Golden Tulip otelde gerçekleşen basın toplantısına DP Ulusal Güçler milletvekili adayları ve basın mensupları katıldı.
Denktaş’ın bildirge açıklaması aşağıdaki gibidir:
“Sayın medya mensupları, değerli arkadaşlar ve ekranları başında bizleri izleyen, yeni bir gelecek bekleyen, yeni bir seçenek arayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı…
Kardeşlerim,
28 Temmuz 2013 tarihinde yapılacak Erken Genel Seçimler bize göre Kıbrıs Türk Halkı için tarihinin en önemli seçimlerden biri olacaktır.
28 Temmuz günü sandıkların başına gittiğimizde, vereceğimiz kararla ya “böyle geldi böyle gider” deyip içinde bulunduğumuz durumu kabul edip pes edeceğiz ya da “ böyle geldi ama böyle gitmeyecek” diyerek yeni bir geleceğe kapı açacağız…
Bizler Demokrat Parti-Ulusal Güçler olarak “Geleceğin Yol Haritası” adını verdiğimiz ve büyük bir ciddiyetle, titizlikle, konularında uzman akademik kurulumuz ve düşünce kuruluşları ile yapılan uzun soluklu çalışmaların ürünü olan seçim bildirgemizi tamamlayarak halkımızla paylaşma noktasına geldik.
Bugün size, ders verircesine her konuda çok derin ayrıntılara girip gösterişli ancak ruhsuz bir sunum yaparak vaktinizi alacak değilim. Biliyorum ki, buradan çıkıp bu Pazar gününü ailenizle birlikte değerlendirmek istiyorsunuz. Bu konuda size hak veriyorum.
Değerli kardeşlerim,
Sizinle bugün; kısa bir özetle hedeflerimizi ve KKTC’nin geleceği ile ilgili taşıdığımız heyecanı paylaşmaya gayret göstereceğim..
Gayret göstereceğim diyorum çünkü hedeflediklerimizi sadece kelimelerle ifade etmek bize yetmeyecektir. Bu hedeflerimiz ve vizyonumuz, halkımızın bize hükümet kurma görevini vermesiyle birlikte icraata dökülürse ancak bir anlam kazanacaktır. Bu konuda halkımıza sonuna kadar güvendiğimi de belirtmeden geçmek istemiyorum.
Kardeşlerim, değerli arkadaşlar,
KKTC’de çok uzun yıllardan beridir alıştığımız yaşam, Devletimizin uygulamaları, ekonomik yapımız bugün geldiğimiz aşamada sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Hemen hemen her konuda reforma gidilmesi, ülkede bir yenilenmenin gerçekleşmesi kaçınılmaz bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Ülkede gelinen mevcut durumu içselleştirmek, kabullenmek, umutsuzluğa kapılıp mevcut düzene yenilmek, geleceğe sırt çevirmek bize yakışmaz.
Kıbrıs Türk Halkına yakışan, yenilmemek, yenilenmektir. Kıbrıs Türk Halkına yakışan daha iyi bir geleceği istemek, ülkeyi yönetenlerden bunu talep etmektir.
Kardeşlerim,
Bu ülkenin yeni bir geleceğe ihtiyacı vardır. İçi boş bir geleceğe değil, içi doldurulmuş, gerçekten planlanmış, insanların yaşamını zindana çeviren değil, insanları umutsuzluğa iten değil, insanlara umut veren, halkın önünü açan, onlara yeni ufuklar yeni fırsatlar sunun bir geleceğe ihtiyacı vardır.
Ve herşeyden önemlisi halkın inanacağı, güvenebileceği yöneticilere ihtiyacı vardır.
Bu ülkede yönetim kadrolarını işgal eden ve reform yapacağından bahsedenler, yapılacak reformun içeriğini bilmiyorlarsa, bu reformun gerekliliğine kendileri dahi inanmıyorlarsa, başkalarının hazırladığı bir reform paketine içeriğini dahi bilmeden sahip çıkıyorlarsa ve reform yapmak yerine mevcut statükoyu devam ettirmeyi tercih ediyorlarsa, böyle bir ülkenin halini varın siz düşünün.
İşte bizim onlardan farkımız, hem bu ülkenin reforma ihtiyacı olduğuna, hem de bu reformu kendimizin yapmamız gerektiğine olan inancımızdır.
