Ankara'nın Başkent oluşunun 87. yılı kutlamaları çerçevesinde, kente katkı sunan kişi, kurum ve kuruluşlara ''Seğmen Büyük Ödülü'' verildiği Rixos Oteli'ndeki tören öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökçek, (A) Milli Futbol Takımı'nın üst üste aldığı yenilgileri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Azerbaycan-Türkiye maçını büyük bir ızdırap ve stres içinde izlediğini söyledi.
''FEDERASYON MİLLETİN PARASINI (ÇAR ÇUR) EDİYOR''
Bu işin bir sorumlusunun olduğunu ifade eden Gökçek, şunları kaydetti:
''Hiç sağda solda sorumlu arayama gerek yok. Bu işin tek sorumlusu federasyondur. Türkiye'de gelmiş geçmiş federasyonların en beceriksizi. Yani dikkat edin alt yapıdan futbolcu yetişmiyor. Kaç senedir burada oturuyorsun. Ne tedbir aldın? Yok. Şimdi oturup 30 yaşındaki topçuları çıkartırsanız sahaya, alacağınız netice de budur. Bunlar bir zamanların kahramanı. Ama her futbolcunun netice itibarıyla yaşlandıkça, istese de istemese de futbol kalitesi düşüyor. Hal böyle olunca aşağından bir şeyler getireceksiniz. Ne yaptı federasyon soruyorum. Federasyon şu anda milletin parasını, pulunu çar çur etmekle meşgul. sadece Amerika'ya geziye gidiyor. 325 bin dolar sadece taksi parası veriyor. Böyle bir federasyon. Federasyonun üst düzeydeki görevlilerine bakın. Almış oldukları maaş, ben belediye başkanıyım, benim 3 katım maaş alıyorlar. Böyle bir federasyon, milletin parasını çar çur ediyor. Bu federasyonun derhal ama derhal istifa edip, gitmesi lazım.''
''UFUKLARI SIFIR''
Gökçek, Milli Takımın dünya şampiyonalarına gitme şansını kaybettiğini dile getirerek, ''2016 Avrupa Şampiyonası'nı Türkiye'ye getiriyorduk. Hemen avucumuzun içerisine geldi, 6'ya 7 oyla kaybettik. O dönemde hiç unutmam. Federasyon başkanını 2 kez aradım. Dedim ki, 'Bakın Ankara'da bir tesis var. Bu tesisin dünyada eşi yok'. Gelen ekibin en önem verdiği konu, ülkelerdeki tesisler. 'Şu tesisi gösterin. Yüzde 100 biz bu şampiyonayı alırız'' dedim. Ama maalesef. Ufukları sıfır. Biz bu ufukla Avrupa Şampiyonası'na gidemeyiz. Bakın önümüzde bir fırsat var. Hemen istifa ederler, hemen kongre yapılır, yeni ruh gelirse belki biz bu Avrupa Şampiyonası'nı kurtarırız. Aksi halde, bu da gider'' diye konuştu.
''GAZETECİLER BİR KELİME YAZMIYORLAR''
Akıllı aktif bir federasyon olursa, başarının otomatikman geleceğini kaydeden Gökçek, basketbolda elde edilen başarının Türkiye Basketbol Federasyonu'nun başarısı olduğunu vurgulayarak, ''Şimdi mevcut olan federasyon bu işi beceremiyor. Gitsin arkadaş, Bir an önce gitsin, Türkiye bu yükten kurtulsun'' dedi.
Gökçek, gazetecileri de eleştirerek, ''Her gün Mahmut Özgener, şuna, buna yemek veriyor, gazetecilere. Gazeteciler bir kelime yazmıyorlar. Bir başka federasyon olsaydı yerden yere vururlardı. Şimdi kimsenin gıkı çıkmıyor. Böyle de gazetecilik olmaz. Eğer Türkiye'nin menfaatiyse objektif olarak kıstası ortaya koyacağız. Ona göre de bu federasyonun gitmesi için medyanın da bir gayret içerisine girmesi şart'' diye konuştu.
''FEDERASYON, TÜRKİYE'NİN SIRTINDA BİR KAMBUR''
Melik Gökçek, bir gazetecinin ''Milli takımda bazı futbolcuların takımı bırakma kararı aldıkları yönünde bilgiler var. Bu durum futbolcularla yönetim arasında bir anlaşmazlık olduğu şeklinde yorumlanıyor. Sizin görüşünüz nedir'' şeklindeki sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Aynı bilgiler bizim de kulağımıza geldi. Bir başarı otomatikman onu yönetenlerden gelir. Ben size soruyorum; alt yapı için ne yaptılar? 30 küsur trilyon lira bütçe devraldılar. Şu an da 26 trilyon lira açıkları var. O 30 trilyon lira gitti. Gelen paralar gitti. 26 trilyon içeridesiniz. Peki ne yaptınız? Karşılığında bir hiç var. Gitsin bu federasyon, Türkiye bu kamburdan kurtulsun. Federasyonun, başkan olduklarında personel sayısı 300 civarındaydı. Şu anda 500 personeli var. Aldıkları hep akraba, eş, dost. Eğer 1.5 aya kadar bunlar gitmezse geçmiş ola. Medya mensuplarına rica ediyorum. Kişisel arkadaşlıkları için lütfen federasyona sırt çıkmasınlar. Türk sporunu seviyorlarsa bu kamburu göndersinler.''