Dünyada 1988’de ilk kez gündeme gelen kordon kanı ve kök hücre tedavisinin Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladığına ama yeterli seviyede olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Atila Tanyeli, “Hastalıklar çeşitlendikçe kordon kanı ile uygulanan kök hücre tedavisinin çözüm alternatifleri sunduğu artık tüm dünya tarafından kabul edilen bir gerçek. Kök hücre nakli yapılan hastalıkların sayısı her geçen yıl artmaktadır. Bu nedenle gelecekte kök hücre tedavilerine daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Bebekler doğduğunda kordon kanlarının toplanmasını bugün daha çok tavsiye etmekteyiz” dedi.
Uluslararası Kordon Kanı Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Atila Tanyeli, 2000’li yılların başında 40’a yakın hastalıkta kök hücre nakli yapılırken günümüzde 80’den fazla hastalığa kök hücre tedavisinin uygulandığını belirterek, “Kordon kanı kullanımı bu hastalıklarda artıyor. Bu yüzden ‘kordon kanı’ toplamanın önemi de giderek artıyor. Gelecekte serebral palsy ve kas hastalıkları ve doğum travmasına bağlı gelişen beyin hasarlarının tedavisinde kordon kanı ve hatta kordon dokusu kaynaklı mezenkimal kök hücre kullanımı daha da önem kazanacak” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada çok sayıda kordon kanı bankası kurulduğunu ve Türkiye’de de bu konuda önemli adımlar atıldığını hatırlatan Tanyeli, “Hamileler ve doktorlar başta olmak üzere ülkemizde tüm kesimlerin kordon kanı ve kök hücre konusunda daha fazla bilgilendirilmeleri gerekiyor” dedi.