Demokrat Parti Ulusal Güçler olarak “Geleceğin Yol Haritası” diye adlandırdığımız seçim bildirgemizde yer alan görüşler, kendimize ait reformist inancımızın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır…
Bu konuda o kadar inançlıyız ki, bildirgede yer alan her kelime kaç kez okursak okuyalım her okuduğumuzda bizi bir kez daha heyecanlandırmaktadır.
Heyecanlanıyoruz, çünkü halkımızın bize bu yeni geleceği KKTC’ye armağan etme yetkisi vereceğine olan inancımız her geçen gün artmaktadır.
Demokrat Parti Ulusal Güçler şemsiyesini oluşturarak, halkımıza yeni bir seçenek sunmuş olmanın ortaya çıkardığı motivasyonla biliyoruz ki; İktidara geleceğiz ve insanımızın yeni bir yönetim anlayışına olan susuzluğunu gidereceğiz.
Sevgili kardeşlerim,
Adına Geleceğin Yol Haritası ismini verdiğimiz Reform paketimizin ana unsurlarını sizinle paylaşmadan önce çok net olarak anlaşılmasını istiyorum ki, TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolü hedefler açısından reddettiğimiz bir protokol asla olmamıştır, olmayacaktır.
Bizim üzerinde hassasiyetle durduğumuz nokta bu hedeflere ulaşma yöntemleri konusunda Protokolün Kıbrıs Türk Halkının doğasına uymayan bazı unsurlar içermesi ile ilgilidir.
Protokol içerisinde yer alan bir kısım uygulamaların ülkemiz gerçeklerine uyumlu olmadığı görüşünü dün de söylemiştik bugün de söylüyoruz. Bize göre protokolün hedeflerine hala ulaşamamasında yaşanan sıkıntının başında da bu yöntem yanlışlığı gelmektedir. Bunu Anavatan yetkilileri ile istişare ederek bir çözüme ulaştırmak hedefleri açısından doğru bulduğumuz pro
tokolün ülkemizde hayat bulmasını sağlamak ve kendi ayakları üzerinde duran KKTC’ye ulaşmak mümkündür.
Yanı başımızda 75 milyonluk dev bir Anavatan Pazarı dururken 300 binlik nüfusumuzla ambargolardan şikayet ederek başka çıkış yolları aramamak, kalkınma yolunu açamamak, yeni projeler üretmemek, çaresizlik içerisinde oturup kalmak bize göre değildir. Bu konuda sorunlarımızı ortadan kaldıracak hedef ve program ayrıntıları ile sizlere vermiş olduğumuz CD’ler içerisinde bulunmaktadır. Ancak kısaca özetleyecek olursak;
Ekonomik açıdan ana hedefimiz ekonomimizin çarkının hızlandırılması yoluyla birim maliyetlerin düşürülmesi ana ekseni etrafında toparlanmıştır. Bunun sağlanabilmesi için AB ve Türkiye ile ekonomik bir bütünleşmeye gidilmesi hedefi seçim bildirgemizde ortaya konmuştur. Bu genişleme sağlandıktan sonra yapılacak düzenlemelerle geliştirilen finansa erişim ve yeni teşvik sistemleri ile elde edilecek devlet gelirleri, 3 yılın sonunda Türkiye’den cari bütçe katkısı talep etme ihtiyacını da ortadan kaldıracaktır. Kendi üstümüze düşen görevleri tamamladıkça, tıpkı imzalanan tüm ekonomik protokollerde de ortaya konulduğu gibi, kendi ayakları üzerinde duran, kendi cari harcamalarını karşılayan bir devlet yapısı oluşturmak, Anavatan Türkiye ile hala hazırda aramızda var olan gönül bağımızı daha da pekiştirecek ve ileriye taşıyacaktır.
Değerli kardeşlerim,
Anavatan Türkiye’den borularla su getirilmesi projesine büyük değer veriyoruz. Bu, Türkiye , Kıbrıs Türkü ve Kıbrıs Adası için büyük stratejik ve ekonomik değer taşıyan tam anlamıyla bir mega projedir. Konuya özel bir önem vereceğiz.
Enerji olmazsa hiçbir şey olmaz. Rüzgar, güneş ve bio enerjiden yararlanmak için bu alana yatırım yapılmasını teşvik edeceğiz. Kıbrıs Adası’nın etrafındaki hidro karbon yataklarında bizim de hakkımız vardır. Konu Anavatan Türkiye ile birlikte yakinen takip edilecek ve Kıbrıs Türk Halkı’nın hakları mutlaka korunacaktır.
