Mahkeme celpnamesine göre Sendika Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Özkaramanlı, Genel Sekreter Ulaş Gökçe, Örgütlenme Sekreteri Doç. Dr. Hamit Caner, Dışilişkiler Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Ercan Hoşkara, Yönetim Kurulu üyeleri ve eski başkanları Hasan Altıok ile Hüseyin Demirel, 9 Haziran’da gerçekleştirilen eylemde Rektörlük Binası ana giriş kapısını “kanuna aykırı ve kasıtlı itelemek” suretiyle kırarak 1000 TL’lik hasar oluşturmakla suçlanıyor.
GÖKÇE
DAÜ-SEN Genel Sekreteri Ulaş Gökçe duruşma öncesi yaptığı basın açıklamasında, “Ne uyuşturucu kaçakçısıyız, ne kadın pazarlayıcısıyız, ne de kamu malını peşkeş çekenleriz. Biz, halkın vergileriyle toplanan paralardan yaratılan kamu zenginliklerini savunmaya çalışanlarız” dedi.
Kamuyu zarara uğratanlara karşı mücadele verenlerden olduklarını söyleyen Gökçe, “Kamunun 10 milyonlarca dolarlık mallarını satanların bugün bu mahkeme karşısına çıkmaları gerekiyordu. Bu malları, bu zenginlikleri savunanlar bu mahkeme karşısına çıkıyorlar” diye konuştu.
Yaz aylarında DAÜ’nün ilkokul, kreş ve kolejinin ücretsiz olarak “yeşil sermayeye peşkeş çekildiğini” iddia eden Gökçe, buna karşı eylem yapanların bugün sanık sandalyesinde oturacaklarını söyledi.
Gökçe, “peşkeş” olarak nitelendirdiği DAÜ’nün üniversite öncesi eğitim kurumlarının devrinde sadece DAÜ yönetimi ve hükümetin rol almadığını, Başsavcılık, Sayıştay ve Yüksek Mahkeme’nin de rolleri olduğunu iddia etti.
Gökçe, bugün mahkemede bulunmaktan dolayı gurur duyduklarını belirterek, “Kamunun zenginliklerini savunduğumuz için buradayız, Adi bir suçtan dolayı değil. O yüzden bu, kişisel tarihlerimize de sendikamız tarihine de altın harflerle yazılacaktır” dedi.