|
Akpınar mesajında şunları söyledi;
“Değerli Ailem ,
Yeryüzündeki bütün birliktelikler; Renk uyumu ile ortaya çıkıyorsa, ayrılıklar da renksizlik
ile mi ilgilidir? Ancak, yeryüzünde; Tüm doğumlar renga'renktir. Ama, "Mezarlar, tek
renktir!"
Mevlana şöyle buyurur; "Ayrılıklar, renksizlik aleminin renge esir olmasından ileri gelir.
Renksizlik alemine ulaşan, Musa ile Firavun'un barıştığı aleme erişmiş olur. Dinlerdeki
aykırılıklar gidiş tarzındandır, yolun; hakikatinde değil. Yüz kitap olsa, hepsi bir kapıdan
ibaret. Yüz taraftan da tek bir mihraba dönülür. Bu yolların hepsi, bir eve çıkar. Bu binlerce
başak, bir tohumdan meydana gelmiştir. Yüzbinlerce çeşit yemek var, fakat hepsi de yemek ve bu bakımdan hepsi de bir. Birini yedin, doydun mu.. elli yemek olsa hepsinden de el çekersin. Fakat, açken şaşılığın tutar; bir yemeği yüzbin yemek görürsün."
Yaradılış daimidir ama; Eskiler yıpranır gider, yeniler gelir. İdealist bir sistemin verdiği
vicdani huzurla; bu dünyada 'kendimizden geçmeden' ferdiyetimizi terkederek, insanlara
yayılmak şuuru ile 34 Yıl önce yolculuğumuza başladık.
Kurumsal benliğimiz ile, sadece halkımızın değil, yakın ve uzak coğrafyalardaki tüm
renklerdeki insanların; Karşıladığımız bu yeni yılda, sevdiği her'şeyin yanı'başında
olabilmesini, sağlık içerisinde, yürüyüşümüzde bize güç ve onur vermesini diliyoruz.
"Irmakların, nehirlerin, suları; bizim için, sadece akıp giden bir su değildir."
Kızılderili Reis Seattle'nın 'Atalarının Kanını' tarif ederken sarfettiği bu sözden de yola
çıkarak, yeni yıl için başlıca temennimizi oluşturuyoruz.
2018; Bizim İçin öylece akıp gitmedi, tıpkı önceki yıllar gibi…
Üniversitemiz, geçmişi ile övünç içindedir. Varolma gururunu, insanlığa yayılmış olma hali
ile açıklamak; bir yüksek eğitim kurumundan beklenebilecek en yüksek söylem halidir. 2019 da elbette, Girne Amerikan Üniversitesi adına yine böyle akacaktır.
Kurucusu olduğum bu 'Üniversite'; Kurumsal olarak ta, mezunlarının hissiyatını 'kabul ve
değer gören' bir çerçeveye oturtmaya kendini adamıştır. Bu nedenle, GAÜ'nün 'Bologna
Süreci'ne aktivesi ve özellikle, yurtdışı kampüslerimiz, uluslararası tanınırlığımızın ve
gücümüzün artışı ile; GAÜ Mezunu'nu; Tanınma ve itibar çerçevesinde en üst noktaya
taşınmıştır. Bu gerçek, geçtiğimiz yılda da değişmemiştir. GAÜ'nün 'yüzü' Dünya'ya
dönüktür. Ne mutlu ki; Bunu yaparken de, bizim yüzümüz de apaçıktır.
Girne Amerikan Üniversitesi'nin içinde olduğu dev yerleşke; fonksiyonel olanaklarını
artırmıştır. Bu yıl "çevrimiçi"ne soktuğumuz; Yeni fakülte ve hizmet binalarımız ile daha
işlevsel bir kampüs görünümüne ulaştık. Kuzey Kıbrıs'taki 'yüksek' eğitim standartlarının yine ana belirleyicisi olduk.
Başta belirttiğim, Kızılderililerin atalarının kanı gibi nitelendirdikleri ırmaklar gibi; Biz de,
'Atalarımız'dan bize ulaşabilen sembol, öğreti ve görevlerimizin farkındalığını yaşıyor ve
unutmuyoruz. Örneğin; GAÜ'nün "çift başlı kartal" logosu, sadece ata yadigari olduğu için
kullanılmamaktadır.
