Kredi derecelendirme kuruluşun Türk bankalarına ilişkin raporunda, "Türk bankalarının döviz cinsinden finansmana olan yüksek bağımlılığı kredi büyümesini kısıtlayabilir. Döviz cinsinden finansman daha pahalı hale geldikçe Türk bankalarının 2015-2016 döneminde kredi büyümesi yavaşlayabilir" ifadesine yer verildi.
Raporda, bankaların kredilerini tüketici mevduat artış oranına veya altına düşürmek zorunda kalabileceği belirtilirken, "2010 yılından bu yana ortalama kredi büyümesi yüzden 25 seviyesinde. Bu 2014 yılı itibariyle iç tasarrufların yüzde 16 olan seviyesinin üzerinde" denildi.
Türk bankalarının dış finansman hacminin 2010 yılındaki 66 milyar dolardan 2015 yılının ilk yarısında 152 milyar dolar seviyesine yükseldiği bildirilen raporda, "Bankaların 2016 sonuna vadeli döviz yükümlülüklerinin neredeyse tamamını kapsayacak yeterli likit varlıklara sahip olmasına rağmen, bu döviz borçlanmasının büyük kısmı kısa vadeli. Bu, yeniden finansmanda daha yüksek maliyetlerin oluşmasına neden olabilir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırmasıyla Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu gelişen piyasalara sermaye akışlarının zayıflayabileceği, dış finansmanın gelecek 12-18 aylık dönemde daha az olabileceği vurgulandı.
Moody's'in Kıdemli Kredi Analisti Irakli Pipia rapora ilişkin değerlendirmesinde, "Türk bankalarının son beş yıl içerisindeki hızlı kredi artışı yerli mevduatın gerisinde kaldığı için büyük oranda döviz cinsinden finansman yoluyla fonlandı. Fakat yabancı yatırımcının algısındaki azalış, bankaların finansmana erişimini, karlılığın zaten aşağı yönlü baskılarla karşılaştığı bir zamanda, daha zor ve yüksek primli hale getiriyor" ifadelerini kullandı.