Kabulde konuşan Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Halkın Partisi’nin bir yıl önce kurulmasına rağmen Kıbrıs Türk halkının birçok konuda ciddi anlamda beklentisi haline dönüşerek, yükselen bir ivme kazandığına dikkat çekti.
Naimoğulları Halkın Partisi’nin kırsal kesimdeki birçok sorunu yakından takip ettiğini ve özellikle hayvancıların yaşadığı sıkıntıları bildiğinden emin olduğuna değinerek, Halkın Partisi olarak hayvancılık ve üretim konusunda günden güne tecrübe sahibi olduklarını söyledi.
Naimoğulları, Halkın Partisi’nin ciddi anlamda halkın beklentisi olan bir parti haline dönüştüğüne dikkat çekerek, Halkın Partisi’nden bundan sonraki süreçte hayvancının, ve köylünün sorunlarını dile getirmesi konusunda yardım talep etti.
Hayvancılık sektörünün bu ülkenin olmazsa olmazı olduğuna dikkat çeken Naimoğulları; ülkeye getirilen ithal ürünler, yerli ürünlerin ülkemizde pazarlanması, hayvancılık ile tarımın planlaması ve yerli ürünlerin turizm ile bunun yanında sektörde kullanılmasındaki konusunda Halkın Partisi’nin nasıl bir politika izleyeceğinin kendileri için öenmli olduğuna değindi.
NAİMOĞULLARI: “KURAKLIK KAPIDA”
Naimoğulları, kuraklıkla karşı karşıya kalınan bir dönemde olunduğunu hatırlatarak, hayvancılığın desteklenmesi konusunda önemli adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Naimoğulları, tek dertlerinin ucuz üretim yapılması ve herkesin de bu ürünü tüketebilmesini sağlamak olduğunu dile getirdi. Hükümeti de eleştiren Naimoğulları, hükümetin üreticinin belini büktüğünü, üreticinin zamlar yüzünden girdi maliyetlerini sürekli artmasından dolayı ciddi sıkıntılar çektiğini söyledi.
Halkın Partisi’nin açıklamalarını yakından izlediklerini belirten Naimoğulları, özellikle Fiyat İstikrar Fonu’nu kullanarak bunların nasıl üstünden gelinebilir konusundaki açıklamalarının yerinde bir açıklama olduğunu ve bunu desteklediklerini söyledi.
Naimoğulları, hayvancınım durumunu anlatan karikatürü Özersay’a takdim etti.
ÖZERSAY: “GERÇEK ÜRETİCİ AYRILMALI”
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ziyarette yaptığı konuşmada kendisine takdim edilen karikatürün üretici sektörünün içinde bulunduğu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu, sanatın çok küçük bir dokunuş hamlesi ile kocaman bir yarayı net bir şekilde göstermeye yettiğini dile getirdi.
Özersay, Halkın Partisi’nin köylerde üreticilerle birebir teması olan bir siyasal parti olduğuna vurgu yaparak, sadece seçim dönemlerinde değil her dönemde yapılan ziyaretlerle hayvancının sorunlarının farkında olduğuna dikkat çekti.
Özersay ziyaret amaçlarının hayvancının sorunlarını daha detaylı bir şekilde görüşmek, sorunları dinlemek ve Halkın Partisi’nin bunlara ilişkin çözümlerini paylaşmak olduğunu dile getirdi.
Özersay tarım ve hayvancılık sektörünün iyi bir planlamaya ihtiyacı olduğunu, özellikle küçükbaş ve büyükbaş hayvan üreticileri arasında dengesizlik oluşmaya başladığını gözlemlediklerini ifade etti.
İyi bir planlama yapılmadığı için bu dengesizliğin ön plana çıktığına değinen Özersay, bu dengesizlikten dolayı hayvancının ciddi anlamda sıkıntı yaşadığına dikkat çekti.
Teşviklerin planlanması açısından ortada yanlış giden bir şeyler olduğuna da değinen Özersay, verimliliği esas alan bir teşvik politikasına ihtiyacımız olduğunu ve bunu herkesin görmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özersay, “gerçek üretici ve gerçek hayvancı kimdir?” sorusunun artık birbirinden ayrıştırılması gerektiğine vurgu yaparak, gerçek üretici ve hayvancının gerçek anlamda desteklenmesi için bu ayrımın yapılmasının şart olduğunu söyledi.
Özersay konuşmasına şöyle devam etti;
‘’Gerçek hayvancı kimdir kim değildir bunun birbirinden ayrılması gerektiği kanaatindeyiz. Her alanda olduğu gibi bu açıdan da üretenin ürettiğinin karşılığını alması önemlidir. Bu sağlamayı başaramayacak olan kimse hükümette kalma konusunda ısrarcı olmamalıdır. Ülkemizde ekonomik bir dalgalanma yaşandı. Biz Halkın Partisi olarak döviz ve diğer konularda yapılan yanlışları ve atılmayan adımları eleştirdik ve Fiyat İstikrar Fonu ile bağlantılı bir öneri de ortaya koyduk. Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın bir açıklamasını hatırlatmak isterim. o dönemde demiştir ki; ‘’Dalgalanma dursun da, bakalım ne yapacağız!’’ . O dalgalanma hiçbir zaman durmayacak. Döviz artışı ile birlikte yaptıkları zamlarla birlikte dalgalanma daha da büyüyerek üzerimize gelmektedir. Bu ülkenin dar gelirli vatandaşlarının üzerine gelmektedir. Bu ülkede gerçekten üretim yaparak ayakta kalmaya çalışan insanların üzerine bu dalgalar gelmeye devam ediyor ve hükümet halen daha bakıyor ve izliyor. Ekonomi konusunda hiçbir adım, hiçbir tedbir alınmış değildir ve bunun yansımalarını önümüzdeki birkaç ay içerisinde hepimiz ama özellikle üreten insanlar görecek diye düşünüyoruz"