Yolumuz gibi; Üniversitemiz'in aynı zamanda sarsılmaz görsel mesajı olduğu için de
kullanılmaktadır. Yeryüzünün, "en yükseğe çıkabilen kuşunu" logomuzda barındırmak,
yürüyüş felsefesini de açıklamaktadır.
Yine kurucusu olduğum; Kardeş üniversitemiz, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi de aynı felsefe
ve istikamette adımlarını daha büyük atmaya hazırdır. Lefkoşa’nın tarihi Surlar İçi
Bölgesi'nde binaları restore ederek, üniversitemize ve bölgemize kazandırmaya devam ettik. KAÜ’nün misyonu, klasik bir misyon değildir. Klasik eğitim sisteminden uzak, daha çok öğrencilere yönelik, "kolaya kaçmamış" kolaylaştırıcı imkan tanıyan bir eğitim sistemini
tercih ettik. Sınırlar koymadan, daha geniş ve daha yaratıcı düşünüp, kampüs alanı ile sınırlı kalmadan tüm şehire yayılarak eğitim veriyoruz. 2018, KAÜ için de öylesine akmamıştır. 34 yıldır onur ile sürdürülen ve artık küresel bir konuma gelmiş bu yürüyüşün; yeni hedeflerinin ve özellikle '50.inci yıl perspektifi' ise; Bu yılki akademik temamız;
"Sürdürülebilirlilik" kriterini hak etmiş, daha önceki yıllarda seslendirdiğim şu cümleye daimi
endekslidir: "Kendi sınırlarınız, kendiniz ile sınırlıdır. Kendi sınırlarınızı aşabilmenin tek yolu
ise, kendi sınırlarınızı aşabilmektir." Bizi, Kurumsal 50'inci yılımıza ulaştıracak süreçte de
GAÜ; Bilimsel varlığının yanında, sosyo-kültürel alanların tamamında, bir bilim ve yaşam
üssü olarak geleceğe yön verecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki 'ilk özel üniversiteyi'; benimle birlikte
yürüyebileceğine inandığım çok güzide, ama bir avuç sevdalı ile hayata geçirişimizin
mücadelesi, çok kısa bir süre zarfında; 35 yıllık bir geçmişe yaslanacak.
Bugün; Girne Amerikan Üniversitesi'ni, Ada'mızdaki diğer kurumlardan farklı kılan yegane
nokta ise, 'uluslararası-laşmak' hedefinde, kendine misyon edinmiş bir kurum olmasıdır. Bu
yönde, 'Türk Üniversiteleri' haricinde; bölge ve dünya üniversiteleri arasında da;
öğrencilerine, uluslararası kampüslerinde eğitimlerini sürdürme fırsatı sunan tek üniversite
oluşu da önemli ve tartışılmaz göstergedir. Kriterimiz; Tam akretiditasyon ve tam dolaşıma
sahip diplomadır.
Bağımsız ölçme ve değerlendirme kuruluşları tarafından yüksek teveccühe sahip; 'Öğrenci
Odaklı' eğitim konusunda tavizsiz tutumumuz; Bundan sonraki gelişim ve yatırım programı
ve tüm çalışmalarımızda devam edecektir. Kuşkusuz, bu başarı bir tesadüf değil, 34 yıllık ince ince işlenen bir öykünün, kendi çağımızdaki yansımalarıdır. Büyük mutluluk duyuyorum.
Uluslararası yapılanma programında, kurumsal 50'inci yılımıza uzanan faaliyet
programımızın en önemli öğelerinden birisi, farklı ülkelerdeki uluslararası kampüslerimizdir.
Üniversitemizin uluslararası kampüslerinin oluşumu sonrası, Türkiye başta olmak üzere, çokfarklı ülkelerde yapılanma süreçlerini daha ileri aşamalara taşımaya da başladık.
Ötesinde; Doğduğumuz kentin yani Girne'nin belkemiğiyiz. Bizimle birlikte, Girne de
büyüyor, kentimizin sağlıklı ve bilinçli gelişimine yönelik çabaların tam merkezindeyiz.
