Rus bilim adamı, bu konuda başarı sağlanması halinde bazı hastalıkların çok önceden tespit edilebileceğini ileri sürdü.
Korotkov 1990'lı yılların ortalarında enerjiyi fotoğraflayabilmek için bioelektrofotoğraf makinesinin tasarımına katkı sağlayan bilim adımı olarak öne çıktı. Makine sayesinde fiziksel ve ruhsal sağlık ile ilgili bilgilerin tespit edilebildiği belirtiliyor. Korotkov geliştirdiği teknik sayesinde bir çok hastalığın erken teşhis edilebileceğini ve tedavide önemli başarı sağlayabileceklerini iddia ederken, bir kısım meslektaşları bu fikre katılmıyor.
Korotkov, "Biz insan fikrinin maddi dünyanın bir parçası olduğunu ve bu fikirlerle bu maddi dünyaya etki edebileceğimiz düşüncesi üzerinde çalışıyoruz" diyor. Görünmeyen enerji dünyasını daha iyi anlayabilmek için Korotkov, bioelektrofotoğraf makinesi ile incelemeler ve araştırmalar gerçekleştiriyor. İnsanın sürekli enerji yaydığı varsayılıyor. Bioelektrofotoğraf makinesi bu enerji alanlarını fotoğraflamaya çalışarak, insanın etrafında ışık halinde görülmesini sağlıyor. Bilim adamları buna 'aura' adını da veriyor.
İlk olarak bu teknik Rus mühendis Semyon Kirlian tarafından 1930 yıllarında keşfedildi. Kirlian yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla canlı nesnelerden yayılan birtakım biyolojik ışınımları fotoğraf şeklinde saptanacağını tespit etti.
Korotov'un aygıtı ise her bir parmağı ayrı ayrı fotoğraflayarak bilgisayara aktarıyor. Her parmak vücudun farklı kısımlarına bağlı.
Bazıları bu sistem sayesinde kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi hastalıkların öncesinden tespit edilebileceğini kaydederken, tıp dünyasının bir kısmı bu iddialara şüphe ile yaklaşıyor.
Rusya eski Sağlık Bakanı Aleksandr Tsaregorodtsev bu konuda şu açıklamalarda bulunuyor: "Bugünkü tıp açısından baktığımızda bu tür yaklaşımın tıbbi kanıt olarak kullanılabileceğini sanmıyorum. Ve daha da ileri giderek şunu söyleyebilirim: bu metod faydadan çok zarar getirebilir. Çünkü insanları hastalığın gerçek nedeninden ve tedavisinden uzaklaştırır."
Enerji alanı üzerine yapılan araştırmaların daha da ilerici sonuçlar verebileceğini savunanlar ise niyetimiz ve duygularımız sayesinde çevremize direkt etki edebileceğimizi belirtiyor. Korotkov, "Elde ettiğimiz sonuçlar sayesinde bizim için çok önemli mesajları görebiliyoruz. Olumlu duygularım ve olumsuz duyguların üzerimizde aynı derecede güçlü etkisinin var olduğunu görüyoruz. Birincisinde enerci yukarı giderken, ikincisinde enerji aşağıya doğru hareket ediyor. Bu şu anlama geliyor: kendi bünyemizde sevgiyi oluşturuyorsa böylelikle olumlu enerji oluşturmuş oluyoruz ve çevremizi değiştiriyoruz" şeklinde açıklamalarda bulunuyor.