Değerli kardeşlerim,
Turizm sektörü ülkemizin en önemli gelir kaynağıdır. Geçmişte farklı ihtiyaçlar nedeniyle başlatılan teşvik sistemlerinin hala daha devam ettirilmeye çalışılması ve turizmde yönlendirici bir rol oynanamaması nedeniyle sektörden çarşıya düşen pay son derece gerilemiştir. Bu nedenle turizm teşvik politikası yeniden ele alınarak turizmi bir devlet politikası haline getireceğine inandığımız TURİZM ÖRGÜTÜ’nün oluşturulması yıl sonuna kadar tamamlanacak ve Turizmimizin gelecek sezon planlamasının bu örgüt tarafından yapılması sağlanacaktır.
Büyük otellerimizde uygulanmakta olan “herşey dahil sistemi” gelecek sezon öncesinde durdurulacak ve sektörde toplam hizmet kalitesi yükseltilecektir.
Turizmin ülke ekonomisine sağladığı katkıyı artırmak amacı ile geliştirdiğimiz yeni bir uygulamayı da buradan sizlerle paylaşmak istiyorum… Sadece KKTC sınırları içerisinde geçerli olacak ve Kuzey Kıbrıs’ı tercih eden turistlere 200 Euro’luk kullanım imkanı ile verilecek ve adına “TURCARD” dediğimiz turist harcama kartları sayesinde ülkemizi ziyaret eden Turistlerin esnafımıza direk katkı yapması sağlanacaktır.
Turist memnuniyetini artırmak için; Eğlence sektörü yasal bir statüye kavuşturulacak, müzik yasağı ve benzeri engellemeler yeniden düzenlenerek, gelen turistin kum ve güneş yanında Kuzey Kıbrıs’ta bulundukları süre içerisinde eğlenebilecekleri mekanlar bulması da sağlanacaktır.
Üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı 50 bin civarındadır. Bu sayıyı yapılacak ortak çalışmalarla iki yıl içerisinde 70 bine çıkarmak kararlılığındayız. 10 yıllık hedefimiz ise 100 bin öğrencidir.
KTHY’nin zarara sokulması ile başlayan ve kapatılması ile sonuçlanan süreç içerisinde sürekli olarak uyarılarda bulunarak Milli havayolumuzun kapatılmasının sadece turizme değil ayni zamanda egemenlik iddiamıza da zarar vereceğini söylemiştik.
Karşımıza çıkanlar Bilet fiyatlarının ucuzlayacağını ve çalışanların mağdur edilmeyeceğinden dem vurdu ancak bir kez daha söylenenin tam aksi bir durumla karşı karşıya kaldık. DPUG iktidarında geçmiş hükümetler döneminde Milli Havayolumuzu göz göre göre elimizden uçuranlara nazire KTHY’yi göklerde uçurmaya kararlıyız ve bunun ön hazırlıklarını tamamlamış durumdayız.
Ayrıca, bir Akdeniz ülkesi olan ve denizcilik sektöründe hiçbir yatırımı bulunmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ’nde; Denizcilik Müsteşarlığı ve buna bağlı en az 5 yeni marina yatırımı yapılması için gerekli projeleri en kısa sürede hayata geçireceğiz.
Değerli kardeşlerim,
Ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel boyumuzdan büyük olan bürokrasimizdir. Yatırım ve kalkınmanın önündeki bürokratik engellerin kaldırılması için başlatacağımız Kamu reformu, görev süremizin önemli bir bölümünü kapsayacaktır. Atılacak her adımda sendikalarla gerçek bir diyalog ortamı oluşturularak merkezi idarenin yerele kaydırılması sağlanacaktır.
Hedefimiz oluşturulacak bölgesel Devlet dairelerinde bölgede yaşayan memurların hizmet içi eğitimden geçirilerek görevlendirilmesi ve kamu hizmetinin vatandaşın ayağına götürülmesinin sağlanmasıdır. Bürokratik gereksiz uygulamaların sistemden kaldırılması ve yerelleşme önlemleri ayni zamanda büyük bir tasarruf imkanına da olanak sağlayacaktır.
