Eroğlu ve İhsanoğlu’nun görüşme sonrası düzenlediği ve bir saatten fazla süren ortak basın toplantısına, Suudi Arabistan Krallığı basını yoğun ilgi gösterdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmekeddin İhsanoğlu, basın toplantısında Arapça olarak yaptığı konuşmada, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın KKTC ile ilişkilerinin 1979 yılına dayandığını, İİT’nin her zaman KKTC halkına haklı mücadelesinde destek olmaya çalıştığını ifade etti ve Eroğlu’nu İİT’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Görüşmenin çok yararlı ve verimli geçtiğini ifade eden İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, görüşmede, İslam İşbirliği Teşkilatı zirvelerinde ve İİT’ye üye ülkelerin bakanları düzeyinde yapılan toplantılarda, KKTC ile ilgili siyasi, ekonomik ve eğitim faaliyetleri alanında alınan kararların gözden geçirildiğini söyledi.
İhsanoğlu, İİT’nın 2008 yılından beridir Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un himayelerinde devam eden Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmeleri yakından takip ettiğini ve İİT’nin, Kıbrıs’ta; iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı iki kurucu devletin oluşturduğu federal bir çözümü desteklediğini ifade etti.
Müzakerelerin önü açık olmaması gerektiğini, çünkü çözümsüzlükte mağdur tarafın Kıbrıslı Türkler olduğunu kaydeden ve 4 yıldır devam eden sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını temenni ettiklerini söyleyen İTT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Kıbrıs’taki her iki tarafa da çözüm için çaba göstermeleri yönündeki çağrısını yeniledi.
İhsanoğlu; “Sayın Eroğlu bugünkü toplantımızda devam eden müzakere sürecinin Haziran ayı sonuna kadar başarılı bir şekilde sonuçlanması için elinden geleni yapacağını vurgulamıştır. 1 Temmuz tabii ki müzakere süreci açısından önemli bir tarih, çünkü Rum Tarafı bu tarihten itibaren 6 aylık bir süre için Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralacaktır. 1 Temmuza kadar bulunacak çözüm, AB Dönem Başkanlığı’nı, birleşik Kıbrıs’ın devralması anlamına gelir” dedi.
Kıbrıs’ta bulunacak çözümün adil ve kalıcı olmasının önemine işaret eden İİT Genel Sekreteri “Bulunacak çözüm hem Kıbrıs Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar tarafından kabul edilebilir olması gerekmektedir” dedi.
AMBARGOLARIN KALDIRILMASI YÖNÜNDE ÇAĞRIDA BULUNDU
Kıbrıslı Türk halkının adada barışçıl bir çözümden yana olduğunu gösterdiğine işaret eden İhsanoğlu, bu bağlamda Kıbrıs Türk halkı üzerinde devam eden haksız izolasyonlarının kaldırılması gerektiğini vurguladı.
İhsanoğlu, “Kıbrıslı Türkler sonsuza kadar uluslararası toplumun dışında tutulamaz... Kıbrıslı Türkler üzerindeki haksız izolasyonları kaldırmak (İİT için) bir öncelik olmaya devam etmektedir” dedi.
Görüşmede İİT ile ilişkilerin nasıl geliştirilebileceğini ele aldıklarını söyleyen İhsanoğlu, “Tüm İİT üye ülkelerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda işbirliği yapması çağrısını yenilemek istiyorum” dedi.
Teşkilat’ın 2004’te İstanbul’da yer alan toplantısında KKTC’nin Kıbrıs Türk Devleti olarak İİT’nin tüm faaliyetlerinde yer alması yönünde aldığı kararı doğrultusunda, KKTC’nin de İİT kurumlarının etkinliklerine de ev sahipliği yapmaya başladığını hatırlatan İhsanoğlu, bu kapsamda, 2011’de KKTC’de; “İTT’ye Üye Ülkelerde Yüksek Öğrenim Hizmetleri” konulu forum ve sergi düzenlendiklerini söyledi.