Özellikle sağlık eğitimi ile hizmeti, sosyal yaşam ve kültür alanındaki tamamlanmak üzere
olan projelerimizin devreye girmesi, 'Üniversite-Kent Birlikteliği' kavramında da, ülkemiz
için yeni bir dönem başlatacaktır.
Tüm disiplinler kadar çok önem verdiğimiz, 'Havacılık ve Lojistik' eğitimi dışında; Girne, bir
deniz kenti ve 'ona' denizcilik, her çağda çok yakıştı. International Maritime Organizition
(IMO) standartlarında, denizcilik eğitimini; bu kentte, ilk kez biz telaffuz ettik ve yaşama
geçirdik. Yani; Hep, Girne'ye yakışan bir şeyler yaptık.
2018 Yılı'nda; Turizm, Uygulama Eğitim Oteli 'Le Chateau Lambousa' yanında, yok olmanın eşiğindeki 'Celebrity Otel'i , yine Girne'miz için, bir katma değer olarak yaşama döndürdük. Tıpkı; Bir zamanlar, Kıbrıs Sahilleri'ne gelen gemilerin bağlandığı limanı, yok olmaktan kurtararak, 'Camelot' adını verdiğimiz koy gibi. Sonuç; Girne için buradaydık…burada olmaya da devam edeceğiz.
Bu eşsiz yürüyüşün; yeni hedeflerinin ve özellikle, '50.inci yıl perspektifi' ile taçlandırılması
dönemine geçildiği 2019 başlangıcında; Gerçekleşmiş ve gerçekleşmek için gün sayan
'yapıt'ların ve bazı ön-görülerimizin altını çizmek gerekiyorsa; Bazı başlıkları paylaşmaktan
onur duyuyorum;
Ben, bıkmadan inaçla 'Uluslararası Toplum Teorisi'ni savunan ve savunanlardan yanayım.
Bunun açılımı, bilindiği üzere; devletlerin ortak değer ve ilkelerini, bunların uluslararası
ilişkilere etkilerine dikkatlice yaklaşımdan ibarettir. Bu ilkelerin örnekleri; diplomasiyi,
uluslararası hukuku, insani müdahaleyi savunmaktan ibarettir.
Bu bağlamda; "2018'deki Akan Nehir" ülkemin geleceği açısından; Şahsıma, bir şansı
değerlendirme fırsatı da vermiştir. Uluslararası Diplomatlar Birliği WDU'un; Kuzey Kıbrıs
Temsilciliği'ni, kardeş üniversitemiz, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi'nin Lefkoşa Cloud
Merkezi'nde açarak; Sadece Avrupa Birliği'nin değil, Birleşmiş Milletler'e üye tüm ülkeler ile
iş birliklerini geliştirecek adımlar attık. Şüphesiz, Avrupa merkezimiz de, bu ilişkilerin
geliştirilmesinde öncü bir rol oynayacaktır.
Bir 'Dünya Yurttaşı' ve Kıbrıslı bir Türk olarak, Dünya Diplomatlar Birliği Genel Başkan
Yardımcısı olarak, aynı anda WDU Kuzey Kıbrıs Başkanlığı'nı da sürdürüyor olacağım. Genç yönetim kurulumuz ile; Dünya barışı ve refahı ile ülkemizin tanınmasında etkin bir rol
üstlenmiş olacağız.
80’li yıllarda Kıbrıs Adası’nda; yüksek eğitiminin olgunlaşmış, modern tüm orjinlerini
kullanabilecek bir hayali kurarken de, hayallerini gerçekleştirmiş bir eğitimci ve girişimci
olarak şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Girne Amerikan Üniversitesi, beş ana değer üzerine odaklanarak yönlendirilmiştir; bu değerler; erişim, hız, ilişkilendirme, değer ve toplumdur. Buradaki kritik şudur; GAÜ, kendini 'Amerikan Eğitim Modeli'ni uygulayarak,
yaşam boyu ulaşılır kılmaya ve bunları, fırsatlarla dolu ve genç erişkin nüfus ile ilişkili
kılmaya adamaktadır. Biz, büyük devletlerin dayattığı kültür emperyaliminin olumsuz
etkilerine karşı ‘Anahtar Oyuncu’ yetiştirebilmenin ana hatlarının, yine büyük bir devletin ana karasında, çağlar boyu etkinliği kanıtlanan eğitim modeli ile oluşabileceğini düşündük,
düşünüyoruz. Bir duruş sergileyebilmek için, duruşa sebebiyet veren kodları açmak, anlamak zorundasınızdır.