Kamu hizmetinde çalışmakta olan ancak kadrosuz çalıştırılan tüm personelin yapılacak düzenlemelerle ve partizanlıktan uzak durularak uzmanlık alanlarına göre kadrolanması sağlanacaktır. Genel düzenleme tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulacak istihdamlarda öncelik her zaman çekirdek aile yapısında Devletten maaş çekmeyenler bulunacaktır. Bu tercih yapılırken adama göre iş değil, işe göre adam yaklaşımı her zaman ilkemiz olacaktır.
Sevgili kardeşlerim,
Ülkemizin gelecek planlamasını yaparken en önemli husus şüphesiz eğitimdir. Gerek ara eleman ihtiyacının karşılanması gerekse her yıl sorun haline getirilen Kur’an kursu tartışmalarını da top yekun ortadan kaldıracak, her inancın öğretisinin alınabildiği, her gelir sahibi vatandaşın çocuklarının en üst düzeyde eğitim alma hakkına sahip olduğu, üniversite eğitiminin değer bulduğu kapsamlı bir eğitim reformu adım adım uygulamaya konulacaktır.
Dil eğitimi, din eğitimi, sosyal ve sportif faaliyetler, sorgulama ve araştırma alışkanlığının edinilmesi KKTC geleceğinin yeni planlamasının temelini oluşturacaktır. Dileyen ailenin kendi çocuğuna Kur’an veya Alevi öğretisini aldırabileceği bir eğitim sistemi içerisinde yetişecek gençlerimizin oluşturulacak bölgesel kampuslar içerisinde en iyi eğitimi alabildiği bir ortamın yaratılması ana hedefimizdir.
Gençlerimiz geleceğimizdir. Onları her tülü bağımlılıktan uzak tutmak devletin en asli görevidir. Var olan gerçekler temelinde devletin bazı adımları atması artık şarttır.
Bizim iktidarımızda gençlerimizin uyuşturucu bağımlılığı var diye hapislik ile cezalandırılması derhal durdurulacak, hazırlanacak bir yasal düzenleme ile kendilerine tedavi imkanı sunulacak, isimlerinin kamuoyuna duyurulması uygulaması sona erdirilecektir.
İster kabul edersiniz ister etmezsiniz. Hız tutkusu gençlerimiz arasında yaygındır. Gençlerimizin sokaklarda bu tutkularını gerçekleştirmesine daha ne kadar seyirci kalabiliriz ki. Yine bizim iktidarımızda hız tutkunu gençlerimizin bu tutkularını trafiğe açık yollarda değil onlar için özel olarak yapılacak ve en üst düzeyde güvenliği sağlanmış alanlarda gidermesi sağlanacak, aşırı hız nedeniyle meydana gelen trafik kazalarının önü de böylelikle büyük ölçüde alınacaktır.
Ülke gençliğini yurt dışında başarı ile temsil eden gençlerimiz devlet himayesine alınacak, onların bu başarıları ödüllendirilecektir. Milli Sporcu ve Devlet Sanatçısı kavramı bizim dönemimizde deyim yerindeyse yeniden anlam kazanacaktır.
Gençlerimizin kendi bölgelerinde yaşam kurmalarını sağlamak amacı ile konutlandırma projesi kapsamında Kırsal Bölge Arazisi dağıtmak yerine yerel müteahhitlerimizle işbirliği yaparak tek tip konutlar inşa ettirilecek ve yeniden düzenlenecek LEASING yasası ile çok cüzi taksitlerle mülk sahibi olmaları sağlanacaktır.
Yine kendi işini kurmak isteyen gençlere 5 yıllık vergi muafiyeti sağlanarak koşulları yerine getirecek gençlerimizin iş arayan noktasından işveren seviyesine çıkması sağlanacaktır.
Sevgili kardeşlerim
Son zamanların en üzücü tartışması haline gelen vatandaşlık konusu artık bir sonuca ulaştırılmak zorundadır. Büyük bir insanlık ayıbı haline gelen bu konu iktidarımız döneminde insani boyutları ile de ele alınacak ve öncelikle aile bütünleşmesinin sağlanması gündeme konulacaktır. Burada doğan veya çok küçük yaşlarda ailesi ile buraya gelen ve eğitimini burada gören gençler belirlenecek somut kriterlere de uyması halinde derhal vatandaşlığa geçirilecek, bu gençlerimizin ebeveynleri ise daimi ikamet izni alacaklardır. Bu işlem bir taraftan devam ettirilirken, vatandaşlık hakkı kazanma unsurları ele alınarak ülke gerçeklerine uygun bir şekilde yeniden düzenlenecektir. Ülkemiz belli bir hayat kalitesine ve fert başına düşen milli gelire ulaşılıncaya kadar yeni vatandaşlık işlemleri asgariye düşürülecektir.