İhsanoğlu, “Bu toplantıda İİT uzmanları, KKTC’de bulunan ve yüksek kalitede eğitim hizmeti sunan 6 üniversite ve KKTC devlet yetkilileri bir dizi verimli toplantılar gerçekleştirdiler” dedi.
İHSANOĞLU HAFTAYA SEMPOZYUMA GELECEK
KKTC’nin, haftaya İİT ve İslam Kalkınma Bankası ile işbirliğinde yatırım alanında bir sempozyuma ev sahipliği yapacağını belirten İhsanoğlu, “Bu toplantı tüm İTT üye ülkeleri ve KKTC’deki Müslüman kardeşlerimiz için yeni ufuklar açacaktır” dedi.
İhsanoğlu, gelecek hafta KKTC’ye yapacağı ziyaretin son 6 aydaki 3üncü ziyaret olacağını bunun da ülkeye ilgilerini gösterdiğini vurguladı.
İİT’DE KKTC DAİMİ MİSYON AÇILMASI
İhsanoğlu, KKTC’nin İİT bünyesinde gözlemci statüsünde daimi misyon açmak yönünde öneride bulunduğunu, kendisinin de İİT ve KKTC arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacak öneriye sıcak baktığını belirtti ve ev sahibi Suudi Arabistan Krallığı nezdinde çalışmaların başlatılacağını ifade etti.
DENKTAŞ’I ANDI
İhsanoğlu, ayrıca Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın hayatının büyük bir bölümünü Kıbrıs Türk halkı için mücadele vererek geçirdiğini belirtti ve merhumu andı.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cidde daveti için İhsanoğlu’na teşekkür etti ve ziyaretin İhsanoğlu’nun KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaretlere, iadeyi-ziyaret niteliğinde olduğunu söyledi.
ÇOK TARAFLI GÖRÜŞME ÇAĞRISI BEKLİYORUZ
Eroğlu, KKTC’nin adada adil ve kalıcı uzlaşıya destek veren taraf olarak BM Genel Sekreteri’nden, Kıbrıs sorunuyla ilgili devam eden müzakere süreci hakkında değerlendirmesini yaparak çok taraflı görüşme için çağrı yapmasını beklediğini belirtti.
Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerde hakem kabul etmediği için, “Kıbrıslıca bir çözüm” arayışı içerisine girdiklerini kaydeden Eroğlu, “ancak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde 4 yıldan beri devam eden görüşmelerde, Kıbrıslıca bir çözüm bulamadık” dedi.
2004 yılında Annan Planı’nın, Kıbrıslı Türkler tarafından yüzde 65 oranında kabul edilmesine karşılık, Kıbrıs Rum tarafının yüzde 75 oyu ile reddedildiğini anımsatan Eroğlu, planı reddedenlerden biri olan Hristofyas’ın şu anda müzakere masasında bulunduğuna işaret etti.
Eroğlu, KKTC Meclisi’nde 1986 onaylanan Perez de Cuellar anlaşma metninin dönemin Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Kiprianu tarafından kabul edilmediğini hatırlatarak,
bu güne kadar anlaşma metinlerini reddeden ve müzakerelerin önü açık şekilde devamında ısrar eden tarafın hep Rum tarafı olduğunu vurguladı.
RUM TARAFININ ANLAŞMA İÇİN NİYET VE İHTİYACI YOK
Müzakereler devam ettiği sürece mağdur olan taraf her zaman Kıbrıs Türk tarafı olurken, müzakerelerin devamından ise Kıbrıs Rum kesiminin faydalanmakta olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Kıbrıs Türk tarafı ambargolar altında olduğu sürece, AB üyesi olan ve 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Rum tarafının anlaşma için niyet ve ihtiyacı yok” dedi.
