KKTC’de Hem Kanser Hem Meme Kanseri Olayında Ciddi Artış olduğunu belirten Çelik Uyarılarda bulundu
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim
Görevlisi Uzman Sağlık Psikoloğu Şerife İncirli Çelik, meme kanserinin psikolojik etkenlerini
değerlendirdi.
Çelik açıklamasında ilk olarak, Sağlık psikolojisini tanımlayarak, sağlık psikologlarının
kronik hastalık olarak tanımlanan, yani gelip geçmeyen hastalıklarla mücadele eden kişilere
bireysel ve ruhsal açıdan destek vermek amaçla görev yapan kişiler olduğunu söyledi. Çelik,
bu alanın KKTC’de yeni gelişen bir alan olduğunu, ancak sağlık psikoloklarının Avrupa’da
çok önemli bir yere sahip olduklarını belirtti. Sağlık psikolojisinin çok multidisipliner bir alan
olduğunu ekleyen Çelik, açıklamasının devamında şunları söyledi;
“İnsan biyopskikososyal bir varlıktır. Hem biyolojik açıdan; hem ruhsal açıdan; hemde sosyal
açıdan değerlendirmesi gereken bir varlık. Dünya sağlık örgütü, sağlıklı olma halinide bu
şekilde açıklıyor. Aslında sadece biyolojik, ruhsal ve sosyal açıdan değerlendiremediğimiz
için disiplinler arası değerlendirilmesi gerekir. Tam bu noktada kronik hastalıklar karşımıza
çıkıyor. Biz hastaları ruhsal açıdan tedavi ediyoruz. Hastayı ve hasta yakınlarını; hastalığın
teşhisi konulduğu zaman ki sürece, ameliyat öncesi ve sonrası gibi süreçlere hazırlıyoruz.”
“Meme Kanserini Yenmede Sosyal Yaşamın Devamı Önemlidir”
“Meme kanseri kadınlarda görülme olasılığı erkeklere oranla daha fazla. KKTC’de hem
kanser hemde meme kanseri olayı ciddi bir artış göstermektedir. Hala erken tanı
programlarının yeterli olmadığını gözlemlemekteyiz. Meme, kadında ve toplumda belirleyici
bir objedir. Kadınların bunu bu açıdan kavraması, hissetmesi, yaşaması, süreci kabullenmesi
gerekmektedir. En başta zaten bizim yaşadığımız sıkıntıların başında hastanın inkarı, öfkesi,
kabullenememe duygularıyla savaşması, neden ben sorusu ile boğuşmasıdır. Hastanın bu
süreçlerini birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Doktorla işbirliği içerisinde kemoterapi , radyoterapi
gibi süreçlerinde ailenin, yakın çevrenin, sosyal yaşamın, iş hayatının çok önemi var.”
“Kronikleşmiş Sağlık Ve Toplum Sorunları İçin Erken Tanı En Önemli Unsurdur”
“Toplumun içerisinde yer alırken başımıza gelmedende olsa bilgimizi, donanımımızı
arttırmak çok önemlidir. Kronikleşmiş sağlık ve toplum sorunları için erken tanı en önemli
unsurdur. Sağlığımız için gerekenleri yapalım, kendi kendine meme muayenesi , mamografi ve ultrason bunlar düzenli biçimde yapıldığı sürece korkulacak hiçbir şey yoktur” dedi.