İktidarda olan koalisyon ortakları Muhafazakar Parti ve Liberal Demokrat Parti referandum konusunda farklı düşünüyor. İngiltere Başbakanı David Cameron’un Muhafazakar Partisi mevcut sistemin kalması yönünde “hayır” kampanyası yürütürken, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg’in liderliğini yaptığı Liberal Demokratlar ise yeni seçim sistemi AV için seçmenden “evet” oyu talep ediyor.
Anamuhalefet İşçi Partisi Başkanı Ed Miliband ise parti içinde farklı düşünenler olsa da ‘evet’ kampanyasına destek vereceklerini söyledi. Daha çoğulcu ve katılımcı bir demokrasi için “Evet” diyeceklerini belirten Miliband, “Azınlık partilerinin de mecliste temsil edilmelerini istiyoruz. Mevcut statükonun değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Bundan dolayı refrandumda ‘AV için evet’ diyeceğiz” şeklinde açıklamada bulundu.
‘Evet kampanyası’ yürütenler, mevcut sistemde azınlık partilerin mecliste temsil edilemediğini, milletvekillerinin üçte ikisinin yüzde 50’den az oy alarak meclise girdiğini ve birçok oyun boşa gittiğini savunuyor.
‘Hayırcılar’ ise yeni oylama sisteminin maliyetli, kompleks ve suistimallere açık olduğunu öne sürerek, bu sistemin perde arkası pazarlıklara açık olduğuna dikkat çekiyor. AV sistemine geçilmesi durumunda bunun maliyetinin 250 milyon sterlini bulabileceğini ileri süren ‘Hayırcılar’, bu paranın hastane, okul gibi daha önemli yerlerde harcanabileceğine vurgu yapıyor.
AV, ETNİK GRUPLAR İÇİN DAHA AVANTAJLI
Mevcut oylama sistemini “Ortaçağ'dan kalma” diyerek eleştiren Liberal Demokrat Parti Başkan Yardımcısı Tim Farron ise yeni sistemde adayların “parti koruması” altında olamayacağına ve oy alabilmek için çok çalışması gerektiğini düşünüyor.
Öte yandan, ülkedeki etnik gruplar için AV’nin daha avantajlı olduğu belirtiliyor. Liberal Demokrat Parti Türkiye Dostları Başkanı Dr. Turhan Özen Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, “Sadece iki parti yarışıyorsa mevcut sistem gayet kullanışlı. Çok partili sistemde ise tam tersine bu yöntem hiç adil değil.” şeklinde konuştu. Şimdiki durumda çok az oy alan bir partinin bile büyük oranda temsil edilme şansının olduğunu kaydeden Özen, “ AV’de ise birinci tercihi kazanamayan seçmenin diğer tercihlerinin devreye giriyor. Mesela birinci seçeneğini Muhafazakar Parti, ikincisinde ise Yeşil Parti’yi seçebiliyor. Birinci tercihi kazanamazsa oy Yeşil Parti’ye gidiyor.” dedi. Mevcut sistemin sadece iki egemen partinin işine yaradığını da sözlerine ekleyen Özer, “Şu anda meclisin yarısı garanti sandalyelerden oluşuyor. 40 yıldır meclisin yarısı değişmemiş, aynı sandalyelere hep aynı partiler temsilci yollamış.” diye konuştu.
İşçi Partisi Türkiye Dostları Başkanı Nilgün Canver ise Parti Başkanı Miliband’dan farklı düşünüyor. Canver’e göre, bu şekilde hızlı karar verilmiş ve karmaşık yapıya sahip oylama sistemine geçmektense mevcut sistem geliştirilmeli. Canver, “Şu anki seçim sistemi her ne kadar geliştirilmesi gerekiyorsa da en azından kötüye kullanıma açık değil. AV’de ise seçmenin en azından ikinci ya da üçüncü oyunu size vermesini istediğiniz için suistimale ve kötü kullanıma açık” şeklinde değerlendirmede bulunuyor.
YENİ SEÇİM SİSTEMİYLE NE DEĞİŞİYOR?
Referandumda ‘evet’ oyu fazla çıkarsa İngiltere’de bundan böyle “Alternative Vote” sistemi kullanılacak. Buna göre, seçmen en çok istediği adayı başa yazarak bir sıralama yapıyor. Bu sıralama
sonucunda adaylardan biri yüzde 50’nin üzerinde oy alırsa seçilmiş oluyor. Yüzde 50’nin üzerinde oy alınamaması halinde ise en az oy alan kişi liste dışında kalıyor. Liste dışı kalan aday için “ilk tercihte” bulunan seçmenin oyları ise ikinci veya üçüncü tercihleri için tekrar sayılıyor.
Geçen yıl yapılan genel seçimlerde, hiçbir parti tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde edememiş ve bunun üzerine Muhafazakar Parti ile Liberal Demokratlar koalisyon hükümeti kurmuştu. Koalisyon pazarlıkları aşamasında Nick Clegg, “seçim sisteminin referanduma götürülmesi” sözünü Cameron’dan aldıktan sonra koalisyon ortağı olmaya ‘evet’ demişti.