Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Medstar Kanser Merkezi işbirliğiyle düzenlenen Kanser Okulu eğitim projesi kapsamında beşinci ders verildi.
Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu'nda düzenlenen eğitimin beşinci dersinin konusu ‘ Kanser tanısında yeni ufuklar’ oldu. Beşinci derse de büyük ilgi gösterildi. Salon tıklım tıklım dolarken, erkek katılımcıların da olması dikkat çekti.
Kanser Okulu'nun 5. dersine, Medstar Kanser Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Medstar Kanser Merkezi Hematoloji ve Hücresel Tedaviler Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Karadoğan, Nükleer Tıp ve Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Akın Yıldız, Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Saim Yılmaz birer sunum yaptı.
Konuşmalar öncesi Kanser Okulu’nun beşinci kapsamında katılımcılara Medstar Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erol Işık’ın şefliğinde ve kanser hastalarından oluşan koro tarafından Türk sanat müziği konseri verildi. Konser katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.
Derste sunum yapan Medstar Antalya Hastanesi Hematoloji ve Hücresel Tedaviler Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Karadoğan, hastanın belirti ve bulgularından kanser tanısına gidişte izlenen yol ve doğru tanıya ulaşmada modern tanı yöntemlerini hakkında bilgiler verdi.
Vücuttaki çeşitli doku ve hücrelerden kaynaklanan kanserin yüzlerce tipi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadoğan, “ Bu kanser türlerinin her birinin klinik belirti ve bulguları; klinik seyirleri, tedavi seçenekleri ve tedaviye yanıt oranları birbirinden farklıdır. Başarılı bir kanser tedavisi birçok faktöre bağlı ve bunlardan en önemlisi doğru tanının konulmasıdır. Hastanın sağlık sorununun öncelikle kansere ya da kanser dışı başka hastalıklara bağlı olup olmadığı belirlenmesi gerekir. Hastanın sağlık sorunu kansere bağlı ise bunun ne tip bir kanser olduğu belirlenmeli. Örneğin; kan kanseri ya da akciğer kanseri tanısı koymak yeterli değildir. Çünkü her bir kanserin onlarca alt tipi vardır. Bu nedenle tedaviye karar verilmeden önce alt tipin doğru saptanması çok önemlidir. Tanı ile birlikte hastalığın yaygınlığı da doğru tanınmalıdır. Çünkü vücuda yayılmış bir kanser vakasında tedavi yöntemleri yaygınlığa bağlı olarak farklılıklar göstermektedir” diye konuştu.
TEDAVİDE BAŞARININ ANAHTARI ERKEN TANI
Kanser tanısındaki en önemli noktanın, kanserin başlangıç aşamasında belirlenmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. İhsan Karadoğan, “Birçok kanser türünde erken tanı sayesinde, başarılı tedavi yöntemleri ile hastalıktan tümüyle kurtulmak mümkün olabilmektedir. Ancak tanı konulmasında geç kalındığında yani ilerlemiş hastalık döneminde tedavi seçenekleri kısıtlıdır ve istenilen başarı her zaman sağlanamamaktadır” ifadelerini kullandı.
TEKNOLOJİK YENİLİKLER VE BİLGİ BİRİKİMİ DOĞRU TANIDA ETKİLİ
Günümüzde gelişen bilgi birikimi ve teknolojik yeniliklere bağlı olarak kanser tanısında çok önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karadoğan, kanser tanısındaki önemli aşamalar hakkında şu bilgileri verdi: “Kanserin tanısında ilk adım doktorun, hastanın şikayetlerini dinleyerek hastada var olan belirti ve bulguları değerlendirmesi, gerekli fizik muayeneyi yapmasıdır. Hastada kanser olasılığının düşünülmesi durumunda ikinci aşama çeşitli laboratuvar yöntemlerinin kullanılarak kesin tanıya ulaşılmasıdır. Bu amaçla çeşitli kan, idrar ve vücut sıvılarından alınan örneklerde kimyasal analizler yapılmakta, görüntüleme yöntemleri ile kanserli bölgeler belirlenmekte ve kanser olduğu düşünülen bölgeden yapılan biyopsi ile patolojik tanıya gidilerek kesin tanı konulmaktadır” dedi.
KANSER OKULU TÜM ÜLKE GENELİNE YAYILMALI
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ise kanserde erken tanının önemi ve erken tanı için yapılması gerekenler ile kanser tarama yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Derslere büyük bir katılım olduğunu ifade eden Prof. Mustafa Özdoğan, “ Kanser korkusunu yenmek için bu tür organizasyonlara önem vermek gerekiyor. Kanser önlenebilir bir hastalıktır. Ve erken tanıda ciddi bir yol alabilmek için halka bütünleşmek gerekiyor. Bu çok örnek bir projedir. Doğru bilginin kaynağı olsun. Doğru bilgiye ulaşmada sıkıntı var. Maskatsalı bilgiler toplumda korku yaratır. İstiyoruz ki ülkemizde bu tür projeler çığ gibi artsın” şeklinde konuştu.
Prof.Dr. Özdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Bazı kanser türlerinde şikayet olmadan da yapılacak tarama testleriyle erkenden saptama yapabiliriz. Meme kanseri bunlardan birisidir. Kadınların kendi kendine muayene etmesi hem de mamografi olması gerekir. Kolon kanseri çok önemlidir. Yakın takiplerle hastalara uzun yaşam sunabiliyoruz. Prostat, rahim ağzı ve akciğer kanserinde önemli yol alındı. Şikayet olmadan da belirli yaş üstündeki kişiler taramadan geçebilir".
Medstar Antalya Hastanesi Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Saim Yılmaz da kanser tanısında yeni teknolojik gelişmeler ışığında sık kullanılan X-ray, tomografi, magnetik rezonans gibi çeşitli görüntüleme yöntemleri hakkında, Nükleer Tıp Bölüm Direktörü Prof. Dr. Akın Yıldız ise kanser tanısında son yılların parlayan yıldızı PET/CT ve özel nükleer görüntüleme yöntemleri hakkında katılımcılara bilgiler aktardı.
Dersin ardından koroda görev alan kanser hastalarına çiçekleri takdim edildi.