Kararnamenin geçmesine CTP - BG destek verirken, TDP “ret” oyu kullandı. Kararnamenin görüşülmesi sırasında en çok Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) tartışıldı.
YORGANCIOĞLU
İlk sözü alan CTP - BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, kararnamenin CTP’nin hükümette olduğu dönemde hazırlanan ancak UBP gelince ertelenen bir konu olduğunu belirterek, kararnameye olumlu oy vereceklerini açıkladı.
Yorgancıoğlu, ülke nüfusunun yüzde 35 - 40’ını oluşturan Lefkoşa’da, belediyede yaşanan sorunlara değinerek, hükümetin sorunlara “seyirci kalmasının” kabul edilemeyeceğini söyledi.
“Artık belediyeyi aşan bir sorun olmuştur. Sorumlusu hükümetin denetimsizliğidir” diyen Özkan Yorgancıoğlu, “LTB’de istihdam yapılırken birçok UBP milletvekilinin devreye girdiğini ama şimdi yönetenlerin kararlarının cezasını çalışanların çektiğini; her ay birçok çalışanın işine son verilme tehdidiyle karşılaştığını” anlattı.
Yorgancıoğlu, belediyenin “tefecilerden” borçlanmasını eleştirerek, hükümetin konuya bir an önce eğilerek mağdur olan insanların mağduriyetini gidermesini istedi.
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, elektrik borcu olan herkese yeniden yapılandırma şansı tanınmadığını belirterek, hükümetin “yeni bir strateji ve oyunla” karşılarına geldiğini; halkın geneline yapılmayan bir affın büyük borçları olan kurumlara uygulanmasını eleştirdi.
Çakıcı, KIB -TEK’te gelişigüzel kararlar alan bir yönetim kurulu varsa görevden alınmasını istedi.
“Belediyelerin 4 trilyon borcunun yüzde 70’inin affedileceğini” kaydeden Çakıcı, “yeniden yapılandırma” adı altında KIB - TEK’in alacağının azaltılacağını savundu.
Çakıcı, kurumun alacaklarının azaltılıp 600 çalışanın “kapının önüne konulacağını” öne sürerek, belediyeleri kurtarmak adına kurumun batırılmak istendiğini iddia etti.
Bu uygulamanın adil olmadığını kaydeden Çakıcı, UBP’yi, “ülkeyi kötü duruma düşürmekle” eleştirdi.
Çakıcı, belediyelerin elektrik borçlarının affedilmesi yerine denetlenmesi ve borçlarının bu kadar yükselmesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, bu borçlarda belediye başkanlarının sorumluluğunun ne olduğunu sordu.
“Belediyelerin affı konusunda vicdanımız rahat değil, oyumuz ret olacak” diyen Çakıcı, “UBP’nin cezasını halkın vereceğini” savundu.
Çakıcı; otellerin, belediyelerin borçlarının affedilmesini kabul etmediklerini, bu borçların kimsenin “babasının parası” olmadığını kaydederek, Maliye Bakanlığı’nın bu konuda bir önlem üretmesi gerektiğini ifade etti, gerekirse küçük belediyelerin birleştirilmesini önerdi.
ADEM
CTP - BG Gazimağusa Milletvekili Sonay Adem de, KKTC’nin hazin bir tablo ile karşı karşıya olduğunu, bu tablonun değiştirilmesine yönelik ciddi ve sürdürülebilir bir siyaset olmadığını savunarak, “ülke bir arabanın şarampole sürüklendiği konumdadır” görüşünü öne sürdü.
Adem, bu konuda UBP’ye suçlamalar ve eleştirilerde bulunarak, “UBP’nin, Kıbrıs Türk halkı ile kendi mezarını kazar duruma düştüğünü” iddia etti.
“Geçmişte bu gibi bir hükümete rastlamanın mümkün olmadığını” iddia eden Adem, ülkede bir el değişimine yol açacak uygulamalar yapıldığını savundu.
Son zamanlarda Haspolat ve Yedikonuk bölgelerinde yapılan arazi verilmelerinin yanlış olduğunu savunan Adem, “Biz; gelmemiz durumunda o yatırımları sökeceğiz, izin verenlere de gerekli uygulamaları yapacağız… O yatırımları yapacak olanlara da sesleniyorum; hiçbir tazminat almadan oraları boşaltıp gidecekler” iddialarında bulundu.
Adem, toplumun da bu yönde kendilerine destek vereceğine inanç belirterek, UBP’nin “Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’nin arasını açacak uygulamalardan” vazgeçmesini istedi.
Ülkede belediyelerin yaptığı yatırımlardan hükümetin haberinin bile olmadığını savunan Adem, bugün belediyelerle ilgili atılan adıma CTP BG’nin olumlu oy vereceğini, ancak kendisinin “üzülerek” oy vereceğini söyledi.
