ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’ın Rose Garden isimli bahçesinde ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan açıklamanın ardından soruları cevaplandırdı. Gazze ziyareti hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Benim şu andaki planlarımda büyük ihtimalle Haziran ayı içerisinde bir Gazze ziyaretimiz söz konusu. Ziyaret sadece Gazze’ye olmayacak aynı zamanda Batı Şeria’ya da bir ziyaret gerçekleşecek. Ortadoğu’nun barışında bu ziyaretimizi çok önemsiyorum ve özelliklede burada tabi bir grubun sahiplenilmesi gibi bir şey olamaz. Bunun Filistin uzlaşı sürecine de katkı getirmesini, katkı getirmesini, katkı vermesin, özellikle çok çok benimsiyorum. Ve temennim odur ki bu ziyaretle bu sürece de katkıda bulunmuş olalım” dedi.
Suriye’de muhaliflerin kimyasal silahlar kullandığı ve elde edilen kanıtların Obama’ya sunulup sunulmadığı hakkındaki soru üzerine Erdoğan, “Öncelikle tabii gerek kimyasal silahlar konusu gerek atılan kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla ilgili belge, bilgi bunları birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar. Burada sadece ABD ve Türkiye değil aynı şekilde İngiltere onlar da yine bu tür bilgilere, belgelere sahipler ve bu konuları tabi aramızda paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Süreci bu şekilde ilgili birimlerimizle sürdüreceğiz” dedi.
ABD’nin Suriye’ye müdahale etmemesi durumda bunun savaşı nasıl etkileyeceği hakkında sorulan soruya cevap veren Başbakan Erdoğan, “Şu anda bardağın boş tarafını gösteriyorsunuz. Ben bardağın dolu tarafından olaylara bakmak istiyorum. Ve şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz ve şuanda uluslararası camianın hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba gösterirken inanıyorum ki ABD’de aynı şekilde çaba gösteriyor ve diğer ülkeler gerek BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi tüm bunların dışında olduğu halde buna hassasiyet gösteren ülkeler var. Ve bizler bu süreci daha da hızlandırabilmenin gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra çokta farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanımda dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, daha az insan nasıl ölsün ve bir demokratik rejim Suriye’ye süratle nasıl gelsin bizim derdimiz otokratik bir rejimden diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur, bunu başarmak için bu yolda gayretimizi ortaya koyacağız” dedi.
Erdoğan, “Ziyaretten nasıl ayrılıyorsunuz” sorusu üzerine ise “Bildiğiniz gibi bu akşam yine bu geniş detaylarına ineceğiz. Zaten düşüncelerimizin örtüştüğünü az önce ifade etmiştim. Akşam yapacağımız görüşmelerle birlikte neler yapabiliriz, Cenevre görüşmelerinin devamı olarak neleri şu anda yol haritası olarak değerlendireceğiz. Tabi burada Rusya Federasyonu’nun bu işin içerisinde olması, Çin’in bu işin içerisinde olması çok çok önemli. Bu BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri açısından önemsiyoruz. Ve bunların da bu sürece katılımı bu işi çok daha hızlandıracaktır ama uluslar arası camianın baskısı burada önem ifade ediyor. Ve bizim şu ana kadar BM Güvenlik Konseyi ölçeğinde olayı değerlendirdiğimizde yaptığımız insani yardımlar konusu 1 buçuk milyar dolara ulaşmış vaziyette. Ve bunu bir de biz şu ana kadar açık kapı politikasıyla hala devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Çünkü 910 kilometre biz sınırımızın olduğu ülke Suriye. Akrabalık ilişkilerinin olduğu bir ülke Suriye. Ve bunu bölge barışı için çok önemsiyoruz. Çünkü bölge zaten bir İsrail-Filistin birleşme süreci için atılan adımlar var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir anlamı yok. Biz biliyorsunuz bir arada Suriye-İsrail arasındaki ilişkilerin barışa yönelmesi noktasında adımlar atmıştık ki 5 bölümde bu çalışmalar yürüdü ama peşinden sonra kesilmişti. Temenni ederim ki bölge barışı için atacağımız bu adımlar neticeyi verir ve ABD ile birlikte bu süreci de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.
Tüm konular görüşülüyor, görüşülecek tabi bu konuda özellikle BM’nin atacağı adım veya Cenevre süreci önem arz ediyor bunları aramızda değerlendireceğiz” dedi.