Türkiye'de milyonlarca seyirci onu yerli yabancı herkese 'Merhaba Televole' diye anons yaptırırken tanımıştı. O zamanlar kimse Acun Ilıcalı ismini bilmiyordu.
Ama aradan geçen kısa sayılabilecek sürede kelimenin tam anlamıyla bir TV efsanesi oldu. Kimsenin tanımadığı, 200 lira maaşla çalışan bir muhabirken, daha 40 yaşına gelmeden Türkiye'nin en ünlü ve en çok kazanan TV programcısı oldu.
Ilıcalı, 29 Mayıs 1969'da Erzurum'un soyadını da aldığı Ilıca ilçesinde dünyaya gözlerini açtı. İlk ve orta eğitimini Edirne İstiklal İlköğretim Okulu'nda tamamladı. Kadıköy Anadolu Lisesi'nde okudu. İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü kazandı ama orada okumamayı tercih etti.
Ilıcalı'nın iş hayatı 1995 yılında açtığı kot dükkanıyla başladı. Ancak o işte tutunamayıp iflas etti
Bir arkadaşı aracılığıyla İlker Yasin ile tanışması ise onun hayatının dönüm noktası oldu
Futbol bilgisiyle Yasin'i etkileyince televizyonculuğun kapısı da açılmış oldu
Kariyerinin ilk döneminde Beşiktaş muhabirliği yaptı Ilıcalı. Futbolcularla samimi olup özel röportajlar yapmaya başlayınca da adını yavaş yavaş duyurmaya başladı
Ardından Şansal Büyüka'nın ekibine transfer oldu. O dönemde Televole programında kendine ait bir bölüm hazırlamaya başladı. Artık Ilıcalı dünyayı dolaşıyordu
Bu bölüm ilgi görünce ayrı bir program olarak ekrana gelmeye başladı. Acun Firarda adlı program 2002 yılında ekran serüvenine başladı
Program süresince çok sayıda ülkeyi gezdi Ilıcalı. 2005 yılında artık kendi adını taşıyan Acun Medya adlı yapım şirketini kurmuştu
Ardından Fear Factor ve derken Survivor serüveni başladı.
Var mısın Yok musun ise Ilıcalı'nın kariyeri için bambaşka bir dönüm noktası oldu
Aralarında Adriana Lima, Chrustina Aguilera, 50 Cent, Paris Hilton'un da bulunduğu bir çok ünlüyü programına konuk etti
Var mısın Yok musun'un ardından Yok Böyle Dans, O Ses Türkiye, Yetenek Sizsiniz Türkiye gibi programları hazırladı.
Her biri izlenme rekorları kıran bu yapımlar Ilıcalı'yı Türkiye'nin en çok kazananları arasına soktu
Ilıcalı son yıllarda Türkiye'nin vergi rekortmenleri listesinde ilk sıralarda yer alıyor
Acun Ilıcalı, son dönemde lüks yatırımları ile de konuşuluyor. Aldığı yatlar, arabaları ve motosiklet tutkusuyla bilinen Ilıcalı, Türkiye'de uçak sahibi olan birkaç ünlüden biri
Ilıcalı'nın kariyerindeki bunca başarıya rağmen hayatının trajik bir yönü de var.
Bir ağabeyi olan ünlü televizyoncu annesi İlknur ve babası Ergün'ü çok erken yaşta yitirdi.
Annesi ve babası Acun'un ilk eşinden dünyaya gelen ve o sıralar henüz 10 aylık olan kızını da alıp Bodrum'a gitmek üzere yola çıktılar.
Ancak baba Ilıcalı, karşıdan 190 kilometre hızla gelen bir arabayla çarpıştı. Çarpışma o kadar şiddetliydi ki Ilıcalı ailesine çarpan araba infilak etti.
Haberi ağabeyinden alan Acun ne olup bittiğini tam olarak da bilmeden hastaneye gitti.
Sonrasını Hürriyet'e verdiği röportajda şöyle anlatmıştı ünlü televizyoncu:
"Hastaneye ulaştık, gecenin üç buçuğu, bu işleri söylemenin bir raconu vardır, olmalıdır, hala sinirleniyorum düşününce, "İlknur Ilıcalı’yı ziyarete geldim" dedim. Adam, önündeki deftere baktı, bir sayfa açtı, sonra başka bir sayfa, kafasını bile kaldırmadan "Ölmüştür!" dedi.
"Ergün Ilıcalı?" dedim, aynı aşağılık ve duygusuz ifadeyle "Ölmüştür" dedi. İçimden sadece şu geçti. "Allah’ım bu yaşadıklarım kötü bir rüya olsun." Birazdan Bakırköy’deki evde uyanayım ve diyeyim ki, "Kabusmuş çok şükür uyandım geçti..." Bir ümit bekledim ama yok, her şey gerçekti."
Ilıcalı'nın aynı araçta bulunan kızı ise oturduğu bebek koltuğu sayesinde kazadan kurtuldu.
Acun Ilıcalı, kısa bir süre önce verdiği bir röportajda anne ve babasının geri geleceğini bilse bütün servetini feda edeceğini dile getirmişti.