Konuşmasında Suriye ve Filistin meselesine değinen Gül, şunları kaydetti: ''Suriye ve Filistin'de baskı ve zulüm rejimlerinin yağdırdığı bombalar altında hayatını kaybeden kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Suriye'de durum maalesef giderek daha trajik hale gelmekte, tüm dünyanın gözleri önünde Suriye adeta kendi kendini tüketmektedir. Suriye'de güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi, ancak rejimin ayrım gözetmeden uyguladığı şiddeti sona erdirmesi ve halkın meşru taleplerinin yerine getirilmesiyle mümkün olabilir.

Bu meyanda, Suriye halkının hakları için mücadele eden Suriye Ulusal Koalisyonu'na, gösterdiği ev sahipliği ve güçlü destek nedeniyle teşekkür ediyoruz. Mevcut aşamada yapılması gereken, ülkedeki çatışma ortamının süratle sonlandırılması ve demokrasiye doğru siyasi geçiş sürecinin önünün bir an önce açılmasıdır. Bunun için, mevcut yönetimin artık gerçekleri görüp, Suriye ve Suriye halkının daha fazla imha olmasına imkan vermemek için görevi bırakması gerekmektedir.''

Kıymetini bilmeliyiz Mali'deki çatışmaların, Myanmar'daki Müslümanların gördüğü eziyetin son bulmasını dileyen Gül, İslam dünyasında yaşanan dönüşüm sürecine dikkati çekti. Gül, "Demokrasi yolculuğu, elbette kolay bir yolculuk değildir. Bu yol, uzun, ince ve meşakkatlidir. Bu yolculukta menzile ulaşmak, sabır, sebat, azim, hoşgörü ve empati gerektirir. Arap Uyanışı ile başlayan büyük dönüşümün kıymetini bilmeliyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, cehalet, israf ve yolsuzlukla mücadele yolunda gereken kapsayıcı reformları gerçekleştirmekte gecikilen her dakikanın, uzlaşmazlığı, radikalleşmeyi ve şiddeti araç edinmiş mihraklara zemin kazandıracağını söyledi. ''Bundan ancak radikalleşme ve şiddeti İslam'a mal etmek isteyenler kazançlı çıkacaktır'' diyen Gül, şöyle konuştu: ''Bizim projemiz, uzlaşı ve hoşgörü temelinde, dünya Müslümanlarına umut vadeden girişimlerle, küresel sorunların çözümünde saygın ve etkin bir ortak olduğumuzu her vesileyle gösterebilmektir. Benim bu konudaki ilk önerim, bugünden demokratik tekâmül ve barışa yatırım yapmamızdır."