Arabacıoğlu, bir kabulü sırasında, KTÖS’ün bugün 38 okulda devam ettiği grevle ilgili bir soruya karşılık, bu sendikal eylemi doğru bulmadığını ifade etti.
Arabacıoğlu, 2011’de yürürlüğe giren yasal düzenlemeyle bazı hakların kısıtlanmasının söz konusu olduğunu ancak bunun yalnız öğretmenlerin değil, 2011’den sonra işe başlayan tüm kamu görevlilerinin mağduriyet yaşamasına neden olduğunu belirtti.
Arabacıoğlu, ilgili yasayla sadece öğretmenleri etkileyen hükmün, her ders yılı başında verilen hazırlık ödeneğinin kaldırılması olduğuna işaret etti.
“BÜTÇEDE YER ALMAYAN ÖDENEĞİN VERİLMESİ SÖZKONUSU DEĞİL”
Arabacıoğlu, 2011’den sonra işe başlayan öğretmenlerin, yasal olarak öngörülmediği ve bütçeye de konulmadığı için hazırlık ödeneği alamadığını anlatarak, “Bütçede yer almayan bu ödeneğin verilmesi yasal olarak sözkonusu değil” dedi.
Bu ödeneğin ancak yasal düzenleme yapılması ve ek bütçe hazırlanarak bütçeye konulması durumunda verilebileceğini kaydeden Arabacığlu, bunun ayrıcalık olarak değerlendirildiğini, ancak 2006 yılında geçen Öğretmenler Yasası’nda da ayrıcalık yaratıldığını söyledi.
Arabacıoğlu, şunları kaydetti:
“O zaman da A öğretmen, B öğretmen, branş öğretmeni, atölye öğretmeni denildi; atölye hazırlığı denildi; denildi denildi denildi; çalışma saatleri budandı... Ama baremler, maaşlar da artırıldı… Yani yeni giren bir öğretmen şimdi haftada 23 saatlik bir çalışma yaparken A öğretmenin çalışma saati 13… Bu kadar büyük fark olur mu?
Maaş olarak bakıldığında A öğretmenin maaşı, 23 saat ders veren öğretmenin maaşından daha yüksek. Bu da bir ayrıcalıktır. Buna niye tepki yok? Yanlışlar bir tane değil. İki yanlış da bir doğru etmez. Ama hükümet olarak biz bu konuda duyarlıyız. Bu anomaliyi gidermek için de çalışma yapıyoruz.”
KTÖS’e grevi sona erdirmeye çağıran Arabacıoğlu, grevin kamu vicdanını rahatsız ettiğini, kendisinin de bu haberi duyunca çok moralinin bozulduğunu, eylem yapılabileceğini ancak çocukların eğitim hakkını kimsenin alma hakkı olmadığını söyledi.
Eğitimin aksamaması için öğretmen eksikliğini giderme yönünde verdikleri mücadeleye de dikkat çeken Arabacıoğlu, “Eğitimden birinci derece sorumlu olan kişi öğretmenlerimizdir ve eğitimde de en büyük denetçi Eğitim Bakanlığı değil öğretmenin kendi vicdanıdır” diye ekledi.