Adem, yerel yönetimlerde yolun sonuna gelindiğini, bugün elektrik konusunda bir adım atılacağını, ancak belediyelerin yarısından çoğunun battığını, Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı borçlarının bulunduğunu kaydederek, belediye başkanlığına getirilen bazı belediye başkanlarının etkin denetlenmesi gerektiğini kaydetti.
Lefkoşa Türk Belediyesi’ni bu konuda örnek veren ve “banka borçları ile İhtiyat Sandığı borçlarına” değinen Adem, bu borçlara Sosyal Sigortalar, vergi ve dış borçlar ve daha birçok borç eklendiğini, “bunun da toplamda 90 milyona yakın borç yaptığını” iddia etti.
Bu konuda hükümetin bir an önce önlem alması gerektiğini vurgulayan Adem, Lefke Belediyesi’ni de örnek verdi. “Belediyeleri batırdığını savunduğu kişilerin yeniden seçildiğini” iddia eden Adem, Güzelyurt ve Akdoğan belediyelerinin su borçlarını toplamadığını, ama bunları kendi cebinden ödüyorlarsa sorun olmadığını ifade ederek, Sayıştaylığı göreve ve denetlemeye davet etti.
Sayıştaylığın da bunu Savcılığa vermesi gerektiğini ifade eden Adem, bu konuda reform yapılması gerektiği ve belediyelerin 13 yada 14 belediyeye indirilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Hükümeti, halkın mallarını satmak yerine bu tip reformlar yapmaya ve ülkeyi daha iyiye taşımaya davet ettiğini söyleyen Adem, eğer bunlara karşı cesaretli davranış sergilenmeyecekse hemen erken seçime gidilmesini istedi.
TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğulları da, biraz irade varsa halka gidilmesini isteyerek, “UBP’nin kaynadığını, sorunları olduğunu, Meclis’i toplayamadığını, ülkeyi kötüye götürdüğünü” savundu.
Emiroğulları, belediyelerle ilgili Meclis’te birçok konuşma yaptığını, belediye başkanlarını eleştirdiğini, ancak borcu olmayan belediye başkanlarına saygı duyduğunu, “elini öptüğünü”, ancak borcu olanı eleştirdiğini kaydetti.
Belediyelere bağışlanacak elektrik borcuna karşı olduğunu söyleyen Emiroğulları, “belediye başkanlarının borçlarını ödemeden başkanlık yapacağını, böyle yağma olmadığını” söyledi.
Emiroğulları, artık gençlere yol açılması gerektiğini ifade ederek, erken seçime gidilmesini, halkın önünün açılmasını istedi. UBP’nin uygulamalarının ülkeyi daha da kötüye götürdüğünü iddia eden Emiroğulları, artık toplumun uyandığını, seçim öncesi verilecek vaat ve artışlarla seçim kazanılamayacağını kaydetti.
Hükümetin ülke ve halkın refahı için çalışacağına, halkın malını sattığını savunan Emiroğulları, hükümetin dik durmasını, dik durması halinde kendilerinin de hükümetin arkasında duracağını vurguladı.
Emiroğulları, gelinen bu noktada ülkenin kurtarılması gerektiğini, ülkenin değerlerinin, kurumlarının, arazilerinin kimseye “peşkeş” çekilmemesi gerektiğini, hükümetin bundan vazgeçmesini istedi.
Emiroğulları, e - devlet olayına da değinerek, tapu kayıtları ve kütüklere sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.
KALYONCU
CTP - BG Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu da, bugün belediyelerin ve belediyelere ait olan tesislerin elektrik borçlarıyla ilgili görüştüklerini, ancak UBP’de, “CTP ne yaptıysa bozmak” niyeti gördüğünü kaydederek, bugün esas olanın belediyelerin görüşülmesi olduğunu söyledi.
Kalyoncu, belediyelerin borçlarının düşürülmesi konusunda CTP - BG’nin UBP’ye neden el uzattığı konusunda anlaşılamadığını bildiğini, ancak bu uygulama ile KIB - TEK’in borçların bir kısmını kurtarmış olacağını belirterek, borçların alınacağına, sadece faizlerin yüzde 70’inin düşeceğine, yüzde 30’luk bölümünün yine alınacağına işaret etti.
“Belediyelerin borçlarının geçmişine bakıldığında TKP’li belediyelere de uzanıldığını” savunan Kalyoncu, KIB - TEK’e alınacak personel konusuna da değinerek, kurumda çalışanların yeterli olduğunu, bu yönden bakıldığında “kuruma alınacak yeni personelin acaba bir grevde grev kırıcılığı yapmak için mi alınıyor?” sorusunu gündeme getirdiğini öne sürdü.
