Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce organize edilen ''Dünya Çocuk Oyunları''nın açılış töreninde konuştu.
Dünya Çocuk Oyunları'nın sevgiye, barışa, kardeşliğe vesile olmasını dileyen Erdoğan, 3 bini Türkiye'nin çeşitli illerinden olmak üzere toplam 6 bin 500 çocuğu Ankara'da misafir etmekten büyük bir gurur ve heyecan duyduklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, dün dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlandığını da anımsatarak, Türk ve dünya çocuklarının bayramını bir kez daha kutladı.
''Bu nisan ayında, bahar günlerinde Ankara dünya çocuklarıyla adeta farklı bir şekilde çiçek açıyor'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ankara çocukların cıvıltıları, kahkahaları, neşe ve sevinçlerle ve özellikle çocuk masumiyetiyle dünya bir kez daha barış, dostluk, kardeşlik mesajları gönderiyor. Yarınlarımızın sahibi olan çocuklarımızın eliyle bugün Başkent Ankara, tüm dünyaya çatışmaların, kavgaların, öfke ve nefretin ne kadar anlamsız, gereksiz, iç karartıcı olduğunu haykırıyor. 90 ülkeden çocuklar burada sevginin, barışın, paylaşmanın, güzelliğin erdemini silinmeyecek şekilde hafızalarına nakşediyorlar.
Bizler bu dünyayı çocuklarımızdan emanet aldık. Ecdadımızın emanetini üzerimizde taşıyoruz, zamanı geldiğinde bu emaneti çocuklarımıza, gerçek sahiplerine teslim edeceğiz. Biz çatışmaların, savaşların, yoksulluğun kol gezdiği bir dünyada büyüdük, ama çocuklarımızın çok daha huzurlu, istikrarlı, varlıklı bir dünyada yaşamasını istiyor, onlara güzel bir dünya teslim etmeyi arzu ediyoruz. Gecemizi gündüzümüze katarak böyle bir dünyanın mücadelesini veriyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun çocuk her yerde çocuktur, herhangi bir değişim söz konusu değil. Dünyanın her yerinde çocuklar masumdur, hangi renkte doğmuş olurlarsa olsunlar, anne babalarının dili, dini, inancı her ne olursa olsun her çocuk okumayı, sağlıklı şekilde yetişmeyi, oynamayı, kendisi için güvenli huzurlu bir gelecek inşa etmeyi doğuştan hak ediyor. Bizler, devletleri yönetenler, hükümetlerin başkanları olarak, bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları, kurumların yöneticileri olarak bu sorumluluğun idraki içinde olmaya mecburuz.''
''TÜM ÇOCUKLARI KENDİ YAVRULARIMIZ OLARAK GÖRÜYORUZ'’
''Çocukları mahzun bir dünya, asla ve asla masum bir dünya değildir'' diyen Erdoğan, bir tek çocuğun dahi eğitim hakkından, ekmekten, sütten, oyun ve oyuncaktan mahrum bırakılmasının dünyanın ve insanlığın vicdanı üzerinde kara bir leke olacağını söyledi.
Çocukların savaş, terör ve çatışma yoluyla anne, babasız bırakılmasının, vicdanların köreltilmesi, insanlığın katledilmesi olacağını ifade eden Erdoğan, ''Biz, tek bir çocuk dahi ağlamasın, gözyaşı dökmesin istiyoruz. Anneler nasıl çocuklarına titriyorsa, bebeklerine kol kanat geriyorsa bizler de Türkiye'nin çocuklarını, dünyanın tüm çocuklarını kendi yavrularımız olarak görüyor, tüm çocukların sevincini kendi sevincimiz, hüznünü kendi hüznümüz olarak kabul ediyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin bir barış ülkesi olarak bulunduğu coğrafyada, merkezinde bulunduğu bölgede ve tüm dünyada barışı, dayanışmayı, paylaşmayı samimiyetle savunan ve bunun gereklerini cesaretle yerine getiren bir ülke olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
''Biz her insanın inancına, etnik kökeni, dinine, düşüncesine bakmadan önce insan olarak görüyoruz. Büyük Türk şairi Yunus Emre'nin söylediği gibi 'biz yaratılanı, yaradandan ötürü seviyoruz'. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, geleneklerimizde her insan kutsaldır. Her insanın canı, malı dokunulmazdır. Her insan eşit haklarla, evrensel insan haklarıyla yaşamını idame ettirme hakkında doğuştan sahiptir. Öfke, nefret, şiddet ve ayrımcılık dünyayı içten içe çürüten, dünyanın geleceğini ciddi şekilde tehdit eden duygulardır. Onun için çocukların, bizleri örnek almasını istediğimiz kadar ne olur bizler de çocuklarımızı örnek alalım. Çocukların sevinci, neşesi heyecanları hepimizin rehberi, ışığımız olsun. Aslında büyükler çocukların ellerinden değil çocuklar büyülerin ellerinden tutsun. Tüm dünyaya çocuk masumiyeti, saflığı, çocukların temiz hayalleri hakim olsun diyorum. Dünya, çocukları örnek alsın, hiç kirlenmesin, çocuklar büyüse dahi o güzel masumiyet hiç ama hiç bozulmasın.''
Başbakan Erdoğan, çocukların Ankara'da sadece yarışmak için değil, sporun birleştirici barış dilini tüm dünyaya duyurmak için bir araya geldiğini belirterek, çocuklardan spor ve müsabaka yaparken tanışmalarını, dostluklar kurmalarını ve bu dostlukları bir ömür boyu unutmamaları istedi.
''SOKAK ARALARINDA ÇAMURLARIN İÇERİSİNDE YUVARLANDIĞIM GÜNLERİ ARIYORUM''
''Burada çoğalttığınız sevgi, dünya barışı adına, aydınlık gelecek adına hepimizin umudu olacaktır'' diyen Erdoğan, oyunlara katılan çocuklardan kendileriyle aynı imkanlara sahip olmayan çocukları da düşünmelerini istedi.
Büyükler olarak çocukları geleceğe hazırlamak için yoğun bir gayret içinde olduklarını, imkanları geliştirmeye çalıştıklarını anlatan Erdoğan, ''Sizlere sunulan eğitim imkanlarını en iyi şekilde değerlendirin, ülkenizi, dünyayı yakından takip edin. Okumaktan, sorgulamaktan, sormaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Burada farklı kültürlerle tanışıyorsunuz, farklılıkların güzel bir zenginlik olduğunu göreceksiniz, bu farklılıktan doğan zenginliği hayatınız boyunca hoşgörünün, muhabbetin zemini olarak görün'' diye konuştu.
Çocuklardan eğitim alırken, spor yaparken eğlenmelerini de isteyen Başbakan Erdoğan, ''Eğlencelerinize devam edin. Bizim oynadığımız gibi mahalle, sokak aralarındaki oyunları siz de oynayın. Parklarda, bahçelerde eğlenin, çocukluğunuzu doyasıya yaşayın. Bir daha çocuk olamayacaksınız bunu bilin. Ben, çocukluğumu arıyorum, sokak aralarında çamurların içerisinde yuvarlandığım günleri arıyorum. Siz de bunları arayacaksınız, unutmayın. Gözlerinizdeki umut ışığı, dünyanın geleceğini parlatacak yegane ışıktır. Sevinciniz, coşkunuz hiç eksilmesin istiyorum, dünya sizinle güzel, sizinle güzel olamaya devam edecek'' dedi.
Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, tribündeki bazı çocukları kucaklarına alarak fotoğraf çektirdi ve oyunlara katılan ülkelerin sahaya çıkmasını izledi.