Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Kıdemli Yargıç Emine Dizdarlı huzurunda dün sabah görüşülen ve verilen aranın ardından saat 14.00’de yeniden görüşülmeye başlayan duruşmada, Ahmet Kaşif’in avukatlarından Fuat Veziroğlu mahkemeye hitapta bulundu.
Veziroğlu’nu dinleyen yargıç Dizdarlı, ara emri ile ilgili kararı açıklamak üzere duruşmayı 14 Kasım Çarşamba günü saat 11.00’e erteledi.
Fuat Veziroğlu, sabah yapılan duruşmada, UBP Genel Başkanı, Başbakan İrsen Küçük’ün avukatlarından Ergin Ulunay’ın dava konusunda Kaza Mahkemesi’nin yargı yetkisi ve ara emri yetkisi olmadığını savunduğunu anımsatarak, ara emri konusunda mahkemenin yetkili olduğunu öne sürdü.
Veziroğlu, Kaşif’in, kurultayda UBP Tüzüğü’nün ihlal edildiğini, 28. maddeye uyulmadığını ve verilen divan kararının bu maddeye aykırı olduğu iddiasıyla dava açtığını söyledi.
Kaşif’in iddialarında haklı olduğuna dair bulgular olduğunu, ilk nazarda ara emri verilebileceğini, esas davanın da ona göre görülebileceğini savunan Veziroğlu, ara emri verilmemesi durumunda geriye dönüşü mümkün olmayan olaylar yaşanacağını ileri sürdü.
Veziroğlu, “duruşmaya, davalı olan Divan Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün de gelmesini beklediklerini” ifade ederek, “mahkemelerin Cumhuriyet Meclisi’nden geçen yasalara bile ara emri verebildiğini, buna göre partilerde de ara emri yetkisini kullanabileceği” görüşünü kaydetti.
Mahkemelerin siyasi partilere karışamamasının demokratik ve hukuka uygun olmadığını, hak aramanın her platformda mümkün olduğunu söyleyen Veziroğlu, ara emri verilmezse davalı İrsen Küçük’ün “UBP Genel Başkan yetkilerini kullanmaya ve icraat yapmaya devam edeceğini, bu yüzden bunların durdurulması gerektiğini” savundu.
Fuat Veziroğlu, “İrsen Küçük’ün parti meclisini topladığını, muhaliflere söz hakkı tanımadığını, bunları emarelerle mahkemeye sunduklarını, muhtemel bir kurultaya yönelik de bu tip icraatların sürebileceğini” savunarak, “Ahmet Kaşif’in partiden ihracı için de karar alınabilir, Disiplin Kurulu’na sevk edilebilir” dedi.
Muhtemel bir kurultay için her türlü adımın atılabileceğini düşünmenin yersiz olmadığını savunan Veziroğlu, davayı kazanmaları durumunda tüzüğe göre UBP’de ikinci tur seçime gidileceğini, bu yüzden ara emrinin iki adayın kurultaya eşit bir şekilde gitmesi için de önemli olduğunu kaydetti.
Veziroğlu, UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün mahkemede verdiği şahadette parti organlarını Genel Sekreterin çalıştırabileceğini kabul ettiğini savunarak, ara emrini ilelebet değil, kısa süreliğine talep ettiklerini, en erken zamanda da esas davanın görüşülmesini istediklerini söyledi.
Kaşif’in divana gerekli başvuru ve itirazları yaptığını ancak kabul görmediği için mahkemeye başvurduğunu ifade eden Veziroğlu, tüzüğe göre iki adaydan birinin delege sayısının yarıdan 1 fazlasını alması gerektiğini, hatta “aday yoksa seçime gerek yoktur” maddesi olmasa, kurultayda, tek aday katılsa bile yarıdan fazla oy almadığı taktirde başkan seçilemeyeceğini kaydetti.