Ülkeyi boydan boya geçen Chao Phraya ve Tha Chin nehirlerinin taşmasıyla nehir kenarında bulunan kentlerde halk panik içinde. 76 ilinden 28'i sular altında kalan Tayland'da, yardım ve kurtarma çalışmalarının yetersiz kalmasıyla insanlar evlerini terk ederek yüksek bölgelere kaçıyor.
Kitle iletişim araçlarından halka sık sık uyarılar yapan yetkililer, suların birkaç gün içinde yer yer 10 santimetreden 1,5 metreye kadar yükseleceğini ve sellerin bir ay kadar daha sürebileceğini belirtirken, insanlar kendi başının çaresine bakıyor; sel tehdidi altındaki bölgelerde halk kum torbalarıyla ev ve iş yerlerini korumaya çalışıyor. Yaklaşık on gündür resmi tatil olan ülkede üretimin durma noktasına geldiği ifade ediliyor.
Tayland Başbakanı Yingluck Shinavatra, sel sularının ülkenin bazı bölgelerinde çekilmesinin 1-2 ay sürebileceğini, ülkenin can damarı başkentteki durumun, su seviyesinin 2-3 metreye ulaştığı diğer şehirlere oranla daha iyi olduğunu açıkladı.
BANGKOK'TAN KAÇIŞ SÜRÜYOR
Seller en fazla ülkenin kuzeydeki kentleri olumsuz etkiledi. Taşkının gerçekleştiği Chao Phraya nehri üzerinde kurulan 12 milyon nüfuslu Bangkok sel tehdidi altında. Seller Bangkok'un kuzeyi Rangsit, Pathumtani, Nonthaburi Sai Mai, Bang Na, Chaing Wattana bölgelerini tamamen teslim almış durumda. Bu bölgelerde su yüksekliği 15 santim ile 1,5 metre arasında değişirken, kentin merkezindeki ana ve ara yolların sularla kaplandığını görmek mümkün.
Ay başından itibaren Bangkok'un kuzey bölgelerini istila etmeye başlayan suların seviyesi her geçen gün bir az daha yükseliyor. Denizden ortalama yüksekliği 2 metre olan metropol kentte sular kentin merkezindeki cadde ve sokaklara ilerlemeye devam ediyor. Hayatın durma noktasına geldiği başkentten ayrılmak isteyenler, otobüs terminali ve tren istasyonlarını doldurmuş durumda.
Bangkok'ta kalmayı tercih edenler gıda maddeleri ve içme suyu stokluyor. Yetkililer, gıda ve su tüketiminin normal şartların 15 katına ulaştığını belirtiyor. Buna rağmen şehirde önemli ölçüde gıda ve su sıkıntısı yaşanmıyor.
Kentin kuzey ve doğu çıkışındaki otoyollarda aşırı yoğun trafik göze çarparken, ülke içi hava ulaşımın sağlandığı Don Muang havaalanı seller nedeniyle kapalı tutuluyor. Bangkok Uluslararası Havaalanı ise hala açık, iç hatların buraya yönlendirilmesine rağmen uçaklarda kısa sürede yer bulmanın mümkün olmadığı ifade ediliyor. Otomobillerinin sular altında kalmasından endişe eden yüz binlerce kişi araçlarını otobanlara park ederek kentten ayrılmış. Otomobil fabrikaları da park yerlerini boşaltarak araçlarını otobanların güvenlik şeritlerine park etmiş.
Başkentin kuzeyi ile güneyi arasında ulaşım ancak kamyon veya kamyonetlerle sağlanıyor. Bu bölgelerde evlerinden ayrılmayanlar kum torbalarıyla önlem almaya çalışıyor, fakat kum torbaları da çoğu yerde yetersiz kalmış, sular birçok ev ve iş yerini yutmuş durumda. Bölgede tahliyeler devam ederken, kurtarma ekipleri ve askeri araçların yoğun çalışmaları dikkati çekiyor. İş yerleri ve marketlerin tamamı kapatılmış, cadde aralarında bazı bakkal dükkanları ise açık. Mahalle sakinleri ihtiyaçlarını karşılamak için bot ya da kayık kullanıyor.
SELLERİN FATURASI AĞIR
Temmuz ayında başlayan, Eylül ve Ekim aylarında şiddetlenen sellerde Tayland'ın kuzey, kuzeydoğu ve orta kesimleri sular altında kaldı. Resmi rakamlara göre, sellerde 376 kişi öldü, 750 bin kişi acil yardıma muhtaç hale geldi, evleri sellerden hasar gören 113 bin kişi de barınaklara sığınmak zorunda kaldı.
Sanayi ve tarım ülkesi olan Tayland'ın ekonomisi de sellerden olumsuz etkilendi. Zararın ülke ekonomisine şimdilik 10 milyar dolardan fazla olduğu ifade ediliyor. Dünyanın sayılı pirinç üreticilerinden olan ülkede yüz binlerce hektar çeltik tarlasının sular altında kaldığı belirtilirken, sellerin dünyada pirinç fiyatlarını yükselteceği ileri sürülüyor.
Sel felaketi Tayland'ın turizmini de olumsuz etkiledi. Bu yıl ülkeyi ziyaret etmesi beklenen 19 milyon turistin 500 bin ila 1 milyonunun seyahat planlarından vazgeçebileceği belirtildi.
Selden zarar görenler için hükümet, 10,5 milyar dolarlık bir yardım paketi hazırladığını duyurmuştu, fakat felaketin büyüklüğü nedeniyle yeni paketlerin gündeme geleceği ifade ediliyor.