Birlik ve beraberliği sağlamanın Cumhurbaşkanı olarak görevleri arasında olduğunu belirten Eroğlu, “Önümüzdeki günlerde daha soğukkanlı düşünülürse ve hükümet de alması gereken tedbirleri bazı kuruluşlarla diyalog içinde gündeme getirirse tansiyon düşer” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu sabah Hürrem Tulga başkanlığındaki Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası heyetini kabul etti.
Kabulde Tulga, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na bugünkü ekonomik durumla ilgili görüşlerini içeren bir dosya sundu.
TULGA
Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga konuşmasının başında, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na geçmiş olsun dileğinde bulunarak, içinde bulunulan zor dönemde görevinin başında olduğu için teşekkür etti.
KKTC’de krizin 2007’den bugüne artarak devam etmekte olduğunu kaydeden Tulga, KKTC’de krizin dünyadan önce başladığını ve ekonomik paketin uygulamaya konması ile daha da ağırlaştığını söyledi.
Sektörlerin, kaos ve iç çatışmaya bağlı olarak durumdan daha da etkilendiğini ifade eden Tulga, iç çatışmalar ve kaosun üstesinden gelinmesi gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun toplumsal uzlaşı çabalarını başından beri desteklediklerini ifade eden Tulga, toplumsal uzlaşı sağlanana kadar da desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Tulga, sivil toplum örgütleri, iktidar ve muhalefetin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini de vurguladı.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, odanın geçmiş olsun dileklerine teşekkür etti.
Hükümetlerin zaman zaman ekonomik dar boğazlara girdiğini, hükümet edenlerin tedbirler almak zorunda kaldığını ifade eden Eroğlu, “Hiçbir kriz tedbir almadan atlatılamaz.Tedbir almayan hükümetin iktidar dönemi tehlikeye girer” dedi.
2007’den itibaren krizin katlanarak bugünlere geldiğini, tedbirlerin tam olarak alınmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, 2000 yılında Başbakanlığı döneminde ekonomik kriz nedeniyle 2003’ün ilk yarısına kadar istihdamları dondurduklarını ve ekonomiyi eksi 2.5’dan artı 7’lere çıkardıklarını anlattı.
Bugün de ülkede kriz olduğunu ve hükümetin bir programı olduğunu, bazı tedbirler alarak krizden çıkma yollarını denemesi gerektiğini belirten Eroğlu, tedbirlerin muhakkak tepki aldığını, hükümetlerin tedbir aldığı zaman ya sendikaları ya da ekonomik örgütleri karşısında bulduğunu ifade etti.
Eroğlu, “Tedbirsiz de ekonomik krizlerden çıkılamaz” dedi.
“PAKET YOK”
Bir paketten bahsedilmekte olduğunu, ancak aslında paket diye bir şey bulunmadığını, Başbakan iken imzaladığı bir ekonomik protokol bulunduğunu vurgulayan Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:
“Bu protokol, sektörlerin ayağa kalkması için neler yapılabileceğini içeriyordu. Dün akşam protokolü bir kez daha okudum. O protokolde aslında kamuyu rencide edecek pek fazla bir şey yok. Aslında son zamanlarda hükümetin ansızın emeklilerle ilgili yasa tasarısını geçirmesi ve KDV değişiklikleri bir reaksiyon başlattı. Mahkeme yasayı iptal etti, ama bununla sadece bütçedeki açıkları kapatmak için cüzi miktarda bir rakam tasarruf edilecekti. Şimdi daha köklü tedbirler almak gerekli. Esnaf ve diğer sektörler şikayetçi. Her şey de hükümetten bekleniyor. Tüm sektörlerin beklentilerini yerine getirmek için de hükümetin elinde bir maddi olanak olması gerekir.”
TOPLUMSAL SIKINTILAR
Bütçeleri en iyi bilenlerin sendikalar olduğunu, bütçe içerisinde olması koşulu ile isteklerinin oturulup konuşulduğunu, bazen uzlaşıldığını bazen uzlaşılamadığını anlatan Eroğlu, “İnanıyorum ki hükümet özellikle bu olaylardan sonra bazı tedbirler düşünecektir. Toplumsal bir hareket başlatılmıştır” ifadesini kullandı.
KKTC’nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada ve son TC Başbakanı’na yazdığı mektupta ekonomiyi ayağa kaldırmak için tedbir gerektiğini, ancak bu tedbirlerin toplumsal sıkıntılara neden olmayacak şekilde zamana yayılması gerektiğini, bu konuda endişeleri olduğunu anlattığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bu endişelerinde haklı olduğunun da ortaya çıktığını söyledi.
Hükümetin, sendikaların, siyasi partilerin ve halkın tansiyonu düşüren bir tutum izlemesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, TC ile KKTC arasında sanki bir savaş olduğu şeklinde bir görüntüyü dışa, özellikle Güney Kıbrıs’a vermenin büyük sorunlar yaratacağına dikkat çekti.
BİRLİK VE BERABERLİK
“Ben Cumhurbaşkanı olarak halkın birlik ve beraberliğini temin etmekle görevli olduğumun farkındayım” diyen Eroğlu, bu nedenle parti ayrımı yapmadan siyasi partileri zaman zaman biraraya getirerek ortak bir çıkış yolu bulmanın asli görevlerinden biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Önümüzdeki günlerde daha soğukkanlı düşünülürse ve hükümet de alması gereken tedbirleri bazı kuruluşlarla diyalog içinde gündeme getirirse tansiyon düşer. 28 Ocak’taki mitingden de dersler çıkararak, gerekli tedbirler alınarak halkın ve sendikaların düşünceleri Meclis’e aktarılır” dedi.
ESNAF
Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın büyük bir kuruluş olduğunu ve sektörün sorunlarının dikkate alınması gerektiğini ifade eden Eroğlu, 2009 seçimlerinden önce seçim meydanlarında KKTC çarşısının rakibinin Güney Kıbrıs çarşısı olduğunu belirttiğini ve hükümete geldikten sonra da çarşıyı güçlendirmek için KDV’leri düşürüp bazı tedbirler aldıklarını hatırlattı.
KKTC bütçesinin sınırlı olduğunu, bütçe dışına çıkıldığında açığı kapatma olanağı olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, açığı kapatmak için tedbirler alındığında ise bazen reaksiyonlarla karşılaşıldığını belirterek, “Önemli olan, toplumsal patlamalara neden olmayacak şekilde tedbirleri zaman içinde uygulamaya koymaktır, bunu yapabilirsek başımız daha az ağrır” ifadelerini kullandı.
TC BÜYÜKELÇİSİ
Cumhurbaşkanı Eroğlu, TC Lefkoşa Büyükelçisi’nin değiştirilmesi konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine ise, bunun TC Hükümeti’nin aldığı bir karar olduğunu, bu zamanda değişik çevrelerden değişik reaksiyonlar gelmekte olduğunu, bu konuda fazla yorum yapmak istemediğini kaydetti.