Başbakan Erdoğan, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla 18 Mart Stadı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Mehmetçik'in, Çanakkale'de kahramanca vatanını savunurken, onun hemen öncesinde Libya'da Libya halkıyla omuz omuza mücadele verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Gazi Mustafa Kemal, Tobruk'ta, Gazze'de Trablus'ta Libyalı kardeşlerimizin istiklali için savaşıyordu. Bugün de Libya'nın derdi bizim derdimizdir. Kardeşlerimizin sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Allah aşkına daha ne kadar kan akacak, daha ne kadar insan ölecek, daha ne kadar masum hayatını kaybedecek? Biz daha ne kadar Ortadoğu'da, Afrika'da kardeşin kardeşi katlettiğine dair acı haber alacağız? Bizim buna sessiz kalmamız mümkün değil. Bizim bu katliamlara tepkisiz kalmamız mümkün değil. Kardeşin kardeşi katletmesi karşısında, elimiz kolumuz bağlı oturmamız mümkün değil. Libya'da devam eden çatışmaların derhal durmasını, masum insanlara karşı orantısız güç kullanımına derhal son verilmesini istiyoruz. Libya'da tarafların ellerini vicdanlarına koyup tekrar ve tekrar düşünmesini istiyoruz. Türkiye her zaman hakkın yanında olmuştur, hakkın yanında olmaya devam edecektir. Türkiye hukukun, demokrasinin insan haklarının tarafıdır ve öyle kalmaya da devam edecektir.''
ORTADOĞU DEĞİŞİME SEYİRCİ KALAMAZ
Erdoğan, Türk gençliğinin kahraman bir milletin, kahraman Mehmetçik'in torunları, Çanakkale'de tarih yazanların, Çanakkale'de tüm dünyanın hayranlığını kazananların evlatları olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları söyledi:
''Dün nasıl ki çok geniş bir coğrafya Çanakkale'yi izliyor, Çanakkale için gözyaşları içinde dua ediyorsa bugün de aynı coğrafya, Türkiye'yi izliyor, hem de hayranlıkla, övgüyle izliyor. Türkiye'deki değişim ve dönüşüm, ileri demokraside, insan haklarında, hukukun üstünlüğünde gerçekleştirdiğimiz reformlar, tüm dünyanın, dünya gençliğinin ilgisini buraya, Türkiye'ye yöneltiyor. Türkiye'nin gençleri olarak, tüm dünya gençleriyle dayanışma içinde olmanızı sizlerden özellikle rica ediyorum. Mısır'da Tahrir Meydanı'ndaki, Tunus'taki, Yemen'deki, Bahreyn'deki, Libya'da Nisrata, Bingazi, Trablus'taki gençlerle dayanışma içinde olmanızı sizlerden rica ediyorum. Bu coğrafyada akan kanın artık durması, akan gözyaşının artık dinmesi için Çanakkale ruhuyla değişime daha güçlü şekilde omuz vermenizi sizlerden istiyorum. Çanakkale'nin, Dumlupınar'ın, Sakarya'nın şehitlerinden size kalan emanete sımsıkı sarılmanızı, bu emanetin gerektirdiği şekilde dünyayı kucaklamanızı arzuluyorum. Evet bizim bu coğrafyada, Ortadoğu'da, Afrika'da daha fazla acıya tahammülümüz yok. Dünya değişirken Ortadoğu bu değişime seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Dünya çok hızlı şekilde dönüşürken Afrika bu değişime bigane kalamaz, kalmamalıdır. Değişime direnenler, zulmetmeye başlarlar. Değişmemeyi marifetmiş gibi gören liderler, kendi halklarına karşı zalimleşirler. Biz artık bu bölgede zulüm değil, işkence değil, baskı değil kardeşlik görmek istiyoruz, dayanışma görmek istiyoruz.''
BAŞBAKANLIK'TAN LİBYA AÇIKLAMASI
Başbakanlık, BM Güvenlik Konseyi'nin Libya kararına ilişkin açıklama yaptı.
Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan basın açıklamasında, BM Şartının 7. Bölümü altında benimsenen kararın, bağlayıcı bir nitelikte olduğu ve tüm ülkeler bakımından uygulanması zorunlu hükümler içerdiği vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kararda, Libya’daki taraflara derhal ateşkes çağrısı yapılarak şiddetin ve sivillere yönelik saldırıların tamamen sonlandırılması talep edilmektedir. Libya’da sivil halkın korunması için gerekli tüm önlemlerin alınması, bu meyanda, Libya hava sahasının insancıl amaçlı olanlar hariç tüm uçuşlara kapatılması hükümlerine yer verilen kararda, yabancı işgal güçlerinin her hangi bir şekilde Libya topraklarının her hangi bir bölümünde bulunamayacakları vurgulanmaktadır.
İnsani yardımların süratle ve engelsiz olarak geçişinin temin edilmesi için gerekli önlemlerin alınması gereğinin altı çizilen kararda, Libya halkının meşru beklentilerini karşılayacak bir çözümün bulunması için çabaların artırılması ihtiyacına işaret edilmekte, bu bağlamda, BMGS tarafından atanan Özel Temsilcinin ve Afrika Birliği’nin atadığı Yüksek Düzeyli Komite’nin çabalarına destek beyan edilmektedir.
Kararda ayrıca, 1970 sayılı BMGK kararında tesis edilen silah ambargosunun uygulanması ve Libya’ya ait varlıkların dondurulmasını hükmünün kapsam alanının genişletilmesi hakkında hükümlere de yer verilmektedir.
Türkiye, en başından beri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelere ilişkin her adımın uluslararası meşruiyet zemininde atılması gerektiğini söylemiştir. Yine en başından itibaren, halkın değişim ve dönüşüm taleplerinden yana olmayı ahlaki ve vicdani bir sorumluluk olarak görmüştür. Bu çerçevede, halkların meşru beklentilerinin karşılanmasını mümkün kılacak demokratik dönüşümlerin barışçıl yöntemlerle gerçekleşmesi ve bu tür taleplere karşı şiddet kullanılmaması en temel beklentimizdir.
Libya bağlamında, Arap Ligi’nin 12 Mart tarihinde BMGK’ne yaptığı uçuşa yasak bölge ihdası yönündeki çağrıyı yürekten desteklediğimizi en üst düzeyde yaptığımız beyanla açıklamıştık. Aynı zamanda, dost ve kardeş Libya’da yabancı müdahaleye karşı olduğumuzu kayda geçirmiştik.
Bu çerçevede, akan kanın ve sivillere yönelik şiddetin biran önce durdurulmasını ve derhal ateşkes sağlanmasını istiyoruz. Bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle bekliyoruz."
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yurt dışında görevli oldukları sırada şehit edilen Bakanlık mensupları ile diğer kamu görevlileri ve aile fertlerini anmak üzere, Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki Dışişleri Şehitliği'nde düzenlenen törene katıldı.
Törenin ardından basın mensuplarının soruları üzerine BM'nin Libya kararını değerlendiren Davutoğlu, "Sivil katliamların, kayıpların bir an önce sona ermesi yönünde atılacak her adımı olumlu telakki ederiz" dedi.
Bakan Davutoğlu, BM kararı sonrasında saldırıların durmasını ve acıların derinleşmesine ilişkin sonuçlarla karşı karşıya kalınmamasını umduğunu söyleyerek, bu kararın Libya'ya ve bölgeye hayırlı olmasını diledi, herkesi sorumlu davranmaya ve gerekli adımları atmaya davet etti.