Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, MİT'in 85. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında medya kuruluşlarının yöneticileriyle Müsteşarlık'ta bir araya geldi.
Medya temsilcileri ile yapılan toplantının ilk gündemi "Uludere" olayı oldu. Fidan, 35 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili suçlamalara yanıt verdi.
Ancak toplantının ağırlıklı konusu MİT'in yeniden yapılandırılması ve teşkilatın çalışmaları oldu.
ULUDERE OLAYI
Uludere olayıyla ilgili yapacakları yazılı açıklamanın dikkate alınmasını istedi. Hala bir kasıt varmış gibi davranılmasının haksızlık olduğunu söyledi.
ORTAK İSTİHBARAT ÇALIŞMASI
Daha etkili çalışabilmesi çeşitli organizasyon çalışmaları yapıldığını belirterek Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulduğunu açıkladı.
Daha derinlemesine tek elden koordinasyona yönelik bir kurul, Emniyet, Genelkurmay ve bakanlıkların içinde olduğu bir kurul bu. Bu kurulun içinde MİT Müşteşarının olacağı hatta MASAK, vb gibi teşkilatların da görev alacağı belirtildi.
Bu kurulda istihbaratın birleşeceği ve ilgili birimlere dağıtılacağı vurgulandı.
Emniyet ve Genelkurmay ile her ay toplandıklarını dile getiren Fidan her hafta daha alt birimler toplandığını da belirtti.
Fidan, ortak bir yazılımla tüm istihbarat birimlerinin koordinasyon altına alındığını ve bunun telefon trafiği ile de desteklendiğini kaydetti.
ARABULUCUK FAALİYETLERİ
Hakan Fidan son dönemlerde dünyada yeni bir trend oluştuğunu söyledi ve Bunu şu sözlerle açtı: 'İstihbarat teşkilatları üzerinden bir arabuluculuk faaliyetleri yürütülüyor.'
DIŞ İSTİHBARAT
Dış istihbarat için yeni bir daire oluşturulduğunu vurgulayan Fidan, istihbarat karşı koyma faaliyetleriyle ilgili turist örneğini verdi.
Kendisine MİT Müsteşarı olduktan sonra hayatının nasıl değiştiğini sordum. 'Çok izole bir hayat yaşıyoruz’ dedi. Günde 16-17 saate çalıştığını söyledi. Evde işe, işten eve. Bu alanı kastetti, 'mevcutlu’ dedi. 'MİT’e eleman alırken bu izole yaşama, 20 saate varan çalışma sürelerine hazır mısınız?’ diye soruyorum.' Eğer rahat bir hayat istiyorsanız bu işi yapmayın’ dediğini aktardı. 24 saat telefonunun açık olduğunu söyledi.
Müzik dinleyip, kitap okuduğunu ancak tiyatro ve sinemaya gidemediğini söyledi. 'Kendi vicdanıyla sürekli hesaplaşma halinde iş yapıyoruz. Acaba bir istihbarat atlıyor muyuz, acaba önemli bir konuyu atlıyor muyuz... Bu sorumluluk da insanı geriyor' diye konuştu."