Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Mutlak tamamlanması gerektiğini söylediği sürece, başta ana muhalefet olmak üzere siyasi partilerin dahil edilmesi gerektiğini belirten Gül, yeni anayasadaki vatandaşlık tanımıyla ilgili Osmanlı örneği verdi:
"Osmanlı İmparatorluğu da, Selçuklu İmparatorluğu da tarihte Türk devletleri olarak bilinir. Ama ‘Bu Osmanlı'nın vatandaşlarının hepsi Türk'tür’ diye bir şey yok…"
Gül, alışılmışın aksine, kendisine Letonya yolunda eşlik eden köşe yazarları ve bazı gazetecilere uçakta değil, Riga'da kaldığı otelde konuştu.
“YENİDEN BAŞLAR”
Muhabirlerin alınmadığı sohbet toplantısının ayrıntıları bugün gazetelere taşındı.
Gül toplantıda, Türkiye'nin Kürt sorununu ilk kez bu kadar açıklıkla ele aldığını söyleyerek, "Dağdaki insanlar silahı bırakıp normal hayata geçmezse, bu işler 3-5 sene sonra yeniden başlar. Biz devlet olarak yıkılmayız, onlar açısından da çok acı olur" dedi.
“ANA MUHALEFET DAHİL EDİLMELİ”
Kürt sorunun çözümü konusunda iyi bir hava olduğunu, sürecin tamamlanması gerektiğini söyleyen Gül, hükümetin cesaretinin takdir edilmesi gerektiğini belirterek, "Başta ana muhalefet partisi olmak üzere diğer siyasi partilerin de sürece dahil olması gerekir " şeklinde konuştu.
“VATANDAŞLIK TANIMI ŞART DEĞİL”
Yeni anayasa çalışmalarına değinen Gül’den, Uzlaşma Komisyonu'na verilen ek sürenin uzatılabileceği sinyali geldi: Süre önemli değil, bir ay sonra olmuş, bir ay önce bu fırsatı kaçırmamak lazım.
Gül’ün bu noktada dikkat çeken açıklaması, yeni anayasadaki vatandaşlık tanımıyla ilgiliydi.
‘Anayasada sorun vatandaşlık tanımı üzerinde mi yoğunlaşıyor?’ sorusu üzerine Gül, “Ben bunun aşılabileceği kanaatindeyim. Elimde bir çalışma var. Bu çalışmada 49 gelişmiş demokratik ülkenin anayasalarına bakılmış. Bunların büyük bir kısmında vatandaşlık tarifi yok. Vatandaşlık anayasanın ‘olmazsa olmaz’ şartı değil. Bazılarında kanuna bırakmışlar, bazılarında farklı şekilde tarif edilmiş. Nihayetinde bir anayasa halkın çoğunluğu tarafından da kabul edileceği için, bütün bunları da hep dikkate almak gerekir.
Osmanlı İmparatorluğu da, Selçuklu İmparatorluğu da tarihte Türk devletleri olarak bilinir. Ama "Bu Osmanlı'nın vatandaşlarının hepsi Türk'tür" diye bir şey yok. Ama tarihte bunların hepsi Türklerin önderlik ettiği devletlerdir.
Biz bugün imparatorluk değiliz. Üniter bir devletiz. Ama biz imparatorluk refleksi ve özgüveniyle hareket edebiliriz buna inanıyorum. Böyle hareket edersek birçok sorunu aşarız, kendi kedimize dar elbiseler giydiriyoruz.
'Ben Türk değil Kürt'üm, bu toprağın insanıyım' diyen insanlara zorla ille de Türksün dedirtmişiz. Bunlar bizim yanlışlarımız. Bunu yaptığımız için güç verdik, enerji verdik. Bugün özgüven içinde bunları halletmeliyiz. Bugünkü anayasa bile, Türkiye'deki tüm kültürleri korumamızı emrediyor.