Sevgili kardeşlerim,
Ülkede adil bir düzen yaratılmasının birincil koşulu topyekün bir “temiz eller” uygulamasının başlamasıyla mümkün olacaktır. Vatandaşın kendisini her konuda eşit fırsata sahip olarak hissetmesi bizler için son derece önemlidir. Bu nedenle mevcut yolsuzlukları araştırma komiteleri siyasi iradeden bağımsızlaştırılarak usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların üstüne gidilmesinin yolu açılacaktır.
Demokrat Parti Ulusal Güçler olarak iktidarımızda Siyasete yönelik güvenin yeniden sağlanması için Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile Siyasi Partiler Yasası ilk olarak ele alacağımız iki önemli yasa olacaktır.
Yeni bir anayasaya ülkenin en büyük ihtiyaçlarından biridir. Yeni, geleceği ve halkı kucaklayan bir anayasa yapmanın en temel yolu bunu halka ve sivil topluma iyice tartıştırmaktan geçer. Anayasa tartışma ortamının sağlıklı bir şekilde yapılması için gerekli önlemler alınacak, bu tartışma içerisinde Başkanlık sistemine geçiş de yer bulacaktır.
Adalet sistemimizin hızlanmasının önünü açacak ihtisas Mahkemelerinin kurulması sağlanarak, Banka ve diğer borç faizleri Avrupa ve diğer ülkelerde olduğu gibi, Merkez Bankası veya yetkilendirilecek bağımsız ve paydaşları kapsayan bir karma- kurumun ekonomideki değişmelere ve ihtiyaca göre güncelleştireceği temel faiz oranlarına indeksli olarak şekillendirilmesi sağlanacaktır.
Sevgili Kardeşlerim
Kıbrıs konusunda Ada’da var olan gerçekler temelinde bir an önce bir antlaşma yapılmasını istiyoruz.
Başlaması planlanan yeni görüşme sürecinin bizi bir çözüme taşıyacağına inanmak istiyoruz ancak süreç bizi çok fazla umutlandırmamaktadır. Görüşme sürecinin yeniden başlaması durumunda önemle dikkat edeceğimiz husus çapraz oy ve egemenlik konularındaki yaklaşım olacaktır.
Kıbrıs konusu çok uzamıştır. Kimsenin çözüm süreci sürüyor diye daha fazla Kıbrıs Türk Halkı’nı mağdur etme hakkı yoktur. Halkımız belirsizlikten, sonuçsuz süreçlerden bıkmıştır. Halkımızın verdiği sözleri tutmayan Avrupa Birliği ve yıllardır sorunu sürüncemede tutan Birleşmiş Milletler’e olan sempatisi her geçen gün azalmaktadır. Demokrat Parti-Ulusal Güçler bu hususları göz önünde tutarak atılması gereken adımları atacak, yapması gereken girişimleri mutkaka yapacaktır.
Çok kıymetli basın menupları, değerli arkadaşlar,
Sözlerimi daha fazla uzatmak niyetinde değilim.
Size verilen CD’ler içerisinde bir kısmını özetlediğim KKTC’nin yeni geleceği için ortaya koyduğumuz gelecek için yol haritamızda tüm projelerimizi detaylı bir şekilde inceleme fırsatı bulacaksınız.
Biz yeni bir gelecek için yola çıkmış bulunuyoruz.
Ülkemizi yenilemek kararlılığındayız.
Her alanda yeni ve çağdaş bir yapılanmaya gitmek için bu ülkeyi hak ettiği güzel geleceğe ulaştırmak için halkımızdan destek bekliyoruz.
Hiç kimse ile polemiğe girmiyoruz.
Kısır çekişmelerden uzak duruyor, uzlaşı kültürünün ülkemizde de gelişmesini istiyoruz.
Halkımız seçeneksiz değil…
Halkımız geleceksiz de kalmayacak…
Çünkü geleceğe hazırız….
KKTC’nin geleceği için…
Geleceğin KKTC’si için…
Yeni bir seçeneğiz…
Biz geleceğiz…
Çünkü bu ülkenin geleceğiyiz…
Çünkü iktidara biz geleceğiz…
Sizleri en içten duygularımla selamlıyorum….
Sağ olunuz var olunuz…”