Hasipoğlu bugün yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi/Birleşik Güçler (CTP/BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun “görüşmelerin Türk tarafının tutumu yüzünden çökmekte olduğuna ilişkin iddialarını” da yanıtladı.
Hasipoğlu, “Ulusal Birlik Partisi olarak Kıbrıs konusundaki gelişmeleri, halkımız adına çok yakından izlemeye devam ediyoruz” ifadesini kullanarak, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın “oldukça bonkör tutumuna rağmen CTP/BG’nin iktidarda olduğu günlerde Rumlarla bir antlaşmaya varılamadığına” dikkat çekti.
Ertuğrul Hasipoğlu, Talat’ın “Rumlar elinden gelse bizim hava almamızı bile engelleyecekler” açıklamasını hatırlatarak, “Hal böyleyken sayın Yorgancıoğlu’nun sırf siyasi çıkar uğruna Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu suçlamaya kalkışması halkımızın çıkarları ile bağdaşmamaktadır.
Ulusal Birlik Partisi olarak Sayın Eroğlu’nun izlemekte olduğu yolu çok doğru buluyor ve destekliyoruz” dedi.
Hasipoğlu, görüşme sürecinde hatalı adımlar atanın Cumhurbaşkanı Eroğlu değil, CTP/BG ve ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talak olduğu görüşünü kaydetti.
“Çapraz oy kabul edilemez. Çapraz oy iki halk, iki egemenlik, iki ayrı seçim olgusuna terstir. Avrupa Birliği’nde de dönüşümlü olarak örgüte başkanlık yapılmaktadır, ama çapraz oy diye bir şey söz konusu değildir” diyen UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, “Ulusal Birlik Partisi ve onun adayı Sayın Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimine çapraz oya karşı olduğunu açıkça ortaya koyarak girmişler ve halkın görüşlerine verdiği onayla seçimi kazanmışlardı” ifadesini kullandı.
Ertuğrul Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yapıcı öneriler ortaya koymasına karşın Rum tarafının hiç bir şey vermeden her şeyi almaya çalıştığını; “CTP/BG’nin ise geçmişten hiç ders çıkarmadan kendisini aldatan, yolda bırakan, deşifre eden yoldaşı Hristofyas’a arka çıkmaya çalıştığını” savundu.
Hasipoğlu, “Yorgancıoğlu’nu “geçmişteki söylemlerini ısıtıp yeniden piyasaya sürerek kaybettiği halk desteğini yanına alabileceği rüyasını görmekle” itham ederek, “Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı unutmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkının dünyada kendi egemenliği, devleti, toprağı, ekonomisi ile yer almasından başka güvenli gelecek yoktur” ifadesini kullandı.
Rum tarafının şu anda ortaya koyduğu çözüm yolunun Hristofyas’ın basına sızdırdığı önerilerle belli olduğuna işaret eden Hasipoğlu, Kıbrıs Türk halkının bu önerilere kapılması veya kaptırılarak bir anlaşmaya götürülürse bunun anlamının Kıbrıs Türk halkının dünyaya değil Rum’a bağlanması anlamına geleceğini kaydetti.
UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, Rum Yönetim Başkanı Hristofyas’ın niyetinin Kıbrıs sorununu çözmek olmadığını, hedefinin konjonktürü kullanarak başkanlık seçimini kazanmak olduğunu da belirtti.
Hristofyas’ın bu bağlamda, AB’yi emellerine alet ederek, Türkiye ve KKTC’yi, Rumları yeniden tüm Ada’ya egemen olma noktasına taşıyabilecek bir tavize sürüklemek istediğini vurgulayan Hasipoğlu şöyle dedi:
“Ama hiç kimse merak etmesin, hiç kimse boşuna uğraşmasın. Kıbrıs Türk halkı gerçekleri görmüştür ve devletine, haklarına, yaşadığı coğrafyaya sahip çıkmakta kararlıdır. Ne Downer’ın kesinlikle onaylamadığımız tutumu ne CTP’nin yanlış hezeyanları Kıbrıs Türk halkını etkilemeyecektir.”