Erdoğan Sakarya Kent Meydanı'nda halka hitap ederek referandumda 'evet' çağrısında bulundu. Konuşmasında hükümetin icraatlarını anlatan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'da sert bir şekilde eleştirdi. Kılıçdaroğlu'na dürüst ve edepli ol çağrısında bulunan Erdoğan "Başbakan Erdoğan "Benim ülkemdeki kız çocuklarını üniversite kapılarından geri çevirdiler. Kızlarımıza üniversite kapılarını kapattılar. Utanmadan sıkılmadan özgürlük deliler. Hani nerede özgürlük. Nice hayatları kararttılar. Nice umutları söndürdüler. TBMM'de MHP ile el ele verdik. 411 oyla başörtülü kızlarımızın eğitim özgürlüğünün önünü açalım dedik. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin ya. Parlamentodan geçerse bu iş tamam ya. Öyle biliyorduk ya. 411 oyla geçti. Allah Allah arkadan ne oldu. Hani çıktı ya bu gün Ana muhalefet partisinin lideri ne diyor. Bu işi ben çözerim diyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. 411 oyla parlamentodan geçen bu eğitim özgürlüğü konusunda başörtüsü ile ilgili sorunu Anayasa Mahkemesi'ne kim götürdü? CHP değil mi? Onun altında ana muhalefet partisinin şimdiki liderinin altında imzası yok muydu? Sen benim Sakaryalı kardeşimi enayi mi zannediyorsun." diye konuştu.
CHP LİDERİNE: EDEP YA HU
Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdüren Erdoğan "İnsan biraz sıkılır, biraz utanır ya. Bir taraftan alacaksın, Anayasa Mahkemesi'ne götüreceksin ondan sonra da diyeceksin ki ben başörtülülerin sorununu çözerim. Dürüst ol dürüst." diye seslendi.
Erdoğan " Biz de tasavvufta bir kaide vardır. Derler ki 'edep ya hu.' Ben de onu söylüyorum. Bize gelip de tere satmayın. Tereciye tere satılmaz. Bu millete tere satamazsınız. Bu millet bu işin aslını biliyor. CHP'nin de ne yaptığını biliyor. Yaşayanlar yaşamayanlara anlatsın. Babamın, dedemin bana anlattığı gibi. Bizim babalarımız torunlarına anlattı. Biz de torunlarımıza anlatıyoruz. Çocuklarımıza da anlatıyoruz. 'Bak bunlar geçmişte bunları yaptı ' diye." ifadelerini kullandı.
"DERSİMDE 50 BİN KİŞİYE CHP YARGISIZ İNFAZ YAPTI "
Ana muhalefet liderinin Dersimli olduğunu hatırlatan Başbakan, CHP'nin Dersim'de 50 bin kişiyi yargısız infaz ettiğinin altını çizdi.
Başbakan şöyle konuştu: "Dersimle ilgili ne söylediklerini biliyorsunuz değimli? Peki, Dersim'i kim bombaladı? 'Vergi vermediler' diye Dersim'in köylerini kim bombaladı? Zamanın o zamanki Cumhurbaşkanının emriyle. Kimdi Cumhurbaşkanı? İsmet İnönü. CHP'nin başındaydı. Yani CHP bombaladı. 10, 20, 30, 40, 50 bin kişinin yargısız infaz edildiği söylenir. İnsaf ya sizin cemaliziyel evveliniz bu."
"CHP, MHP, BDP'YE OY VERENLERE SESLENDİ"
Erdoğan kendisinin muhatabının CHP, MHP, BDP'nin yönetimi olmadığını bu partilere onlara oy veren kardeşlerime seslenerek, 12 Eylül'de iktidarın ya da muhalefetin oylanmayacağını vurguladı.
Erdoğan, "Bak 12 Eylül'de iktidarı oylamayacaksınız. 12 Eylül'de muhalefeti oylamayacaksınız. 12 Eylül'de geleceğimizi oylayacağız, çocuklarımızın geleceğini oylayacaksınız. Onun için bu Anayasa paketi yeterli mi? Tam yeterli değil. Bu tam yeterli olanın kapısını açıyor. Asıl hesaplaşmayı ne zaman yapacağız 2011 inşallah temmuz7unda yapacağız. Bu arada ben inanıyorum ki benim halkım sandıkları patlatacak. Onu o zaman konuşuruz. Şimdi biz Anayasa'nın içini konuşalım. Ne ana muhalefet, ne yavru muhalefet anayasanın içini konuşmuyor. Hep böyle bakıyorsun kuyunun etrafında dolaşıyorlar. Ortada bir kuyu var yandan geç. Gelinde içini konuşalım ya. Mecliste hiç anayasayı konuşmadılar. Hep ilgisiz şeyler konuştular. Hatta arkadaşlarına bile güvenmediler. Oy kabinlerine sokmadılar. Milet bu vekilleri niye seçti? Benim için git oy kullan diye. Bunlar oy kullandırtmıyor. Niye güvenmediler de onun için. Bize vekâlet verdiniz. Biz gittik sizin vekâletine layık olduk." diye konuştu.
YARSAV'I YİNE ELEŞTİRDİ
YARSAV'a eleştirilerini sürdüren Erdoğan adaletin güvene dayalı bir sistem olduğunu vurguladı. Erdoğan "İnanacaksın, güvenemezsen inanamazsan hayatın boyunca kahrolursun. CHP, MHP, BDP, YARSAV, belli bir grup medya aynı yolda hareket ediyor. Şimdi bu YARSAV'a, bunun üyelerine ben nasıl güveneyim. Çünkü kimliklerini açıkladılar. Kendinizi ortaya koydunuz. Siz bir sivil toplum örgütü olarak çalışmıyorsunuz. Adeta bir ideolojik kurum gibi çalışıyorsunuz. Aynen 12 Eylül öncesi emniyette ne vardı. Pol-Der, Pol-Bir vardı. Emniyet teşkilatımızı harap ettiler. Aynısı Milli Eğitim'de vardı. Aynı yanlışa düşmek istemeyiz. AB'nin istediği bir STK bu değil. Avrupa Birliği(AB)'nin isteği tüm yargı mensuplarının temsil edildiği, sosyal sorunlarının ilgili mercilere taşısın diye böyle bir adımın atılmasını AB istiyor. Bunu birbirine karıştırmayalım. Bu hukukta keyfiliğe son veriyor, biz bunu istiyoruz. Hukuk sistemini birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkarıyoruz. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçiyoruz? diye konuştu.
Anayasa değişikliği ile 12 Eylül mağdurlarına iade-i itibar sağladıklarını dile getiren Erdoğan, değişikliğin 12 Eylül'le yüzleşmenin yolunu açacağını kaydetti.
Erdoğan, "Menderes'i anmadan geçemeyeceğim, Menderes 'Söz sizde' demişti. Diyorum ki evet, karar da sizde. Şimdi mühür de sizde. Öyle ise sevdamız millet, kararımız evet." ifadelerini kullandı.