Toplumumuzun ufkunu, coğrafyamız ile kısıtlamaktan vazgeçmeliyiz. Ben, öğrencilerimize
sık sık Dünya'nın 8 milyarlık nüfusunun bir parçası olduğunu hatırlatıyorum. Bu sebeple; BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin ve 2030 Dünya Değişim Programı'nın paradigmalarını,
kurucusu olduğum üniversitelerin lugatlarına yerleşmesini istiyorum. 2018 ve öncesi
böyleydi. 2019 da böyle olacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın!
BM’nin belirlemiş olduğu Küresel Kalkınma Hedefleri'nin ana hamurunu ise; Yoksulluğu yok
etmek, 'Evrensel İnsan Hakları' düzeyinde eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele ve iklim
değişikliğine bağlı eylemleri kapsamaktadır. Bu; 'Dünya'mızın karşı karşıya olduğu birçok
ağır sorunu çözme yönünde, oldukça cesur bir taahhüttür. Kısacası, bu hedefler; Gelecek
nesillerin yaşamını daha iyi hale getirmek için en büyük fırsatımızdır. Gezegenimiz için
yaşamsaldır.
Yeni nesiller adına düşüncelerim ile bir nihayet olmalı yılbaşı için kaleme aldığım duygu ve
düşüncelerimde: Başlangıcından bu yana "burs ve bursluluk" kavramını; Eğitimin çimento
harcına sonsuz 'bir ırmağın suyu' gibi kattık. 2018'de, yine kurumsal olarak en yüksek paydayım tutturduk. Ama öncesi ve ötesi arasında, çocuk vakfımız aracılığıyla gözden kaçabilecekleri de "gözümüzün önünde" tutmaya çalışıyoruz. Adı üstünde; vakıf, gibi vakfetmeye amaçlanarak.
Şimdi dönüp baktığımda; "Öylesine akan bir nehir, bir ırmak" gibi görmediğim bu süreçte,
Girne Amerikan Üniversitesi bugün; 7 ülkedeki kampüsü, 18.000’i aşmış öğrenci sayısı, en az 116 ülkeden öğrenci ve akademisyeni ile her bir öğrencisini; bir 'Dünya İnsanı' olarak
yetiştirmek emeli ile çalışan bir kurum olarak; Şimdi de; 15 yıllık, 2'inci küresel takvimin bir
"Anahtar Oyuncusu"dur.
Sözlerimi; Yine, Kızılderili Büyük Reis Seattle'dan, 1854'de beyaz adamların büyük reisine
yazdığı bir mektuptan, bir pasajla bitiriyorum; "Şu gerçeği iyi biliyoruz: Toprak insana değil,
insan toprağa aittir! Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de, dünyanın başına gelen her felaket, insanoğlunun da başına gelmiş sayılır."
Felaketlerden olabildiğince uzaktaki umudumuzu besleyen; Nedenli mutlulukların yanında,
"nedensiz mutluluklar" ile dopdolu rengarenk bir 'Dünya Yılı'…diliyorum.
Tüm coğrafyalardaki insanlara paydaş: Kutsal zeytin, defne ve mersin ağaçlarının ülkesindeki halkımız ile birlikte; Küresel GAÜ Ailemiz'in tüm çalışanlarının, Okullar Grubu'muzun, öğrencilerimizin, mezunlarımızın, velilerimizin, tüm dostlarımız ile dost kuruluşların, çözüm ortaklarımızın yeni yılını kutluyor; Yüce Rab'bime ulaşacak yolculuğumuzda sonsuz saygı ve sevgilerimi iletiyorum.”
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|