Erdoğan Muhtarlar Toplantısında Konuştu
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı muhtarlar toplantısında, Rusya Devlet başkanı Putin'in "Türkiye IŞİD'den petrol alıyor" iddiasına "Diyorlar ki Türkiye DAEŞ'ten petrol alıyor. Yazıklar olsun" şeklinde yanıt verdi.
|
|
|
|
26 Kasım 2015 Perşembe - 14:29 |
|
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan 15. Muhtarlar buluşmasında konuştu. Rus savaş uçağının vurulmasının ardından yaptığı açıklamada "Türkiye, IŞİD'den petrol alıyor" şeklinde bir ifade kullananan Rusya Devlet BaşkanıVladimir Putin'in iddiasını kesin bir dille yalanlayan Erdoğan, "Diyorlar ki, TürkiyeDAEŞ'ten petrol alıyor. Yazıklar olsun.Türkiye'nin petrolünün de, doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu iddiayı ortaya atanlar ispatla mükelleftir. DAEŞ çıkardığı petrolü Esed'e satıyor. Parayı da oradan alıyor. Para kaynağı da belli" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
"Bizim muhtarlarla buluşmamız sadece hasret gidermek değil, milletimizin ve dünya meselelerini istişare ediyoruz. Şimdi derinleşen Suriye konusu var. Suriye meselesi bizim asli meselemizdir. Biz başka ülkeler gibi buraya bakmıyoruz. Suriye'ye atılan her bombayı kendi yüreğimizde hissediyoruz.
"ÖNÜNDE PROF. YAZIYOR AMA..."
Medeniyetimizin en kadim toprakları olan burada yitip giden her eser hafızamızdan bir kareyi siliyor. Ortadoğu ve Afrika birileri için bataklık olabilir ama bizim hatıralarımızın olduğu yerlerdir. Kafkaslar, Balkanlar birileri için kriz bölgesi olabilir ama bizim tarihimizdir. Buralarda yaşananlar küresel adaletsizlikten kaynaklanıyor. Bizim hassasiyetimizi anlamıyor. Önünde Prof. yazıyor ama bizi anlamıyor. Bunlar ideolojik bir kafa yapısıyla olaylara bakanlar. Nerede bu ülkenin çıkarı var. Buna bakmazlar bunlar kendi siyasi partileri için yaparlar. Teröre karşı bu güruhun hainliklerini görüyoruz. Bunların 78 milyon içinde bunların bir avuç olduğunu biliyorum.
"BİZ SİPARİŞ ÜZERİNE YARDIM YAPMIYORUZ"
Hamdolsun milletimiz bunlara gerekli dersi veriyor. Suriye'deki kardeşlerimizin kurtuluş mücadelesinde her zaman yanlarında olacağız. Biz sipariş üzerine yardım etmiyoruz. Daha önce Afganistan'da tertiplenen tezgah bugün Irak ve Suriye'de yapılıyor. DAEŞ adlı terör örgütüyle İslam'a saldırmayı hedefliyorlar. DAEŞ denen örgütle Türkiye'den başka mücadele eden kimse yoktur.
"1 AYDA 300'E YAKIN BAYIRBUCAK TÜRKMENİ ÖLDÜRÜLDÜ"
Mücadelemiz kesintisiz sürüyor. Türkiye'nin tavrı nettir. Kimsenin Türkiye'yi töhmet altına alması söz konusu olamaz. 140 vatandaşımızı kaybettik. DAEŞ adlı terör örgütüne mensup 800 kişi tutuklandı. Kaçak petrol ticaretini sınırda bitirdik. Lazkiye ve Lazkiye'nin kuzeyi Bayırbucak Türkmenleri'nin olduğu yerde DAEŞ yoktur. 1 aydır 300'ü aşkın Bayırbucak Türkmen'i ölmüştür. Bir kısmı bizim kamplarımıza geldi. Ama bir kısmı da diyor ki 'Biz topraklarımızda şehit olmak istiyoruz.' AFAD başkanıyla görüştüm şöyle dedi: 'Gelmek istemiyorlar. Burada şehit olmak istiyorlar.' Dünyaya ne diyorlar 'Biz DAEŞ'le mücadele ediyoruz.' Diğer terör örgütlerini destekleyen ülkeler de var.
DAEŞ'TEN PETROL ALINIYOR İDDİASINA YANIT: YAZIKLAR OLSUN
Diyorlar ki, Türkiye DAEŞ'ten petrol alıyor. Yazıklar olsun. Türkiye'nin petrolünün de, doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu iddiayı ortaya atanlar ispatla mükelleftir. DAEŞ çıkardığı petrolü Esed'e satıyor. parayı da oradan alıyor. Para kaynağı da belli. Biz bu noktaya gelmek istemezdik. DAEŞ'in finans gücünün ardında bir yere aranacaksa Esed rejimi olmalıdır.
