Açıklamada, Kasulidis’in, 17 Haziran’da İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile Londra’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, “Kıbrıs sorununun sadece Kıbrıs’taki iki toplum tarafından çözülebileceğinin yanılsama olduğu; iki toplum arasındaki anlaşmazlıkların çok küçük olduğu ve kolayca çözülebileceği; en büyük anlaşmazlıkların Güney Kıbrıs ile Türkiye arasında olduğu ve sonuç olarak Türkiye ile de doğrudan görüşebilecekleri yöntem bulunması gerektiği” yönündeki iddiaları değerlendirildi.
Erk, konuyla ilgili, “Bu gerçeklerle bağdaşmayan açıklama üzerine Sayın Kasulidis’e Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorunu ile ilgili muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması yönünde 1968 yılından bu yana devam eden müzakerelerin Ada’daki iki taraf arasında gerçekleştirildiği gerçeğinin unutulmamasını isteyerek; 2008 yılında İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve GKRY Lideri Hristofyas arasında başlayan ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından kaldığı yerden devam ettirilen son müzakere sürecinin de Kıbrıs’taki iki tarafa ait bir süreç olduğuna ve bunun Birleşmiş Milletler tarafından da kayda geçirildiğine işaret etti.
Erk açıklamasına şöyle devam etti:
“Tüm bu tarihsel gerçekler hilafına, Kıbrıs Rum kesimi yetkililerinin her fırsatta Türkiye’yi muhatap almak istediklerini ifade etmeleri, hem başlaması muhtemel yeni müzakere sürecinin önünün açılmasını engelleyici nitelikte olup, hem de Ada’daki iki taraf arasında güven tesis edilmesine yönelik çabalara yardımcı olmamaktadır”.
“EN DOĞRU YOL, İKİ TARAFIN YAKINLAŞMASI VE BARIŞ İÇİNDE ORTAK GELECEK İÇİN ÇABA SARFEDİLMESİDİR”
Erk, içinde bulunan dönemde izlenmesi gereken en doğru yolun, “Kıbrıs’taki iki tarafın birbiriyle her seviyede mümkün olan her fırsatta temas ederek yakınlaşması ve bu topraklarda barış içinde yaşanacak ortak bir gelecek belirlenmesi için elinden gelen tüm çabayı samimiyetle ortaya koyması” olacağını anlattı.
GÖRÜŞME İÇİN ARA BÖLGE ÖNERİSİ
Bu düşünceden hareketle Maraş konusu da dahil olmak üzere, görüşmek istedikleri tüm konuları samimiyetle yüz yüze konuşmak, nasıl ilerleme kaydedebileceğini görüşmek ve liderler arasında başlayacak müzakere sürecine nasıl katkı konulabileceğiyle ilgili fikir teatisinde bulunmak üzere Kasulidis’le Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’nın bulunduğu ara bölgedeki Birleşmiş Milletler binasında veya Ledra Palas’ta bir araya gelmek istediğini anlatan Erk, Kasulidis’in davete olumlu yanıt vermesini ümit ettiğini belirtti.
Erk, iyi niyetin ve Ada’da güven tesis etmenin yolunun, taraflar arasında karşılıklı diyalogdan geçtiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.