Kabulde konuşan Federasyon Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy, önemli bir günde KKTC’de olmaktan duydukları mutluluğu ifade ederek, 6 konfederasyon başkanı ve üyelerle birlikte geldiklerini söyledi.
Atasoy, KKTC’yi çok sevdiklerini, ikinci vatanları gördüklerini belirterek, KKTC’nin güçlü bir devlet olduğunu kaydetti.
“HAKSIZ AMBARGOLARA KARŞI LOBİ YAPACAĞIZ”
Dünya ülkeleri ve BM’nin KKTC’ye uyguladığı ambargoların kalkmasını istediklerini vurgulayan Nezaket Emine Atasoy, “Çünkü bu haksız bir ambargodur. Bizler konfederasyon olarak gittiğimiz her ülkede BM’de ve Avrupa’da sizler adına lobi yapacağız” dedi.
Atasoy, sivil toplum kuruluşlarının yaptığı lobilerin önemine işaret ederek, her ortamda KKTC konularını gündeme getireceklerini ve ambargoların kalkması için lobi yapacaklarını söyledi.
Müzakerelerin durmasından üzüntü duyduklarını ve devamını istediklerini ifade eden Nezaket Emine Atasoy, bu anlamda da ellerinden gelen bütün katkıyı yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
KKTC’nin tüm konularında, sağlık ve sosyal hizmetler gibi birçok konuda projeler üretmeye ve birlikte çalışmaya da hazır olduklarını söyleyen Türkiye Konfederasyonlar Topluluğu Genel Başkanı Atasoy, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu Türkiye’ye davet etti.
EROĞLU: “SADECE BİZİM TEMASLARIMIZ YETERLİ DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da, hükümetin ve cumhurbaşkanının temasları yanında demokratik kurum ve kuruluşların temaslarının önemini vurgulayarak, KKTC’nin ambargolardan kurtulması için sadece kendilerinin temaslarının yeterli olmadığının ortaya çıktığını, bu gibi büyük kuruluşların da olayın haksızlığını anlatmasının önemli olduğunu söyledi.
Eroğlu, büyük bir güç olduğunu söylediği konfederasyonun, gücünün bir kısmını KKTC için kullanmasından son derece memnun olacağını kaydetti.
“Burası bizim ortak vatanımız” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, devletin 29 yıldır yaşatıldığını ifade etti ve gelecek yıl KKTC’nin 30. yıldönümünü de birlikte kutlama dileğinde bulundu.
Müzakereleri iyi niyetle sürdürdüklerini, Kıbrıs’ta yaşayabilir bir anlaşmaya ulaşılmasının sadece kendi uğraşlarıyla mümkün olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugüne dek ortaya çıkan anlaşma metinlerinin Rum tarafınca reddedildiğini kaydetti.
“GERÇEKLERİ KABUL EDEN, YAŞAYBİLİR BİR ANLAŞMA İSTİYORUZ”
Eroğlu, sadece Rumların kabul edebileceği bir anlaşma değil, Kıbrıs Türk halkın gerçeklerini kabul eden, yaşayabilir, kalıcı bir anlaşma istediklerini vurgulayarak “Bu topraklarda şimdi olduğu gibi huzur ve güven içinde, özgürce, insanca yaşayabileceğimiz bir anlaşma arayışındayız” dedi.
Tamamen Rumları memnun edecek bir anlaşmanın, Kıbrıs Türk halkının adada yaşayabileceği ortamı yok edecek bir anlaşma olacağını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, her iki halkın isteklerinin müzakere masasında al-ver ile sağlanabileceğini ancak bugüne dek Rum tarafıyla al-ver aşamasına bile gelemediklerini, Rum tarafını sadece “al”manın ilgilendirdiğini anlattı.
Derviş Eroğlu, Güney Kıbrıs’taki seçimlerden sonra ortaya çıkacak durumu görüp bir sonuç almaya çalışacaklarını belirtti.
“HALKIN SABRI TAŞMAYA BAŞLIYOR”
Eroğlu, Kıbrıs’ta müzakerelerin 1968’den beri sürdüğüne işaret ederek, artık KKTC halkının sabrının taşmaya başladığını kaydetti ve o yüzden, zaman limiti içinde müzakerelere başlamak istediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu şekilde bir anlaşmaya varılıp varılmayacağının toplantılarda görüleceğini ifade ederek “Ama çok şükür bir devletimiz var” dedi.