Anıtepe’deki tören saat 10.20’de protokol sırasına göre Anıt’a çelenklerin sunumuyla başladı.
Törende, daha sonra saygı marşı eşliğinde saygı duruşuna geçildi. İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi, ardından yarıya indirildi.
Dr. Fazıl Küçük’ün ölümünün 30’uncu yıldönümünde Anıt Tepe’deki kabri başında düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Dr. Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği, Elçi Müsteşarı Geçici Maslahatgüzarı Ayşegül Aksoy, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Kadri Fellahoğlu, üniversite rektör ve temsilcileri, muharip dernekler, dernek, kurum, kuruluş ve okullardan temsilciler katıldı.
EROĞLU, AKSOY, SAVAŞ VE KAVUN ANIT ÖZEL DEFTERİNİ İMZALADI
Törende Anıt özel defteri Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Aksoy, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korg. Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Kavun tarafından imzalandı.
Anıt Özel Defteri’nin imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bir konuşma yaptı.
“KIBRIS TÜRK HALKI ÖNCÜ ROLÜNÜZÜ VE LİDERLİĞİNİZİ HER ZAMAN HATIRLAYACAK, SONSUZA DEK MİNNET VE ŞÜKRANLA SİZİ ANMAYA DEVAM EDECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anıt Özel Defterine şunları yazdı:
“Aziz Lider Dr. Küçük. Ebediyete intikalinin 30’uncu yıldönümünde bir kez daha manevi huzurundayız.
Kıbrıs Türkü tarihte eşine az rastlanır sistematik bir zulüm ve baskıyla yok edilmeye ve vatanından sürgün edilmeye çalışılırken liderliğinde başlayan onurlu mücadeleyle yok oluş sürecinden kurtulmuş, toprağına ve öz benliğine sahip çıkmıştır.
Kıbrıs Türk halkı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanan onurlu mücadelesindeki öncü rolünüzü ve liderliğinizi her zaman hatırlayacak, sonsuza dek minnet ve şükranla sizi anmaya devam edecektir.
“Sizi ve Kıbrıs Türk Halkının varoluş mücadelesinde emeği geçen tüm dava arkadaşlarınızı şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
“KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLI DAVASI İÇİN ÖZVERİYLE SÜRDÜRDÜĞÜ ÇETİN MÜCADELESİNDEKİ DİRAYETLİ ÖNDERLİĞİNİZİ BİR KEZ DAHA SAYGIYLA ANIYORUZ”
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği, Elçi Müsteşarı Geçici Maslahatgüzarı Ayşegül Kandaş Aksoy ise Anıt Özel defterine şunları yazdı:
“Aziz Lider Dr. Fazıl Küçük. Ebediyete intikalinizin 30’uncu yıldönümünde Kıbrıs Türk halkının haklı davası için özveriyle sürdürdüğü çetin mücadelesindeki dirayetli önderliğinizi bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin özgürlükçü ve demokratik ortamında yetişen yeni nesiller, milli davaya özverili katkılarınızı şükranla hatırlayacaktır.
Bu vesile ile manevi huzurunuzda Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün huzur, refah ve istikrar içinde yaşaması için her zaman yanında olacağını teyit ederek, aziz hatıranızın önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
“BUGÜN KIBRIS’TA, DÜNYA DURDUKÇA KENDİ BAYRAĞININ ALTINDA SONSUZA KADAR YAŞAMAYA KARARLI BİR TÜRK HALKI VARDIR”
KTBK Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş ise Anıt Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Özgürlük Mücadelesinin unutulmaz lideri Dr. Fazıl Küçük. Kıbrıs Türk Halkının hunharca işlenen bir mezalimden kurtarmak için başlattığınız özgürlük, mücadeleniz ve bu ideal uğruna hiçbir şeyden yılmadan, usanmadan önünüze çıkan her engeli aşma azminiz ve ‘vazifelerin en kutsalı Türklüğe hizmettir’ diyerek Kıbrıs Türkü’nü medeni milletlere yaraşır bir mevkiine yükselte gayesiyle yaptığınız liderliğiniz asla unutulmayacaktır.
Hak ve hürriyetine kavuşmak için engel tanımayan, ümitsizliğe kapılmadan milletine ve milli benliğine karşı saldırıları affetmeyip, Kıbrıs Türk tarihinin en karanlık günlerinde mucizeler yaratan ve Ulu Önder Atatürk’ün açmış olduğu çağdaş medeniyet yolunda durmadan ilerleyen Kıbrıs Türk Halkı, bu mücadelenin ilk mimarlarından olan sizi asla unutmayacak, adada hür ve bağımsız olarak ebediyen yaşayacaktır.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı, Hürriyet, şeref ve haysiyet uğruna verilmiş bu mücadele sonucunda bu topraklarda yeşeren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde huzur ve barışın teminatı olmaya devam edecektir.
Aziz Lider Dr. Fazıl Küçük, rahat uyuyunuz. Bu vatanın sağlam karakterli çocuklarına ebedi bir eser bıraktınız. Bugün Kıbrıs’ta, dünya durdukça kendi bayrağının altında sonsuza kadar yaşamaya kararlı bir Türk Halkı vardı.
