir ticari politika oluşturdum” dediğini ifade etti.
Akça, Bulut İnşaat’la ne Türkiye Başbakanlığı’nın, ne de elçiliklerinin bir bağlantısı olmadığını yineledi.
ELEKTRİK KONUSU
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, geçen gün elektrik konusunda yaptığı açıklamalara da değinerek, konu hakkında çok fazla spekülasyon yapıldığını ve sözlerinin çok fazla maksadını aşan şekilde yoruma tabi tutulduğunu söyledi.
Açıklamasının görüntülü olmasına rağmen, bu kadar maksadını aşan şekilde yoruma tabi tutulmasına kendisinin de şaşırdığını ifade eden Büyükelçi Akça, en fazla da idarelerin sorun çözme kapasitesi konusundaki sözlerinin eleştirildiğine dikkat çekti.
Büyükelçi Akça şöyle devam etti:
“Halbuki o kontekstin içindeki sözlerim çok açıktı. Halk; 6 gün mağdur edildi, elektrikler kesildi, bir kaç gün telefon hizmetleri kesildi. Bunlar olmamalıydı.
‘Halk bu kadar mağdur edilmemeliydi’ ifadelerinin peşinden de buradaki idarelerin sorun çözme konusunda daha yetkin olması anlamında bir cümleydi söylediğim.
Burada çok açıktır; elektrik ve telefon hizmetinin aksamaması için bu idarelerin A planı, B planı, C planı olmalıydı.
Böyle olağanüstü durumlarda idarelerin ne yapacaklarına dair bir hazırlıkları olmalı. Burada kastedilen bunların daha ötesinde bir şey değildir.”