Kalyoncu, belediyelerde sıkıntılar olduğunu, LTB’de çalışanların huzurlu olmadığını, belediyenin battığını savunarak, UBP’nin belediyelerin düzelmesi için bir vizyonu olup olmadığını sordu.
Kalyoncu, UBP yöneticilerine seslenerek, “Seçimi kazandığımız gün memleketten kaçın, hepsinin hesabını soracağız, hayatınız yalan” dedi ve kürsüden indi.
ULUÇAY
CTP - BG Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay da, bugün görüşülen kararnamenin komitede görüşüldüğü sırada Belediyeler Birliği ile KIB - TEK yetkililerinin görüşlerinin alındığını, elektrik borçlarının faiz indirimi ve taksitlendirmeyi öngördüğünü, buna 21 belediyenin müracaat ettiğini, 7 belediyenin geri kaldığını ifade etti.
Bu geri kalan sürede de diğer belediyelerin başvurmasıyla KIB - TEK’in alınamayacak biriken borçların tahsilini yapma fırsatı bulacağını ifade eden Uluçay, belediye ve belediyelere bağlı kurumları kapsayan bu uygulamanın aydınlatmayı da içine alacak bir şekle çevrilmesi durumunda KIB - TEK’in kağıt üstündeki alacaklarını toplayabilmesi için önemli bir adım olacağına inanç belirtti.
Uluçay, bu çerçevede acil bir şekilde çalışma yapılmasını ve uzlaşılan bu konuda adım atılmasının hem belediye hem de KIB - TEK’in yararına olacağını vurguladı.
Zaman geçirmeden KIB - TEK’in özerkleştirilmesi gerektiğini de ifade eden Uluçay, zaman geçirmeden bu konunun tartışılması gerektiğini, böylece bugüne kadar borçlarını ödemeyenlerin disiplin altına alınmasına ve kurumun güçlendirilmesine katkı, gelir gider dengesinin kurulmasına da olanak sağlanacağını kaydetti.
Uluçay, KIB - TEK’in bu uygulama ile ne kadar tahsilat yapacağının günün sonunda görüleceğini, ancak aydınlatma borçlarının da bu uygulama içine konulmasının geliri artıracağına inanç belirtti ve Ekonomi ve Enerji Bakanı’ndan KIB - TEK’in özerkleştirilmesi ile ilgili açıklama beklediklerini söyledi.
EKENOĞLU
CTP - BG Güzelyurt Milletvekili Fatma Ekenoğlu da, AB’nin belediyelere kanalizasyon çalışmaları konusunda yardımcı olduğunu ifade ederek, bu çalışmaların Güzelyurt bölgesinde de yapıldığını anımsattı.
Ekenoğlu, bu çalışmaların 2 yıldır sürdüğü Güzelyurt’ta yolların çamur ova ve tarla yoluna çevrildiğini, belediyenin bir denetim yapmadığını savunarak, bu yönde yapılan şikayetlerin ise AB’ye yönlendirildiğini savundu.
Güzelyurt’ta kanalizasyon çalışmaları sonrasında yürütülen çevre düzenlemelerini yapan Kuşçu Ltd’e de eleştirilerde bulunan Ekenoğlu, şirket yetkililerinin belediye müdürü ile ilişkisi olup olmadığını sordu.
Ekenoğlu, ihalede yolsuzluk olduğunu savunarak, bu konuda Sayıştaylığı göreve çağırdı.
FELLAHOĞLU
CTP - BG Lefkoşa Milletvekili Kadri Fellahoğlu da, bugün görüşülen kararnamenin belediyelerin elektrik borçlarının faizlerinin düşürülmesi ve taksitlendirilmesini kapsadığını ifade ederek, ülkede birçok kurumun elektrik borcunu ödemediğini savundu.
Fellahoğlu, KIB - TEK’in ülkeye elektrik sağlamak için yatırım yaptığını, borç aldığını, giderlerini ödediğini, bu yüzden ülkede herkesin KIB - TEK’e olan borcunu ödemesi gerektiğini vurguladı.
Fellahoğlu, “KIB - TEK’in yaklaşık 619 milyon 500 bin TL alacağı, 453 milyon 600 bin TL’de borcu bulunduğunu, diğer bir deyüşle tüm bu borçlar tahsil edilse ve borçların ödenmesi durumunda 164 milyon TL parasının kalacağını” ifade etti.
Fellahoğlu, LTB konusuna değinirken de belediyenin yanlış yönetildiğini, hesapsız plansız borçlanma ve istihdam yapıldığını ve bugün iflas ettiğini savunarak, bugün ayın 15’i olduğunu ancak çalışanların ödenmediğini, sorumlulukların yerine getirilmediğini kaydetti.
LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’nın uygulamalarını ve tepkilerini eleştiren Fellahoğlu, belediyenin kimsenin özel şirketi olmadığını, belediyenin; ülkenin başkentinin belediyesi olduğunu ifade etti.
ANGOLEMLİ
TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de, “balık baştan kokar” diyerek, “hükümet nasıl yönetiyorsa, belediyelerin de öyle yönettiğini” iddia etti.
Angolemli, “hükümetin sıkıya girdiğinde arkasında elçiliği bulduğunu, yerel yönetimlerin de vatandaştan elektrik parasını aldığını, çalışandan yatırımlarını aldığını, ancak gerekli yerlere yatırmadığını, arkasına da hükümeti aldığını” iddia etti.
Elektrik Kurumu’nun dışardan birçok alacağı bulunduğunu, bu borçların çoğunun da devlet ve belediyelerden olduğunu kaydeden Angolemli, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi’nin elektrik ile ilgili sarf ettiğini öne sürdüğü “Bu hükümet beceriksizdir” sözlerine karşı Başbakan’ın hiçbir açıklama yapmadığını, “bunun kendilerine hakaret olduğunu” savundu.
Angolemli, “kendisi Başbakan olsaydı hemen elçi için girişim yapmış olacağını” ifade ederek, kardeşliğin, yakınlığın başka bir şey siyasetin, saygının başka bir şey olduğunu söyledi.
Elektrik Kurumu’ndaki borç ve alacak konusuna da değinen Angolemli, kurumu zora sokanın hükümet olduğunu savundu ve özerklik konusunun bir önce gündeme getirilmesini istedi.
Angolemli, erken seçimin kapıda olduğunu savunarak, belediyeleri denetim altında tutacak bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca muhalefetteki diğer arkadaşlarının bu kararnameye neden “evet” oyu vereceğini anlamadığını ifade eden Angolemli, kendisinin hükümete güvenmediğini, belediyelerin bu borçlarını ödemeyeceğini savundu.
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’nın bu konuda bir takım çalışmalar yapması ve ödemeyecek olan belediyelere ne gibi yaptırımlar yapacağının açıklanması gerektiğini savunan Angolemli, sistemde en büyük sıkıntının denetim olduğunu vurguladı.
Angolemli, Kalecik’te^ki AKSA’nın sözleşmeye uymadığını, Yedikonuk bölgesinde petrol dolum tesisi kurulmak istendiğini, Bafra’da da turizm yatırımı yapıldığını ifade ederek, turist olsa bu bölgeye gelmeyeceğini, bu yüzden hükümetin bu bölgede ya turizm ya da enerji yatırımı yapacağına karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Angolemli, hükümetin yerel yönetimleri denetlemek için bir yasa hazırlaması gerektiğini de ifade etti.
ATUN
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da, muhalefetin ardından söz alarak eleştirileri yanıtladı ve elektrik borçlarının şimdinin borçları değil, uzun yılların katlanarak gelen borçları olduğunu kaydetti.
Atun, yaklaşık 6 saattir belediyelerin iç sorunları ile belediye başkanlarının konuşulduğunu, elektrik borçlarının konuşulduğunu, ancak sistemin de sorgulanması gerektiğini kaydetti.
Bazı belediyelerin gelirlerinin çok yüksek olduğunu, bazı belediyelerin de gelirinin az olduğunu ifade eden Atun, belediyelerin su motorları, binaları ve aydınlatmalarından oluşan elektrik borçlarının ödenmesi, tahsil edilebilir bir konuma getirilmesi için çalıştıklarını kaydetti.
Bakan Atun, bu düzenlemenin ardından bazı belediyelerin borçlarını düzene koymak için başvuru yaptığını, diğer belediyelerin de bunu yaptığını ifade ederek, elektrik borcu olan kimseye borç silmesi yapılmadığını, sadece bazı indirimlerle borçların ödenebilir hale getirildiğini söyledi.
Cratos Otel konusunda gelen eleştirilere de değinen Atun, bu konuda Sayıştaylık ile yapılan görüşme ve denetlemelerin ardından elektrik konusunun çözümlendiğini ve “inşaat elektriği sonrasında normal elektrik bağlantısına geçileceğine karar verildiğini”, tahsilatın da buna göre yapıldığını anlattı.
Atun konuşmasında, olumlu oy verecek milletvekillerine teşekkür etti.
Sunat Atun, KIB - TEK’in özerkleştirilmesi konusunda sorulan bir soruya da cevap vererek, Bakanlar Kurulu’nun bu yönde karar aldığını, sendikanın da görüşlerini aldıktan sonra bu çalışmayı yürüteceklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından kararname madde madde okundu ve oyçokluğu ile kabul edildi.