Kıbrıs Türk İmalatçılar Birliği Açıklaması şöyle:
"Toplumlarda, sivil toplum örgütleri bu örgütlere bağlı meslek insanlarının hak-çıkar ve menfaattarını en üst düzeyde tutmak için çalışırlar.
Ancak bu sivil toplum örgütlerini kendi üyelerinin hak ve menfaattarını savunurken toplumun diğer bireylerinin ve/veya kurumlarının hak ve menfaatlarına zarar veremezler.
Son yıllarda ne yazık ki ülkemizde yukarda belirtilen konularda toplumun hassasiyetlerini ve özgürlüklerini umursamayarak ve hatta topluma zarar vererek, kendi menfaatleri uğruna yapılan hak arama, eylem yapma ve hak ararken yıkma, dökme, kamuya ait binalara girme, işgal etme, zarar verme gibi davranışlar tasvip edilemez.
Öte yandan büyük bir anomali teşkil eden ve yapısal bozukluğunu gelmiş geçmiş hükümetlerden alan bir süt sektörü içinde ciddi revizyonlara ihtiyaç duyulduğu da aşikârdır.
Ülkemizde yıllık 156,000,000 litreye aşan süt üretiminin yerel piyasada tüketimi yaklaşık 70,000,000 lt’dir. Kalanı ihracat kapılarında pazarlanmaya çalışılmaktadır.
Sektör planlamadan uzak rastgele idare edilmekte, kimin yarın ne yapacağı bilinmemektedir.
Tüm bunlara karşılık 4-5 Haziran 2016 tarihinde Tarım Bakanlığı himayelerinde K.K.T.C’de süt üretimi, süt ve süt ürünleri ticareti çalıştayı yapılmış ve sektöre yol haritası çizilmeye ve dizayn edilmeye çalışılmıştır.
Buradan çıkan sonuç bildirgesi belli bir kesimin her türlü direncine rağmen uygulanmaya başlanmıştır.
Alınması gereken tedbirler belli kesimin baskıları sonucunda yavaş alınmaktadır. Bu da yapılması gereken reformlarının önünde ciddi engeller teşkil etmekte, ekonomik protokolden uzaklaşılmaktadır.
Hükümet edenlerin; Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, K.K. Türk Cumhuriyeti yetkilileri, en geniş anlamda sektör temsilcileri-paydaşları- ve bilim adamlarının bizzat katılımıyla ve ortak mutabakatla varılan sonuç metnine sahip çıkmaları gerekir.
Politik kaygılardan vazgeçmeleri ve rasyonel davranmalarını hala daha beklemekteyiz ve takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Süt sektöründe serbest piyasa koşullarının işletilmesini İmalatçılar Birliği olarak özelikle talep ediyoruz.
Üretimin rastgele, başıboş ve kendiliğinden gelişen değil planlanmış üretimin ve üreticinin tanımı yapılmış bir konumda olması gerekmektedir.
Arz-talep dengesinin taraflarca kurulması, ihtiyaca göre öngörülü üretim yapılması gerekmektedir.
Hayvancılık sektörü; çiftlikleri 2-3 çalışana teslim edilmeyecek ve/ veya ikincil iş olarak görülmeyecek kadar önemli bir sektördür.
Gerçek hayvancı emeği, sermayesi ve geleceği ve tek işi hayvancılıkla uğraşan kesimlerdir. Bunların hakları başka üreticilere teslim edilmemelidir. Desteklerden yararlanmak için, işletmelerini bölerek haksız kazanç elde edenler için tedbirler alınmalı.
Kaliteli ve verimli üretim geliştirilmeli, nimet-külfet dengesi oluşturulmalıdır. Kaliteli üretim ödüllendirilmelidir.
Tarımsal sanayici (imalatçı) üreticinin kaliteli üretimini en iyi şekilde değerlendirmektedir ve değerlendirecektir.
Üreticinin sadece süt üretimi yoktur.
Üreticinin hem et ve hem de süt üretimi vardır.
Devlet üreticiyi değişik kalemler altında desteklemeye devam etmelidir. Doğru yol ve yöntem dünyada uygulanmaktadır. Ülkemize de uyarlanarak yürütülmelidir.
Serbest piyasa koşullarına göre çalışma hayatı düzenlenmelidir.
Tarımsal sanayiciler(SÜİB-İmalatçılar Birliği) olarak üretilen çiğ sütü birlik çatısı altında toplamaya, almaya, taşımaya ve ödemeye hazır olduğumuzu kamuoyunun dikkatlerine ve bilgisine getirmek istiyoruz.
Süt sektörünü regüle etmeye ve SÜTEK’i paydaşımızla birlikte eşit oranda yönetmek için elimizi taşın altına koymaya hazırız.
K.T.İmalatçılar Birliği olarak üretilen sütü satın almayı, kalite kontrolünü yapmayı, taşımayı, dağıtmayı ve alınan sütün geri ödemesini yapmayı teklif ve taahhüt ediyoruz.
Bu konuda yöneticilerimize açık çağrıda bulunuyoruz.
Kamuoyuna Saygılarımızla.
K.T Süt Ürünleri İmalatçılar Birliği (SÜİB)
Başkan, YK üyeleri ve Tüm Üyeler"