Halkın Adaleti Konseyi, (HAK)Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ziyaret etti.
HAK Başkanı Mustafa Ulaş, yaptığı konuşmada örgüt olarak Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu, Kıbrıs konusunda gelinen noktada görüş ve kaygılarını iletmek için ziyaret ettiklerini söyledi.
Ulaş, yaşayabilir bir federasyon kurulmasından yana olduklarını belirterek, Rum liderinin son yaptığı açıklamalarda federasyon değil uniter bir devlet arzu ettiklerine işaret ederek, bunun kendilerini kaygılandırdığını ifade etti.
BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışma Downer’ın “Yeni kurulacak bir devlet oluşturucu iki devletçikten oluşur” cümlesini bile açıklamaya koyma gereği duyulmadığını kaydeden Ulaş, “Bu cümle olmadan nasıl bir federasyon olabilir” dedi.
2. Cumhurbaşkanı Talat’ın kabul ettiği söylenen tek egemenlik tek vatandaşlığın da kesinlikle kabul edilebilir bir şey olmadığını dile getiren Ulaş, hiçbir federasyonda tek egemenlik ve vatandaşlığın olmadığını savundu.
Ulaş, İsviçre veya Almanya modelinde bir federasyonu sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ederek, Eroğlu’na da Kıbrıs Konusunda yürüttüğü müzakerelerde destek belirtti.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, iki kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortaklık devleti arayışı içerisinde olduklarını ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in seçilmesinden sonra “kurucu devletin olmadığı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs Federal Cumhuriyeti şeklinde değiştirilmesini ifade edilmeye başladığını, ancak bunun kabul edilir bir şey olmadığını kaydetti. Kıbrıs Türk halkının yok sayıldığı bir federasyonu zaten kimsenin en başta da halkın kabul etmeyeceğini söyledi.
İki ayrı halktan bir millet yaratılamayacağına işaret eden Eroğlu, federal bir devlet oluşturulurken iki kurucu devletin varlığının da kaçınılmaz olduğunu belirtti. Öncelikle anlaşma niyeti var mı yok mu onun ortaya konması gerektiğini belirten Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının zaten bir anlaşma niyeti olduğunu Annan Planı’nda ortaya koyduğunu anımsattı.
Türk tarafının sürekli olarak Rum Yönetimini masaya çağırdığını, ancak Özel temsilcilerin bile 7 ay sonra biraraya gelebildiğini söyleyen Eroğlu, Rum Yönetimi’nin zamana oynama düşüncesinin açık ve net biçimde görüldüğünü belirtti.
Eroğlu, Rum yetkililerinin müzakerelerin başlaması için çeşitli şartlar ortaya koyarak, “çözüm bizim istediğimiz şekilde olacak” mesajı vermeye çalıştığını, sonuçta iki toplumun da nasıl olursa olsun bir anlaşma olsun düşüncesinde olmadığını kaydetti.