ÇOK TARAFLI TOPLANTIDA ESNEKLİK YAPABİLİRİZ
New York’ta yer alan Greentree-2 toplantısında müzakerelerde son oyuna gelindiğinin genel sekreter tarafından vurgulanmasını, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olmasını ve 2013’te Kıbrıs Rum kesiminde başkanlık seçimlerinin yer alacağını göz önünde bulundurarak BM Genel Sekreterine mektup gönderdiğini belirten Eroğlu, mektupta, Kıbrıs sorununa “Kıbrıslıca çözüm” bulunamadığı için, Kıbrıs Türk tarafının garantör ülkelerin de yer alacağı çok taraflı toplantıda “sorunlu başlıkların aşılması için esneklik gösterebileceğini” belirttiğini kaydetti.
Müzakereleri, genel sekreterin değerlendirme yapacağı tarihe kadar sürdürmenin anlamı olmadığını belirten Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının, Nisan’ın ikinci yarısında açıklaması beklenen genel sekreterin kararından sonra durum değerlendirmesi yapacağını belirtti.
İİT’DEN DESTEK BEKLEMEKTEYİZ
Eroğlu, “Her zaman bize destek verem ve gözlemci üye olduğumuz İİT’den destek beklemekteyiz. Bu safhada vereceği destek sadece bize değil görüşmelerde Rumları motive etmesi bakımından da yararlı olacaktır” dedi.
AMBARGOLAR DEVAM ETTİĞİ SÜRECE ANTLAŞMA OLMAZ
Ambargolar devam ettiği sürece Kıbrıs Rum tarafının bir antlaşmaya imza atmasının mümkün olmadığını vurgulayan Eroğlu, olayları başlatan taraf olmamasına rağmen KKTC’ye uygulanan izolasyonları dünyanın “hazmetmemesi” gerektiğini ifade etti.
İİT’nin vereceği desteğin diğer ülkelere de örnek olacağını, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin himayelerinde devam eden görüşmelere de yardımcı olacağını belirten Eroğlu, dost ve kardeş İslam halklarına KKTC’de yatırım yapma çağrısında bulundu.
KKTC’nin gelişmekte olan yüksek öğretim sektörüne işaret eden Eroğlu, KKTC’deki üniversitelere de ilginin artmasını beklediklerini söyledi.
SORULAR… “TANINMADAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ KALMAYACAK”
KKTC’nin tanınmasıyla ilgili bir soru üzerine Eroğlu, “Müzakereler başarısızlıkla sonuçlanacak olur ve genel sekreter bunu ilan ederse, tanınmaya çıkmaktan başka şansımız kalmayacağı da ortada. İşte o noktada İİT’den destek bekliyoruz” dedi.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin büyük umutlarla karşılandığını ancak 1963’te adanın Yunanistan’a bağlanması için Kıbrıslı Türklerin cumhuriyetten dışlandığını anımsatan Eroğlu, “Bizi dışlayamayacakları bir anlaşma için müzakere masasında oturduk” dedi.
Türkiye’nin Barış Harekatını 15 Temmuz’da yer alan Yunan darbesi üzerine Garanti Antlaşmalarından doğan hakkını kullanarak yaptığını, BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada Makarios’un; “Ülkem Yunanistan tarafından işgal ediyordu” diye nutuk attığını anlatan Eroğlu, 1974 öncesi Kıbrıslı Türklerin öldürüldüğünü, kaçırıldığını, tek suçlarının da Türk ve Müslüman olmak olduğunu söyledi.
Eroğlu ayrıca Kıbrıs olaylarının Kıbrıs Rum tarafının söylediği gibi 1974’te değil, 1950’li yıllarında başladığını söyledi.
Müzakerelerin ise 1960 yıllardan beri başladığını ve Kıbrıs Türk tarafının mağdur durumda olduğunu ifade eden Eroğlu, “Dünyanın Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri görmesi, Birleşmiş Milletlerin KKTC’nin tanınmaması yöndeki kararını gözden geçirmesi zamanı geldi” dedi.
KARARLARIN SÜRATLE UYGULANMASINI BEKLEMEKTEYİZ
KKTC’nin destek isteyeceği tarafın İİT üye ülkeler olduğunu yineleyen Eroğlu, İİT zirve ve toplantılarında “zaman zaman alınan kararların süratle uygulanmasını beklemekteyiz” dedi.
