2003-2009 yılları arasında İşte Murat Başesgioğlu'nun danışmanlığını yapan Çay'ın yazısının ilgili bölümleri şöyle:
4 ay önce alınmış karar
Aslında istifa kararını aylar öncesinden almış, Anayasa değişiklikleri ve Deniz Baykal olayı nedeni ile Ak Partide olumsuz bir hava meydana getirmemek için ertelemişti.
Tepki, açılımın şekline
Ağustos 2009 da birazda acele ile İçişleri Bakanın koordinatörlüğünde başlayan açılım projesinin, özellikle ilk zamanlarda 'Kürt Açılımı' şeklinde lanse edilmesi ve bunun üzerinden spekülasyonlar yapılması nedeni ile sayın Başesgioğlu, devlet tecrübelerinin ışığında İçişleri Bakanına endişelerini ve görüşlerini içeren bir mektup gönderdi.
Mektubun içeriğini taraflar açıklamak isterlerse kamuoyu ile paylaşırlar. Ancak mektupta dile getirilen endişelerin büyük çoğunluğunun zaman içinde vuku bulması ve ardından 19 Ekim tarihinde yaşanan 'Habur görüntüleri' devletin düştüğü durum açısından içler açısıydı.
Cumhurbaşkanından randevu
Habur görüntülerinin oluşturduğu travma, arkasından oluşabilecek daha vahim hadiselerin önlenebilmesi için Başesgioğlu, Başbakan ve Cumhurbaşkanından randevu talep etmiş ve Cumhurbaşkanına da kaygılarını anlatmıştı.
Tüm yetkili birimleri olabilecek muhtemel tehlikeler konusunda uyarma niyetinde olan Başesgioğlu, Kızılcahamam'da Ak Parti'nin 14. İstişare toplantısında endişe ve görüşlerini dile getirmiş, o gün bu görüşleri basında geniş yer bulmuştu.
"Silah bırakmadan açılım olur mu? Sanki terörün sonucu olarak demokratikleşme geliyor, görüntüsü veriyoruz" sözleri de Kızılcahamam kampına damgasını vurmuştu.
Onursal istifa
Aylar önce Başbakan'a bir mektup yazarak görüşlerini dile getirmiş ve helallik dilemiş ama aralarındaki şahsi hukukun da zarar görmemesini temenni etmişti.
Ve aynı mektubu, yine aynı incelikle Sayın Cumhurbaşkanına da göndermişti.
HSYK da patlayan kriz ve ardından gelen anayasa değişikliklerinde sırf Ak Parti'yi yalnız bırakmamak için istifa kararını ertelemişti.
Bazılarının çetele tutması, redci vekiller listesi yapmasına rağmen, bizzat sorduğum soruya, "haksızlık ediliyor, oyumun rengini hemen arkamda bulunan bir bakan ile bir millet vekil de gördü" demişti bana.
Eğer sayın Başesgioğlu Ak Partideki küskünlere liderlik edecek olsaydı, bunu bu gün değil, çok daha önce yapardı. Bu güne kadar Ak Parti ile yollarını ayıran onlarca isim oldu. Hangisi,"Milletimize hizmet etme imkanı tanıdıkları için Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Başbakan'a, Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerine teşekkür ediyorum." diyebildi ?
Kendisi ile yaptığımız görüşmelerden açılıma karşı olmadığını ve usul hatasının vahim sonuçlar doğuracağından endişesi olduğunu gördüm.