ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Arap müttefiklerin İran konusundaki endişelerini yatıştırmaya yönelik mesajlar verdi. Kerry, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Körfez İşbirliği Konseyi üyesi altı ülkeden mevkidaşlarıyla yaptığı toplantıda, İran ile nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varılsa bile ülkeyi gözlem altında tutmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kerry, “İran ile bu program üzerine görüşmeler yürüttüğümüz şu an bile ülkenin Suriye, Lübnan, Irak ve Arap yarımadasında, özellikle de Yemen'deki istikrar bozucu eylemlerini göz ardı etmiyoruz” diye konuştu.
“Görüşmeler sadece nükleer program için”
Kerry, İran ile ‘kapsamlı bir uzlaşı' değil, sadece nükleer anlaşmazlığın çözümüne ulaşmak istediklerini belirterek, nükleer program konusunda bir anlaşmanın, ABD'nin diğer tartışmalı konulardaki tutumunu değiştirmeyeceği güvencesini verdi. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap Körfez ülkeleri, Washington ile Tahran arasında devam eden müzakerelerin ve olası bir anlaşmanın İran'ı güçlendirmesinden endişe ediyor.
“Esad'a askeri baskı gerekebilir”
ABD Dışişleri Bakanı, Suriye'de siyasi açıdan yeni bir dönem başlatabilmek için gerekirse Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı ‘askeri baskı' da uygulanabileceğini söyledi. Esad'ın her tür meşruiyeti yitirdiğini savunan Kerry, “Ancak bizim önceliğimiz IŞİD'i yok edip yenmektir. Sonuç olarak siyasi bir dönüşüme ulaşmak için diplomasi ve baskının bir birleşimi gerekecek. Esad ciddi müzakerelere yanaşmamaya devam ederse bu noktada askeri baskı da gerekli olabilir” diye konuştu.
IŞİD'e karşı kara operasyonu talebi
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud el-Faysal, Kerry ile görüşmesinde IŞİD'e karşı operasyonların karadan da yürütülerek genişletilmesini istedi. Bölgeye kara birlikleri göndermeyi reddeden Amerikan yönetimi, IŞİD'e karşı karadan mücadele için Irak güvenlik güçleri, Kürtler ve Suriye'den ılımlı muhalif gruplara bel bağlıyor.
El Faysal, Tikrit'te Irak birliklerinin IŞİD'e karşı giriştiği operasyona da değinerek, İran'ın bölgedeki nüfuzunun arttığı uyarısında bulundu. Tikrit'i geri alma operasyonuna Şii milisler ve İranlı savaşçıların da katılması nedeniyle, çoğunluğunu Sünnilerin oluşturduğu kentte intikam eylemleri yaşanmasından endişe ediliyor.