AMBARGOLAR
AB tarafından Kıbrıslı Türklere, 1994 yılından beri ambargo uygulandığını anımsatan Eroğlu, ambargoların kalkması için AB yetkilileri ile temasları yoğunlaştırdığını, TC hükümetlerinin de ambargoların haksız olduğunu AB devletlerine anlatmaya çalıştığını, ancak bu güne kadar “anlaşma olursa ambargolar zaten kalkacak” cevabından başka cevap almadıklarını anlattı.
Eroğlu, Kıbrıslı Türklere ambargolar devam ettiği, Kıbrıslı Rumların AB üyeliği, BM’nin KKTC için aldığı karar devam ettiği sürece Rum tarafının anlaşmaya yanaşmayacağının görüldüğünü kaydetti.
AB’NİN TAVIR DEĞİŞİKLİĞİNE GİRMESİ GEREKİR
Eroğlu, “Rum anlaşmaya niyeti olmadığı için AB’nin bir tavır değişikliğine girmesi gerekir ancak bu görülmüyor” dedi.
Ambargoların sadece AB ülkeleri değil diğer ülkeler tarafından da uygulandığını ifade eden Eroğlu, Türkiye dışından KKTC’ye direkt uçuş yapılmadığına işaret etti ve başta İslam ülkeleri olmak üzere, ulaşım ambargolarının kaldırılması çağrısında bulundu.
Eroğlu, “Dünyanın Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri görmesi, KKTC üzerinde uygulanan ambargoların kaldırılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu KKTC’nin tanınmaması yöndeki kararların gözden geçirilmesi zamanı gelmiştir diye düşünüyorum, pek çok değişim yaşanan dünyada 300 bin Müslüman’ın cezalandırılmasının anlamını görmüyorum” diye konuştu.
DOĞAL GAZ ARAMALARI
Eroğlu, Kıbrıs’ta müzakereler devam ederken doğal gaz aramanın sakıncalı olacağını Hristofyas’a anlattığını, “kazıya başlarsanız bizim de bazı tavırlar içerisinde girmemiz kaçınılmaz olacaktır” dediğini ancak Hristofyas’ın, Güney Kıbrıs’taki elektrik santralindeki patlamadan dolayı bozulan prestijini kurtarmak için, Türkiye’ye cephe alarak ve KKTC’nin önerisini dikkate almayarak bu çalışmayı başlattığını kaydetti.
BM Genel Sekreterine doğal gaz arama çalışmalarını durdurabilirse durdurması ve doğal gaz gelirinin antlaşmadan sonra kullanılması için komite kurulması önerisi götürdüğünü ifade eden Eroğlu, Kıbrıs Türkü’nün de hakkı bulunduğu doğal gaz ve petrol rezervleri ile ilgili Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafı yerine İsrail ile işbirliği yaptığını ve Akdeniz’de İsrail ile Türkiye’yi de düşman gibi göstererek askeri tatbikatlar da yapmaya başladığını kaydetti.
“SULAR DAHA DA ISINACAĞA BENZİYOR”
Eroğlu,”Bu tabii ki Akdeniz’deki suları ısındırmaktadır, Fransa’ya da üs verdiği dikkate alırsak ve Fransızlarla da müşterek askeri manevralar dikkate alırsak suların daha da ısınacağa benziyor” dedi.
Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir taraftan arkasını Rusya’ya dayarken diğer taraftan da İsrail ile işbirliği yaptığını belirten Eroğlu, “İsrail’in Akdeniz’e indirilmesi bazı baş ağrıları verebilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, basın toplantısının ardından İİT bağlamında siyasi, ekonomik, bilimsel ve kültürel alanda yürütülen faaliyetler hakkında İİT Genel Merkezi’nde düzenlenen brifinge katıldı.
Daha sonra, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ekonomik İşlerden Sorumlu İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hamid Opelayeru’nun heyet onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı.