Eroğlu, “Herkes benim samimi olarak bir anlaşma arayışı içerisinde olduğumu samimi olarak ifade etmektedirler. Bu da tabii ki müzakerelerin seyri bakımında önemlidir. Artık suçlanan taraf değiliz. Son Cenevre zirvesinde attığımız adımlarla da samimiyetimizi gördüler ve bunu da benimsediler” dedi.
Avrupa Parlamentosu ve AB yetkilileri ile temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bu akşam saat 20:05’te KKTC’ye döndü.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu Ercan Devlet Havaalanı’nda Meclis Başkanı Hasan Bozer, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Soğancı, UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu, UBP Milletvekili Hasan Taçoy ve diğer yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Ercan Havaalanı’nda yaptığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu Başkanı Buzek, AB Komisyonu Başkanı Barossso ve Avrupa Komisyonunun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Fule ile yaptığı görüşmelerde Cenevre zirvesi, görüşmelerin seyri ve Türk tarafının ortaya koyduğu politikayı detaylı şekilde ortaya koyma fırsatı bulduğunu söyledi.
Görüşmelerin özellikle Avrupa Birliği yetkili makamlarında bulunan kişilere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin politikasını anlatma bakımından fevkalade önemli olduğuna ve geçmişe göre oldukça samimi geçtiğine dikkat çeken Eroğlu, “Avrupa Birliği yetkilileri bizim tutumumuzu gayet net bir şekilde anlamışlardır. Kıbrıs Türk tarafı olarak halkımız ve Anavatan Türkiye ile birlikte samimi olarak bir anlaşma içerisinde olduğumuzu gözlemlediklerini çok açık ve net bir şekilde ifade etmişlerdir” dedi.
Görüştüğü AB yetkililerinden özellikle 26 Nisan 2004’te izolasyonların kaldırılmasına ilişkin kararı hayata geçirmelerini istediğini, bunun hayata geçmesi durumunda Rum tarafını daha fazla anlaşmaya motive edebileceklerine işaret ettiğini kaydeden Eroğlu, şöyle konuştu:
“Rum tarafı gördüğünüz gibi bugüne kadar olayı zamana yayma politikası izlemiştir. Hristofyas son yaptığımız görüşmede Avrupa Birliği Dönem Başkanı olmadan önce müzakerelerin bir anlaşma ile sonuçlanmasını temenni ettiğini ifade etmişti. Ben de kendisine ‘Bu bir öneriyse kayıtlara geçirelim ve o güne kadar yoğunlaştırılmış müzakerelerle bu sorunu halledelim’ demiştim. Ancak bana ‘Bu benim temennimdir, önerim değildir’ şeklinde yanıt vermişti.”
Buna karşın Cenevre’deki zirvede BM Genel Sekreteri Ban’ın ekimde zirve önerisini ortaya koyduğunu, o güne kadar önümüzdeki salı gününden itibaren haftada 2 kez müzakere yapılacağını ve bu müzakerelerde bütün başlıklarda yakınlaşma sağlamaya çalışacaklarını anlatan Eroğlu, “Bir yakınlaşma olsa da olmasa da sayın Genel Sekreter’in belirttiği tarihte New York’ta olacağız. Dolayısı ile biz bir anlaşmaya varmak için bütün başlıklarda üzerimize düşen görev neyse en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Aynı düşünce ve tavrı tabii ki Rum tarafından da beklemekteyiz” şeklinde konuştu.
Yaptığı görüşmede AB yetkililerine “Siz Hristofya’a bakınız . Bizim niyetimiz belli. Onlar sayenizde hem Avrupa Birliği üyesi, hem Birleşmiş Milletler üyesi. Dolayısıyla bir anlaşma mecburiyetinde değilmişler gibi hareket ediyorlar. Biz ise ambargolar altında uğraşmaktayız. Bu ambargolardan dolayı da ekonomik sorunlarımız yoğunlaşmış vaziyettedir. Dolayısı ile bizi mecbur, kendilerini mecbur olmayan pozisyonda gördükleri için bizim gibi samimi anlaşma arzusu ortaya koymuyorlar. O nedenle izolasyonların kaldırılması ve daha değişik taktiklerle Rum tarafını anlaşmaya motive etmelisiniz” dediğini anlatan Eroğlu, bunun dışında bir anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olması konusunda da ısrarlı olduklarını ortaya koyduklarını ve AB yetkililerinin Türk tarafının bu konuda haklı olduğunu ifade eden cümleler kullandıklarını söyledi.
Özel temsilcisi Kudret Özersay’ın yaptığı temaslar hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Özellikle bu ziyaret bana göre yararlı bir ziyaret olmuştur. Her 3 yetkili ile de baş başa yaptığım görüşmelerde çok olumlu mesajlar aldım” dedi.
“Bu ziyarette en önemli kazancımız şu olmuştur. Gerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak, gerekse Türkiye olarak bir anlaşmayı samimi bir şekilde istediğimiz benimsenmiş ve Avrupa Birliği yetkilileri bunu bize samimi olarak ifade etmişlerdir” diyen Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biliyorsunuz benim seçilmemden sonra müzakereler başladığında değişik yorumlar yapılmıştı. Şimdi Avrupa içinde o düşünce içerisinde olan tek bir kişi kalmamıştır. Herkes benim samimi olarak bir anlaşma arayışı içerisinde olduğumu samimi olarak ifade etmektedirler. Bu da tabii ki müzakerelerin seyri bakımında önemlidir. Artık suçlanan taraf değiliz. Son Cenevre zirvesinde attığımız adımlarla da samimiyetimizi gördüler ve bunu da benimsediler.”