Sendika Başkanı Tahir Gökçebel, yarın saat 08.00’de başlatacakları grevle ilgili duyurusunda “Sendikamız 23 Kasım 2011, Çarşamba günü (yarın) saat 08.00’de Haspolat Meslek Lisesinde grev yapacaktır. Talimatla yönetilen ve İlahiyat alanı açarak dayatma yapan UBP Hükümeti ve onun Eğitim Bakanı doğacak hadiselerin sorumlusu olacaktır” ifadelerine yer verdi.
KTOEÖS, HASPOLAT MESLEK LİSESİ’NDE ATILACAK HER ADIMA KARŞILIK VERECEK
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, Haspolat Meslek Lisesi’nde atılacak her adıma karşılık vereceklerini belirterek, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, eğitimde çözmesi gereken onlarca sorun varken, “koltuk derdi yüzünden”, eğitimde daha da kaos yaratan, yapması gerekeni yapmayan ama talimatları aynen uygulamayı marifet sayan politikasıyla gaf yapmaya devam ettiğini ileri sürdü.
Gökçebel, yaz döneminde bakanlıkla anlaştıkları, defalarca görüşüp teyit ettirdikleri eksiklikler için doğru münhal kadrolarının bir türlü açılmadığını, okulların eksikliklerinin giderilmediğini, nakil ve görevlendirmeler hakkında yapılan görüşmeler, yazılı uyarılar ve eylemsel tavırlarına rağmen partizanca ve adaletsizce nakil ve görevlendirmeler yapıldığını savundu.
Gökçebel, eğitim bütçelerinin gelişme yerine, geriletildiğini, geçirilen yasalarla öğretmenin köle durumuna getirilmek istendiğini, yeni öğretmenlerin durumunu düzeltecek, onları da en azından öğretmenler yasasına dahil edecek hiçbir niyet gösterilmezken “öğretmen çalışmaz, boşta oturur, saatleri azdır, görevlendirme kabul etmez” şeklinde topluma yanlış bilgi verilerek öğretmenler üzerinde baskı oluşturulmaya, sendikasını toplum gözünden düşürmeye uğraşıldığını öne sürdü.
Eğitim Bakanı Dürüst’ün, öğretmenlerin yasal ödeneğinin ödenmesi için kılını kıpırdatmadığını savunan Gökçebel, şunları öne sürdü:
“Okul alt yapıları dökülmekte, malzeme eksiklikleri giderilmemekte, bir kuruşa muhtaç bırakılmakta ama şov uğruna kulüplere, açılışlara, yemeklere müthiş paralar aktarılmaktadır. TC Eğitim Bakanlığı’nın ziyaret masrafları dahi eğitim bütçesinden karşılanmaktadır.
Yasa ve tüzüklere uymayan bir anlayışla aldığı talimatları uygulatmak için müdür ve öğretmenlerimize mobing uygulamaktadır. Yapılan pislikler örtülmek için türlü bahanelerle öğretmene saldırmak marifet sayılmaktadır. Kıbrıs Türk toplumunu asimilasyon politikaları kurbanı yapmak isteyenler iyi bilmeli ki bu toplum kendi çağdaş yapısı içinde dinini de, dilini de, kültürünü de canı pahasına olsa da korumayı başarmıştır.
Bugün oluşturulan Kıbrıs Türk toplumunun uzlaşısı sayılan Anayasasında, hiçbir zümreye ayrıcalık tanımayan 18 yaşına kadar eşit, bilimsel, çağdaş, laik bir eğitimin her KKTC yurttaşına verileceği yazılıdır. Milli eğitim yasasında eğitimin amacının Atatürk ilkelerine bağlı, bilimsel, çağdaş, laik olduğu madde, madde belirtilmiştir. Yasalarımıza da aykırı olarak 18 yaşın altında olan çocuklarımıza talep de olsa her eğitim verilebilir mi? Talep öne sürülecekse zorunlu Sünni mezhebi propagandası yapan din dersinin kaldırılması talebi olan çocuk ve ailelerin talepleri de yerine getirilecek mi?”
“Her konuda yetişmiş binlerce işsizi olan bir ülkede, neden TC’den görevli 150’den fazla, çift maaşlı öğretmen çalıştığının” açıklanması gerektiğini savunan Gökçebel, ülkede İlahiyat Fakülteleri açılmışken, liseden sonra 18 yaşını bitirmiş çocuklar isteyen imam eğitimi alabilecek ve bu konuda eksiklik varsa giderilebilecek iken, neden 18 yaşın altında reşit olmayan çocuklara, “Bilim dışı, 1000 sene önceki fıkıh, kelam, tefsir, seyir gibi dersler” okutulmak istendiğini sordu. Gökçebel şöyle dedi:
“9. sınıflarda alan açılması tüzüklerimize aykırı iken neden Haspolat Meslek Lisesinde ilahiyat alanı 9. sınıflara açılmıştır? Sayın Bakan dürüstçe açıklamalıdır. Neden sınavı geçtiği halde Kıbrıslı din dersi öğretmeninin istihdam edilmediğini açıklasın.
Bu dayatmayı kabul etmeyeceğiz . Nüfus, ekonomi,eğitim, turizm, ticaret, barış, kültür ve her alanda Kıbrıslı Türkler büyük bir kuşatma altına alınmıştır.”
Bunlara karşı koyacaklarını belirten Gökçebel, Haspolat Meslek Lisesi’nde atılacak adıma karşılık vereceklerini, bunun masumane bir saldırı olmadığını, tüm öğretmen ve toplumun onurlu direnişine devam edeceğini kaydetti.