Erdoğan'dan Tunus'ta da laiklik mesajları!
|
|
|
|
'Biz demokratik, laik, sosyal birhukuk devletiyiz. Demokrasi ile ilgili düşüncelerimi zannediyorum anlattım. Herhalde onları yeterli buluyorsunuzdur. Laiklik konusunda; Anglosakson bir laiklik anlayışı veya batılı anlamda bir laiklik anlayışı değil... Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir.'
|
|
|
|
15 Eylül 2011 Perşembe - 15:08 |
|
|
|
|
|
|
|
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Doğu Akdeniz’de İsrail istediği gibi at oynatamayacak. Bu konuda kararlılığımızı görecek. Firkateynlerimiz, hücum botlarımız oralarda olacak" dedi.
Başbakan Erdoğan, tarihi Kuzey Afrika ziyareti kapsamında Geçici Hükümet Başkanı Beci Caid Essebsi ile bir araya geldi. Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Erdoğan ve Essebsi ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, yaptığı açıklamanın ardından soruları yanıtladı. Erdoğan, Türkiye’deki din-devlet ilişkileri ve Tunus’taki Ennahdha (Nahta)
Hareketi ile ilgili sorulan bir soru üzerine şunları söyledi:
"Şunu size rahatlıkla söyleyebilirim, Türkiye’yi tanımlarsam verdiğim cevap herhalde sizin için yeterli olacaktır. Biz demokratik, laik, sosyal bir
hukuk devletiyiz. Demokrasi ile ilgili düşüncelerimi zannediyorum anlattım. Herhalde onları yeterli buluyorsunuzdur. Laiklik konusunda; Anglosakson bir
laiklik anlayışı veya batılı anlamda bir laiklik anlayışı değil... Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde
yönetebilir. Şunu bilmemiz lazım. Laik devlet her inanç grubuna eşit mesafededir. İster Müslüman olsun, ister Hristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist
olsun... Hepsinin güvencesidir. Olayın aslı budur. Bu tartışmalara vesile olabilir. Biz böyle inanıyoruz, böyle düşünüyoruz.
Nahta ile ilgili düşüncelerime gelince, Tunus’ta, Tunus halkının tercihlerine saygılı olan bir ülkeyiz. 23 Ekim’de ve sonrasında Tunus halkı kimi,
hangi partiyi tercih ederse biz onlarla en güzel, en ideal şekilde çalışırız."
-İSRAİL İLE İLİŞKİLER-
Başbakan Erdoğan, Ortadoğu’daki gelişmeler ve Filistin sorunu konusunda sorulan bir soru üzerine, Ortadoğu ve Filistin konularında Türkiye’nin tavrının
çok net olduğunu belirtti.
"Biz Filistinli kardeşlerimizin A’dan Z’ye yanındayız" diyen Erdoğan, İsrail’in zulmüne asla seyirci kalamayacaklarını, bunu bugüne kadar uluslararası
her platformda dile getirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, Mavi Marmara gemisine denizden ve havadan saldırı yapıldığını anımsatarak, bu konuda uluslararası adımlar atıldığını söyledi. Başbakan Erdoğan,
"Şu anda son gelinen noktada İsrail özür dilemedikçe, şehitlerimizin ailelerine tazminat ödemedikçe, Filistin’den Gazze’den ambargoyu kaldırmadıkça münasebetlerimizin normalleşmesi mümkün değildir" dedi. Buna yönelik olarak da 5 madde açıkladıklarını anlatan Erdoğan, İsrail ile diplomatik ilişkileri ikinci katip düzeyine indirdiklerini, savunma sanayindeki bütün alışverişleri dondurduklarını anımsattı. Mavi Marmara saldırısında yaşamını yitiren 5 şehidin hukukunu sonuna kadar koruyacaklarını vurgulayan Erdoğan, Gazze ile ilgili ablukanın Lahey Adalet Divanı’nda takipçisi olacaklarını belirtti.
