Serdar Denktaş, “Bu nedenle, bir kısım, halkımıza şirin görünmek uğruna sorumluluklarını unutarak açıklama yapan yetkilileri de bir kez daha uyarmayı görev bilmekteyiz” ifadesini kullandı.
Denktaş, finans sektörünün siyasi söylemlerle düzenlenebilecek bir sektör olmadığını belirterek, yılların birikimi olarak bugüne taşınan bu sorunun siyasetin talimatı ile Merkez Bankası tarafından ele alınarak irdelenmesi ve finans sektörünü olumsuz etkileyen yan unsurların neler olduğu öncelikle tespit edilmesi gerektiğini kaydetti.
“Merkez Bankasının tespit edeceği bu yan sorunların ivedilikle çözümlenmesi ise hükümetin görevidir” diyen Denktaş, “Bugün için ivedilikle ele alınması gereken konu Merkez Bankasının temerrüt faizini belirlemesi olmalıdır” dedi.
DP’NİN YAKLAŞIMI
Demokrat Parti olarak faiz konusuna yaklaşımları konusunda da bilgi veren Serdar Denktaş, “Üç rakamlı enflasyon dönemleri içinde yapılan sözleşmeler ve bu sözleşmelerin akıbeti ile, yeni yapılmakta olan sözleşmeler arasındaki farkı kesin bir şekilde ayırmak ve alınması gereken önlemleri bu gerçekler ışığında değerlendirmek gerekmektedir” ifadesini kullandı.
Bankaların, vatandaşın mevduatını kredi vererek nemalandıran aracı kuruluşlar olduğunu kaydeden Denktaş, “Faiz konusu ellenmeye başladığı andan itibaren mevduat faizlerinin de buna göre şekilleneceği unutulmamalı ve alınacak tedbirler sonucunda sıcak para kaybına neden olunabileceği de gözden kaçırılmamalıdır” dedi.
“Sayısı oldukça azalmış olan yerel bankalarımızın ekonomik hayatımıza varolan katkısı gözardı edilmemelidir. Bu nedenle bu kurumlarımıza yönelik güven sarsıcı söz ve eylemlerde son derece dikkatli olunmalıdır” diyen Denktaş, “Halen davaları devam etmekte olan ve/ veya hükümleri alınmış davalarla ilgili acil tedbir alınması gereği üzerinde dururken, konunun sadece uygulanmakta olan faiz meselesi yanında mahkeme süreçleri ve tapu icra ve satış konularının da birlikte ele alınacağı daha kapsamlı bir çalışmanın acilen başlatılması gündeme getirilmelidir” şeklinde devam etti. Serdar Denktaş özetle şöyle devam etti:
“Faiz Yasasının hazırlanmakta olduğu yönünde yapılmakta olan beyanlar yüzünden halen borcunu düzenli ödemekte olan bir kısım insanımızın da yanlış bir beklenti içine sokularak taksit ödemekten uzaklaşmakta olduğu gerçeği gözardı edilmemelidir; Tüm dünyada uygulanmakta olan bankacılık etik kurallarının tüm bankalarımız tarafından eksiksiz uygulanması sağlanmalıdır. Bir banka uygulamakta olduğu kredinin yıllık net maliyetini müşterisine bildirmek durumunda olmalıdır; Faiz katlanmasının ana nedeni olan tahsilat gecikmesini ortaya çıkaran mahkeme süreçleri ve icra sistemini dikkatlice ele almak gerekmektedir; Ülkemizde yaygın olarak kullanılan yap-sat işlemleri sonrasında ortaya çıkan ve bizi uluslararası pazarda zora sokan uygulamaları giderici ek yasaların süratle ele alınması gerekmektedir.
İrtifa hakkı Yasası bu nedenle son derece önemli ve acildir. İpotek verilmiş bir arazi üzerine yapılmış inşaatların mukavele anından itibaren ayrı bir hak haline getirilmesi ivedilikle ele alınmalıdır. Bu nedenle mağdur edilmiş mülk sahiplerine yönelik bir yaklaşım mutlaka gündeme gelmelidir; Gerçek anlamda faiz mağduru olanlarla, aldığı borcu ödemeyenler arasında bir fark olduğu gerçeği gözardı edilmemeli yılların birikimi olan sosyal bir sorunu ellemek isterken olayı ahlaki bir sorun haline getirmemeye azami özen gösterilmelidir; Faiz yasasından daha önce ivedilikle ele alınması gereken konunun çek yasası olduğu görüşümüzü bir kez daha yinelemek isteriz; Halkımız bilmelidir ki, faizlerin daha aşağıya indirilememesinin esas nedeni Devletin Kooperatif Merkez Bankası ve Vakıflar bankasına var olan ve ödenmemekte olan borçlarıdır.
Tahsili şüpheli görülen bu büyük rakam nedeni ile bu iki devlet bankası asli görevi olan faizleri belirleme görevini yerine getirememekte, aksine maliyetlerini karşılayabilmek adına yüksek faiz uygulamaktadır..Devlet öncelikle bu sorunu ortadan kaldıracak ve faizlerin düşmesini sağlayacak bir tutum sergilemek zorundadır; Üç rakamlı enflasyon dönemi içinde imzalanmış olan senetlerle ilgili ne yapılacağı hususunda mahkemelerimize yol gösterecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır...hükümet Merkez Bankasından temerrüt faizleri ile ilgili bir çalışma talep ederek mahkemelere yol göstermek zorundadır.”