"SİZ NE YAPTINIZ?"
Bizi itham eden ülkelere soruyorum. Bizim DAEŞ ile mücadelede yaptıklarımız ortada. Siz ne yaptınız? Kimyasal silahlarla bin 500 silahla sivilleri katleden muhalifler mi? 380 bin insanı, konvensiyonel silahlarla, ağır silahlarla öldüren muhalifler mi? 12 milyon insanı göçe zorlayan muhalifler mi?
"O ZAMAN ON BİNLERCE İNSANI ÖLDÜREN ESED YOKTU"
Bizi itham eden ülkelere soruyorum. Bizim DAEŞ ile mücadelede yaptıklarımız ortada. Siz ne yaptınız? Kimyasal silahlarla bin 500 silahla sivilleri katleden muhalifler mi? 380 bin insanı, konvensiyonel silahlarla, ağır silahlarla öldüren muhalifler mi? 12 milyon insanı göçe zorlayan muhalifler mi? Tüm bunların sorumlusu Esed rejimidir. Benim Esed ile olumlu dönemlerdeki görüşmelerimi, 'Bir zamanlar gayet iyiydi' diye soruyorlar. O zamanlar on binlerce insanı öldüren Esed yoktu. O zaman da tavsiyem demokrasiye geçmeleriydi.
"BU OLAY BİZİ ÜZMÜŞTÜR"
Daha önce ilan ettiğimiz angajman kuralları gereği sınır ihlallerine anında karşılık veriyoruz. Bu izinleri önceden verilmiş otomatik bir tepkidir. Daha önce de benzer olayları yaşadık. Tüm ikazlara rağmen milliyeti belli olmayan uçağın ihlali üzerine bu kurallar işletilmiştir. Beş dakika içinde 10 uyarı yapılıyor. Sesli olarak da bu uyarılar televizyonlarda yayınlanıyor. Uçağın hangi ülkeye ait olduğu olaydan sonra anlaşılmıştır. Bu olay bizi üzmüştür.
"AYNI İHLAL BUGÜN YAPILSA..."
En başından beri kimse ölmesin diye uğraşıyoruz. Buna rağmen Rusya tarafından yapılan açıklamaları, konu ile ilgisi olmayan tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bizim Rusya ile stratejik ortaklıklarımız var. Bu birlikteliğimiz dayanışmayı gerektiriyor. Bölgede yeni gerilimler çıkarmak istemiyoruz. Rusya'yı hedef almak için herhangi bir nedenimiz yok.Rusya ile Suriye konusunda anlaşamamız başka bir şeydir, angajman kurallarını işletmek başka bir şeydir. Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine bu karşılığı vermek durumundadır.
"ŞÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPILABİLİR Mİ…"
'Bu ülkede idarecilerin Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti var" diye bir açıklama yapılabilir mi? Demek ki ben hükümet bizler Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti içindeyiz. Ya Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman ya. Bunu nasıl söylersin. Böyle bir ifade nasıl kullanılır? Ben kalkıp da Rusya için Rusya'yı yönetim Hristiyanlaştırma gayreti içindedir diyebilir miyim? Orada da 30 milyon Hristiyan var. Tayyip Erdoğan Müslümandır, yüzde 99'u bu ülkenin Müslüman. Ben neyin gayreti içinde olacağız ki? Ama tespite bakın, şu yanlışa bakın.
"BU YAKLAŞIM SİYASİLERE YAKIŞIYOR MU"
Ve bizim büyükelçiliğimizin taşlanması, camların çerçevelerin indirilmesi… Bunlar doğru yaklaşım mı? Biz her zaman bu tür eylemlere giren aşırı uçlara hep emniyet teşkilatımızla karşı durmuşuzdur. Bunlar önemli mi? Biz de çok önemsemiyoruz. Ama biz stratejik ortağız. Biz şu ana kadar getirdiğimiz süreci, bazı tehditlerle, "ortak projeler durdurulabilir, aramızdaki bazı münasebetler kaldırılabilir" bu yaklaşımlar siyasilere yakışıyor mu?
"DUYGUSAL AÇIKLAMALAR YAPACAKSAK…"
Eğer buna bakmayıp da duygusal açıklamalar yapacak olursak bunlar doğru olmaz. Daha biz 15-16'da Antalya'da gayet güzel oturmuşuz, başa baş görüşmeler yapmışız. Ama ardından böyle bir şeyin olması bizleri üzmüştür."
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|