Bu duygu ve düşüncelerle sizi ve ebediyete intikal etmiş tüm dava arkadaşlarınızı minnetle anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
“EĞER GELECEĞİ GÜVEN ALTINA ALMAK İSTİYORSAK BU SÜRECİ BİLMEK, ANLAMAK VE DE ANLATMAK ZORUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, törendeki konuşmasında Kıbrıs Türk halkının adadaki özgürlük ve egemenlik mücadelesinin büyük bir özveriyle sürdürüldüğünü vurgulayarak, “Eğer geleceği güven altına almak istiyorsak bu süreci bilmek, anlamak ve de anlatmak zorundayız” dedi.
Dr. Fazıl Küçük’ün, Kıbrıs Türk halkı için önemine işaret eden Eroğlu, “Dr. Küçük, Kıbrıs Türk halkı için milli uyanış, direniş, Anavatan Türkiye ile soydaşlık, özgürlük, egemenlik demektir. Tüm bu değerler, halkımızın kendi kaderini tayin hakkını kullanarak kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demektir” ifadesine yer verdi.
“KURDUĞU HALKIN SESİ GAZETESİ İLE BUGÜNLERE GELMEMİZDE ÖNEMLİ ROL OYNADI”
Dr. Küçük’ün Vakıflar İdaresi’nin tekrar Türk yönetimine verilmesi için verdiği mücadeleyi anımsatan Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dr. Küçük’ün, dönemin aydın Türklerini etrafında toplayarak yürüttüğü siyasi çabalar ve kurduğu Halkın Sesi Gazetesi kanalıyla sürdürdüğü mücadele, bugünlere gelmemizde önemli rol oynamıştır.
Halkın içinden çıkarak, halkla kucaklaşan Küçük, Atatürk Milliyetçiliği’nin takipçisi olarak halkımıza özgürlük ve egemenliğin yolunu açan aydınlanma ve harekete geçme döneminin liderdi.
Mukavemetçilere, mücahitlere verdiği destekle Kıbrıs Türkü’nün adım adım toplum noktasından devlet sahibi bir halk noktasına gelmesini sağlayanların başında geldi.”
“KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN KURULMASINDA DR. KÜÇÜK’ÜN DERİN İZLERİ VAR”
Konuşmasında Londra ve Zürih Anlaşmaları’na değinen Eroğlu, Dr. Küçük’ün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasında derin izleri olduğunu anımsatarak “Dr. Fazıl Küçük, ateşle imtihan edildiğimiz günlerden geçerken toplumun bir arada tutulmasında, Anavatan Türkiye ile ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinde dengeli, doğru bir yol izleyerek tarihi katkılar sağlamıştır” dedi.
“RAUF DENKTAŞ, DR. FAZIL KÜÇÜK’ÜN ULUSAL MÜCADELE SÜRECİNDE EN ÇOK GÜVENDİĞİ, YARDIMINA BAŞVURDUĞU KİŞİLERİN BAŞINDA GELMİŞTİR
Geçtiğimiz Pazartesi günü Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın da kabri başında anıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rauf Denktaş, Dr. Fazıl Küçük’ün ulusal mücadele sürecinde en çok güvendiği, yardımına başvurduğu kişilerin başında gelmiştir.
Rauf R. Denktaş için ise Dr. Fazıl Küçük’ün ve sahibi olduğu Halkın Sesi Gazetesi’nin yeri çok önemli olmuştur.
Denktaş, “Davamıza hizmet etmeliyiz” düşüncesiyle Dr. Fazıl Küçük’ün yanında yer almıştır.
Aynı şekilde Dr. Fazıl Küçük de Rauf R. Denktaş’ın zor durumlarında yanında bulunmuştur.
15 Kasım 1983’te devletimiz ilan edilirken iki liderin yan yana olması Kıbrıs Türk tarihi için çok değerli bir olgudur.”
1960’ta Rumlarla ortaklık yapılarak kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Muavini, 1963’te Rumların ortaklık Devleti’ni yıkması sırasında Toplum Lideri olan 1968’te oluşturulan Kıbrıs Türk Yönetimi’nin ilk Başkanının 15 Kasım 1983’te bağımsızlık ilanına onay vermesi, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yanında yer alması, olası tüm tartışmaları ve spekülasyonları ortadan kaldırmıştır.”
“CUMHURİYETİN İLAN EDİLDİĞİ GÜN KÜÇÜK’LE SOHBET ETMİŞTİM, ÇOK MUTLUYDU”
Cumhuriyetin ilan edildiği gün Dr. Fazıl Küçük’le sohbet etme fırsatı bulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Hastalığının ilerlemiş olmasına rağmen çok mutluydu ve bağımsızlık ilanı ile ne kadar doğru bir karar verildiğinin altını çiziyor, Rumlarla anlaşma yapmanın zorluğunu vurguluyordu” dedi.
“ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ, EGEMENLİĞİMİZ, GÜVENLİĞİMİZ VE GERÇEK BARIŞ İÇİN...”