Erdoğan, Gazze ya da başka bir yere giden Türk gemilerinin seyrüsefer noktasında uluslararası sularda her an korunmasını temin edeceklerinin de altını
çizerek, "Doğu Akdeniz’de İsrail istediği gibi at oynatamayacak. Bu konuda kararlılığımızı görecek. Ama firkateynlerimiz, hücum botlarımız oralarda olacak" diye konuştu.
Erdoğan, "Devrimler kanla olmasın, insanlar öldürülerek olmasın. Devrimler, düşüncelerin, fikirlerin ideallerin sandıktan yansıması suretiyle milletlerin
iradesiyle gerçekleşsin" dedi.
Erdoğan ve Essebsi’nin açıklamaları öncesinde, Türkiye ile Tunus arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya Türkiye adına Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tunus adına da Geçici Hükümetin Dışişleri Bakanı Muhammed Mouradi Kefıl imza koydu. Bu arada yine açıklama öncesinde, Başbakan Erdoğan,
Türkiye’nin Sfax Fahri Başkonsolosu Tarık Şerif’e Türk bayrağı ve resmi mührü teslim etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yasemin Devrimi’ni bizzat yaşamış, yakından takip etmiş dost ve kardeş Tunus’un medyasını takip ettiğini,
uluslararası basının da süreci yakından takip ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Ardından Arap Baharı esmeye başladı. Arap Baharı’nın oluşması, Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn, Suriye’de kendini gösterdi. Gönlümüz, arzumuz hep şudur;
devrimler kanla olmasın, insanlar öldürülerek olmasın. Devrimler, düşüncelerin, fikirlerin ideallerin sandıktan yansıması suretiyle milletlerin iradesiyle
gerçekleşsin. Tunus ve Mısır’da bu büyük ölçüde görüldü diyebiliriz. Şimdi bütün arzumuz, 23 Ekim’de sandığa gidecek olan Tunuslu kardeşlerimizin oluşturacağı
kurucu meclisle birlikte gerçek bir demokrasiye geçiş dönemi olur."
"Gerçek demokraside halkın iradesi vardır, gerçek demokraside halkın iradesine, düşüncesine saygı vardır ama bunun suiistimali olmamalıdır" diyen
Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orada oyunlara asla gidilmemeli, gerçek demokrasi sandıklardan gerçek olarak yansımalı. Tunuslu kardeşlerim bu iradelerini 23 Ekim’de ortaya
koyacaklardır ve 2011 yılı öyle zannediyorum ki Tunus’ta bir seçimler yılı olacaktır. Gerek Anayasa ile ilgili yapılacak bir referandum, gerek parlamento
seçimlerine yönelik yapılacak seçimler, bir seçimler yılını gerektirmektedir. Tüm bunların yanında hepsinden önemlisi Tunus, şunu ispat edecektir; İslam ile
demokrasi yan yana olabilir.
Türkiye halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke, biz rahatlıkla bunu yapabiliyoruz, bir sıkıntımız yok. Oldu ve oluyor, demek ki olabilir. Farklı
yaklaşımlar ortaya koymak suretiyle bunun önünü kesmeye gerek yok. En geniş manada müşavere, istişare, halkın iradesini ortaya koyması olacaktır. Sadece
belirli seçkinlerin yapmış olduğu müşavere ile müşavere gerçekleşir diye bir kaide yok veyahutta yöneticilerin yapmış olduğu istişare ile müşavere olur
diyemeyiz. O da olacak, o da olacak. Ancak en genişi milletin iradesinin tecelli ettiği müşaveredir. Bu süreç inanıyorum ki Tunus’u çok daha güçlü kılacaktır."
Tunus’un çektiği sıkıntıları büyük ölçüde olmasa da kısmen bildiğini ifade eden Erdoğan, "Ama Tunus ile Türkiye veya Tunuslu ile Türk, adeta iç
içedir. Çünkü aramızda kan bağı vardır. Öyle ki bizim Kastamonu ilimizde Tunuslular köyü var. Bunun oluşmasının en önemli sebebi, aramızdaki bağların
gücünden geliyor. Aramızda şu an 1 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi var. Bu yeterli mi? Değil. Bunu tabii yeterli hale getirecek adımları inşallah atacağız"
şeklinde konuştu.
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|