REŞİT KESİM - Küçük, Ulusal Birlik Partisi Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamasında, Ulusal Birlik Partisi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından mülkiyet konusunda görüşme masasına konulan önerileri tam olarak desteklediklerini ifade ederek “Sergilenen yapıcı tavrın Rumlar tarafından başarısızlığa uğratılmaması için uluslararası camia ile Birleşmiş Milletler’i göreve davet ediyoruz” dedi.
KAZAN-KAZAN ANLAYIŞI...
HEDEF İKİ HALKIN KAZANÇLI ÇIKACAĞI BİR ÇÖZÜM
Türk tarafının, Kıbrıs konusunun en zor yanlarından biri olan mülkiyet sorununun aşılması için kazan-kazan anlayışı çerçevesinde son derece yapıcı öneriler ortaya koyduğunu belirten İrsen Küçük, temel hedefin, Kıbrıs’ta var olan gerçekler ışığında hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum halkının kazançlı çıkacağı bir çözüme ulaşılması olduğunu kaydetti.
Küçük, 36 yılda Kuzey Kıbrıs’ta yaratılan sosyo-ekonomik yapıyı dikkate almadan bir çözüme varılamayacağının ortada olduğunu ve bu gerçeğin her geçen gün uluslararası camiadaki birçok muhatapları tarafından daha iyi anlaşılmakta olduğunu ifade ettiği açıklamasında şunları kaydetti:
“Ancak öyle görülmektedir ki Türk tarafı sorunun bir an önce çözülmesi için uluslararası camia ve Birleşmiş Milletler’in görüşlerini de dikkate alarak öneriler ortaya koyarken Rum tarafı uzlaşmazlığını sürdürmekte, Kıbrıs’taki gerçeklere aykırı bir tutumla sonuç alınmasını engellemektedir.
RUM TARAFI ZAMANA OYUNUYOR...
TÜRKİYE DİZE GETİRECEĞİNİ HAYAL EDİYOR
Kıbrıs meselesinde çözüm zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir. Rum tarafı zamana oynayarak, Avrupa Birliği üyeliği ve tanınmış devlet olmanın avantajlarını kullanarak Kıbrıs Türk halkına bazı dayatmalar yapacağını, Türkiye’yi dize getireceğini umarak hayal görmektedir. Uluslararası camia ve BM artık buna izin vermemeli, Rum tarafını doğru yola getirecek bir yol izlemelidir.
Ulusal Birlik Partisi dün olduğu gibi bugün de kalıcı bir atlaşmanın yanındadır. Ancak bu istismar edilmemeli ve çözüm arayışlarını kötü amaçlı olarak kullanmak suretiyle Türk tarafının dünya ile bağlantısını kesen Rum tarafına daha fazla fırsat tanınmamalıdır.”